Tefsir ve fıkıh ilimlerinin kurucularından biri olarak da kabul edilen Hz. Abdullah bin Abbas, 620 senesinde dünyaya geldiği için Asr-ı Saadet'te yaşı küçük olan sahabeler arasındaydı. Bu sebeple kendisinden yaşça büyük olan sahabelerin ilim meclislerine katıldığı zaman, edebinden dolayı bildiği konular hakkında bile konuşmazdı. Hz. Ömer, bir gün önde gelen ve yaşça ondan büyük olan sahabelerin olduğu mecliste, Hz. Abdullah bin Abbas'ı davet etti. Hz. Ömer, ilmi müzakereler esnasında mecliste hazır bulunanlara Nasr Suresi'nin tefsiri sordu.
Hz. Abdullah bin Abbas yaşının küçüklüğünden dolayı böyle meclislere katılmasını uygun görmeyenlerin Nasr Suresinin tefsiri konusunda herhangi bir fikri olmaması üzerine, Hz. Abdullah bin Abbas bu surede Peygamber Efendimizin vefatının yaklaştığını işaret eden ifadelerin olduğunu söyledi. Hz. Ömer de onu tasdik etti.
Ashabın yanında yaşının küçüklüğünden dolayı, Hz. Abdullah bin Abbas'ın konuşmaktan çekindiğini hisseden Hz. Ömer şöyle demişti: "Yaşının küçük oluşu konuşmana engel olmasın, haydi konuş dinleyelim" Böylece Hz. Abdullah bin Abbas yaşça büyük ve ileri gelen sahabelerle hep bir arada oturup kalkmış ve onlardan çok şey öğrenmişti.