Güzel düşünme sanatı: Hüsn-ü zan
Hüsn-ü zanda bulunmak, yüce Allah'ın (CC) kullarına emrettiği ve tüm Müslümanların edinmesi gereken hasletlerdendir. Bu davranış biçimi, insanlara ruhi ferahlık sağlar. İnsanlar, olaylar ve durumlar hakkında güzel ve olumlu düşünülmesi kalplerde kin, nefret gibi kötü duyguların oluşmasına engel olur. Sizler için hüsn-ü zan kavramını ele aldık...
Giriş Tarihi: 28.10.2022
11:19
Güncelleme Tarihi: 28.10.2022
11:27
🔶 Zan , kelimesi dini kaynaklarda yaygın olarak kullanılan bir kavramdır. Tek başına iyi veya kötü bir anlam sahip olmayan zan, daha çok nötr olarak herhangi bir şey hakkında kanaate sahip olmaktır.
🔶 Sahip olunan kanaate göre iyi ve kötü anlamlar yüklenir.
🔶 Zan kavramından taşıdığı iyi ve kötü manalarından dolayı, hadislerde de çokça zikredilir.
🔶 Kur'ân-ı Kerim'de de kötü ya da iyi kanaat besleme manasında kullanılan zan, hadislerde ise hüsn-ü zan ve su-i zan olarak da kullanılır.
🔶Kur'ân'da ve hadislerde zannın kullanıldığı bağlamlar incelendiğinde su-i zanna ve ondan kaçınmaya çokça vurgu yapılır.
Güzel bir ahlaki nitelik: İhlas
🔶 Hüsn-ü zannın geçtiği yerlerde su-i zandan kaçınarak tavsiye edilir.
🔶 Hüsn-ü zan, bir kişi hakkında güzel kanâat veya fikir beslemektir. Övülmüş bir özelliktir. Hüsn-i zan, insanın sahip olduğu belli bir olgunluğun göstergesidir.
İnsanın anlam arayışı: İman ve insan
🔶 Salih bir mümin, yaşananlar hakkında değerlendirme yaparken olabildiğince iyi niyetli davranır ve hayra yorar.
🔶 İyi niyetli ve güzel düşünceli olmak insanın iç güzelliğinin göstergesidir.
🔶 Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurur: "Şu üç özelliği taşıyan Müslümanın kalbinde hıyanet ve kin bulunmaz, Allah (CC) için ihlaslı amel, bütün Müslümanlara karşı iyi niyetli olma, fikir ve amelde Müslümanlarla birlik olma." (İbn Mâce, Mukaddeme, 1,8)
Güzel ahlakla ilgili 25 hadis
🔶 İnsanların iyiliğini isteme, onları iyiliğe ve güzelliğe yöneltme Müslümanların önemli görevlerindendir. Hz. Peygamber (SAV) de "Bütün Müslümanlara karşı iyi niyetli olmak" üzere insanlardan bi'at almıştır.
(Buhârî, İmân, 42)
🔶Burada dikkat çekilmesi gereken nokta, Hz. Peygamber'in (SAV) "bütün Müslümanlara" ifadesidir. İslam dairesine giren istisnasız bütün Müslümanların iyiliğini isteme ve onlar hakkında güzel düşüncelere sahip olmak müminlerin görevleri arasındadır.
🔶 Kâfir ve müşriklere karşı, insani ilişkilerde onların kalbini İslam'a ısındırmak için olgun ve kusursuz olunmalıdır.
Estetik bir ölçü olarak sünnet
🔶 Hucurat Suresi'nde yüce Allah (CC), Müslümanlara hüsn-ü zanda bulunması gerektiğini buyurur:
"Ey iman edenler! Zannın çoğundan sakının; çünkü bazı zanlar günahtır. Gizlilikleri araştırmayın, birbirinizin gıybetini yapmayın; herhangi biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? Bak bundan tiksindiniz! Allah'a itaatsizlikten de sakının. Allah tövbeleri çokça kabul etmektedir, rahmeti sonsuzdur." (Hucurat Suresi, 12. ayet)
Hucurat Suresi, 12. ayet tesfiri:
Bu ayette üç kötü huy ve alışkanlık ele alınmış, etkili bir üslupla yasaklanmıştır: Gerçek bilgi ve kanıta değil, tahmine dayalı hüküm (zan), insanların gizliliklerini araştırmak (tecessüs) ve insanları arkalarından çekiştirmek (gıybet). Gerçeklik ihtimali yüzde ellinin üzerinde bulunmakla beraber kesin olmayan bilgi ve hükme zan denir. Başkalarını suçlamak, aleyhlerinde olacak bir karar almak ve davranışta bulunmak söz konusu olduğunda zanna dayanılamaz, zan şeklindeki bilgi dayanak ve delil kılınamaz. Çünkü insanlar hakkında sahip olunan zan ve tahminlerin birçoğu isabetsiz olmakta, beklendiğinin, sanıldığının aksi gerçekleşmektedir.
Rabbimiz ile ilişkilerimizin insani ilişkilerimize yansıyışı