◾ Peygamber Efendimiz (SAV), Hira mağarasında bulunduğu sırada daha önce hiç karşılaşmadığı Cebrâil ona peygamber olduğunu tebliğ ettiği ve vücudunu üç defa kucaklayıp kuvvetlice sıktıktan sonra Alak sûresinin ilk beş âyetini öğrettiği zaman büyük bir heyecana kapıldı ve korkudan yüreği titreyerek evine döndü. Başına gelenleri anlattıktan sonra, "Bana neler oluyor, Hatice?" diyerek kendinden korktuğunu söyledi.
◾ Bunun üzerine Hz. Hatice (R.ANHA) Resûlullah'ın korku ve endişelerini gideren şu sözleri söyledi: "Öyle deme! Yemin ederim ki Allah hiçbir zaman seni utandırıp üzmez. Çünkü sen akrabanı gözetirsin, doğru konuşursun, işini görmekten âciz kimselerin elinden tutarsın, yoksulları kayırırsın, misafirleri ağırlarsın, haksızlığa uğrayan kimselere yardım edersin". Hatice daha sonra Hz. Peygamber'i alıp amcasının oğlu Varaka b. Nevfel'e götürdü. İbrânîce bilen, bu sebeple Tevrat ve İncil'i okuyan, daha önceleri Hıristiyanlığı kabul etmiş olan bu âlim, Resûl-i Ekrem'i (SAV) dinledikten sonra ona görünen meleğin bütün peygamberlere vahiy getiren melek olduğunu söyledi. Hatice de (R.ANHA) Resûl-i Ekrem'e, (SAV) "Senin Allah'ın resulü olduğuna şehâdet ederim" diyerek Müslümanlığı kabul etti.
◾ Hazret-i Hatice (R.ANHA) iman edince Efendimizin (SAV) kızları Hazret-i Rukıyye (R.ANHA), Ümmü Gülsüm (R.ANHA) ve Fâtıma (R.ANHA) da Müslüman olmuşlardı.
Yeryüzünde İslam'a inanan ilk insan: Hz. Hatice