Hz. Ali kimdir? Hz. Ali ne zaman, nasıl öldü?
Hz. Ali, Peygamberimizin nübüvvetini kabul eden ve İslam ile müşerref olan ilk Müslümanlardandı. 5 yaşından Hicret'e kadar Ali, Resul-i Ekrem'in yanında büyüdü. Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber başta olmak üzere bütün gazve ve seriyyelere katıldı, büyük kahramanlıklar gösterdi. Kur'an, hadis ve fıkıh alanlarındaki ilmi nedeniyle diğer üç halifenin de kendisine başvurduğu bir sahabeydi. Hz. Osman'ın şehid edilmesinin ardından dördüncü halife olarak İslam'a hizmet etti. Peki, Hz. Ali kimdir? Hz. Ali kimin oğludur? Hz. Ali ne zaman, nasıl öldü? İlk Müslümanlardan dördüncü halife Hz. Ali'nin hayatı…
Giriş Tarihi: 10.08.2020
09:23
Güncelleme Tarihi: 20.06.2021
10:56
Hz. Ali, Hicret'ten yaklaşık yirmi iki yıl önce, 600 yılında Mekke'de doğdu. Babası Peygamber Efendimizin amcası Ebû Tâlib, annesi de Fâtıma bint Esed bin Hâşim'dir. Ebû Tâlib'in en küçük oğludur.
Mekke'de baş gösteren kıtlık üzerine Resul-i Ekrem, amcası Ebû Tâlib'in yükünü hafifletmek için onu himayesine almış, Hz. Ali beş yaşından itibaren Hicret'e kadar onun yanında büyümüştür.
PEYGAMBERİMİZİN NÜBÜVVETİNE İLK İMAN EDENLERDENDİ
Hz. Muhammed'in peygamberliğine ilk iman edenlerdendir. Ancak Hz. Hatice ile aynı zamanda veya ondan hemen sonra yahut da Hz. Hatice ve Hz. Ebû Bekir'den sonra iman ettiği hususu, Ehl-i sünnet ile Şiîler arasında tartışılan bir konudur.
Bu sırada yaşının 9, 10 veya 11 olduğu rivayet edilir. Bu durumda onun Hz. Hatice'den sonra, yaşına göre, çocuklar arasında ilk inanan ve Peygamberimizle birlikte ilk namaz kılan kimse olduğu ağırlık kazanır. Hz. Ali'nin Hicret'ten önceki hayatı hakkında kaynaklarda fazla bilgi yoktur. Ancak hayatı, menkıbevî ve efsanevî rivayetlerle örülü Şiî kaynaklarda doğumundan itibaren en ince teferruatına kadar ve zengin kerametlerle dolu olarak anlatılır.
(x) İslam'ı kabul eden ilk on Müslüman
HİCRET SIRASINDA MÜŞRİKLERİ OYALADI
Mekke müşriklerinin eza ve cefalarını gittikçe artırmaları ve hatta kendisini öldürme hazırlıklarına girişmeleri üzerine Medine'ye hicret etmeye karar veren Peygamberimiz, Hz. Ali'yi, kendisini öldürmeye gelecek müşrikleri oyalamak ve yokluğunu gözlemek maksadıyla Mekke'de bırakmıştır. O da geceyi Peygamber'in yatağında geçirerek onun evde olduğu kanaatini uyandırmıştır.
Daha sonra da Hz. Peygamber'in kendisine bıraktığı emanetleri sahiplerine iade edip yine onun emri uyarınca Resûlullah'ın kızı Fâtıma, kendi annesi Fâtıma ve yanındakilerle Mekke'den ayrılarak Kubâ'da Hz. Peygamber'e yetişmiştir.
PEYGAMBERİMİZİN KIZI FATIMA İLE EVLENDİ
Hicret'in beşinci ayında muhacirler ile ensar arasında yakınlık ve dayanışma sağlamak amacıyla kurulan muâhât sırasında Hz. Peygamber Ali'yi kendisine kardeş olarak seçmiş, Hicret'in 2. yılının son ayında da onu kızı Fâtıma ile evlendirmiştir.
Bu evlilikten Hasan, Hüseyin ve ölü doğan Muhsin adlı erkek çocukları ile Zeyneb ve Ümmü Külsûm adlı kız çocukları olmuştur. Hz. Ali, Hz. Fâtıma'nın sağlığında başka evlilik yapmamıştır. Fâtıma'nın vefatından sonra ise birçok defa evlenmiş ve çok sayıda çocuğu dünyaya gelmiştir.
HZ. ALİ BÜTÜN GAZVE VE SERİYYELERE KATILDI
Hz. Ali Bedir, Uhud, Hendek ve Hayber başta olmak üzere hemen hemen bütün gazve ve seriyyelere katılmış, bu savaşlarda Resûl-i Ekrem'in sancaktarlığını yapmış ve daha sonraları menkıbevî bir üslûpla rivayet edilen büyük kahramanlıklar göstermiştir.
Uhud'da ve Huneyn'de çeşitli yerlerinden yara almasına rağmen Hz. Peygamber'i bütün gücüyle korumuş, Hayber'de ağır bir demir kapıyı kalkan olarak kullanmış ve bu seferin zaferle sonuçlanarak Yahudilere galebe çalınmasında büyük payı olmuştur. Fedek'te Benî Sa'd'a karşı gönderilen seriyyeyi (628) ve Yemen'e yapılan seferi (632) sevk ve idare etmiştir. Bu sonuncu sefer üzerine Benî Hemdân kabilesi Müslümanlığı kabul etmiştir. Tebük Gazvesi'nde ise Peygamberimizin vekili olarak Medine'de kalmıştır.