İslam tarihinin ilk mescidi; Kuba Mescidi
İslam tarihinin ilk mescidi olma şerefini taşıyan Kuba, Peygamber Efendimizin planını kendi yaptığı, inşasına bizzat iştirak ederek ilk taşını elleriyle yerleştirdiği yerdir. Kur'an'da "ilk günden takvâ üzerine kurulan mescid" olarak geçen bu kutsal mekan için Hz. Peygamber "Kim güzelce hazırlanıp namaz kılmak için abdestli olarak Kubâ mescidine gider ve orada namaz kılarsa umre yapmış gibi sevap kazanır" buyurmuştu.
Giriş Tarihi: 23.09.2019
16:01
Güncelleme Tarihi: 14.12.2021
13:10
Kuyuları ve hurma bahçeleriyle meşhur verimli bir vaha üzerinde kurulmuş olan Kubâ, adını da buradaki bir kuyudan alır. Kubâ, Mekke yolu üzerinde bulunan bir köydü.
İslam tarihinin ilk mescidi olma şerefini taşıyan Kuba Mescidi, aynı zamanda yapım planında da Hz. Peygamber'in mührünü taşıyor.
Bu alan daha önceleri Amr bin Avf ailesine ait hurma kurutma alanı ve önceden hicret eden sahabeler tarafından namazgâh olarak kullanılmıştı.
HZ. PEYGAMBER MESCİDİN PLANINI KENDİ ÇİZDİ
Daha sonra Peygamber Efendimiz Mekke'den Medine'ye göç ederken henüz Medine'ye varmadan hemen önce mola verdiği Kuba'da bu mescidi inşa ettirdi.
Hz. Peygamber bu mescidin planını kendi çizdi ve yapım çalışmalarına bizzat iştirak ederek ve ilk taşını elleriyle yerleştirdi.
MESCİD NASIL İNŞA EDİLDİ?
Taberânî'nin bir rivayetine göre Kubâlılar, Resûlullah'tan bir mescit yapmasını talep etti. Bunu üzerine Hz. Peygamber orada bulunan sahabelerden birinin devesine binmesini istedi.
Önce Hz. Ebû Bekir binmiş, deve kalkmamış, ardından Hz. Ömer binince deve yine kalkmamış, bu sırada Kubâ'ya ulaşmış olan Hz. Ali binince deve kalkıp yürümüş. Hz. Peygamber, Hz. Ali'ye devenin yularını serbest bırakmasını söylemiş ve mescidin onun etrafında dolaştığı arsaya yapılmasını istemişti. Mescidin ortalarına isabet eden bir mekân daha sonraları "mebrekü'n-nâka" (devenin çöktüğü yer) olarak anılmıştı.
Mescidin yapımında en büyük gayreti gösterenlerden biri de Ammar b. Yâsir'di. Bu bakımdan kendisi için "İslâm'da ilk mescit bina edendir" denilmişti. (İbn Hişâm, es-Siretün-Nebeviyye, II, 143).
Abdullah b. Revâha da hem çalışıp, hem şiir söylüyor, mü'minlerin yorgunluklarını hafifletiyordu. (Sahih-i Buharı Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, X, 106).
Bilâl-i Habeşî'nin Hz. Peygamber'in vefatı üzerine üzüntüsünden Mescidi Nebevî'nin müezzinliğini bırakması üzerine Sa'd orada görev yapmaya başladı.
İLK DEFA CEMAATLE NAMAZ KILINAN YER
Mescid-i Kubâ, Müslümanların hür ve güvenli bir ortamda yaptıkları umuma açık ilk mescit olması bakımından büyük önem taşır.
Bu mescit aynı zamanda Hz. Peygamber'in namazlarını ilk defa cemaatle kılmaya başladığı yerdir.