İsra suresinden Müslümanlara ödevler
Müslümanların şahsiyetlerinin gelişmesindeki en önemli etkiyi Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şerifler yapar. Hidayet rehberi olan yüce kitabımız, müminlerin kişiliğini inşa eder. İdeal bir şahsiyetin nasıl olacağı, olumlu ve olumsuz nitelikleri ile anlatılır. Müslümanların özelliklerinin anlatıldığı ayetlerden bazıları da İsra suresinde yer alır. Burada bütün insanlığa düşen görevler anlatılır. Gelin, İsra suresinde Müslümanlara verilen ödevlere daha yakından bakalım.
Giriş Tarihi: 27.02.2021
15:11
Güncelleme Tarihi: 17.10.2022
15:49
Sesli dinlemek için tıklayınız.
"Allah'tan başka tanrı tanıma; sonra kınanmış ve yalnızlığa terk edilmiş olarak kalırsın." (İsra suresi, 22. ayet)
Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından İsra suresinin 22. ayetinin tefsirini okumak için tıklayın
📌 İsra suresinin 22 ve 40'ıncı ayetleri arasında, Peygamber Efendimizin (sav) şahsında bütün insanlığa hitap edilerek başlıca dinî ve ahlâkî ödevler sıralanır.
➡Müslümanların birinci ve en önemli ödevi Allah'ın birliğini tanımak, bir olan Cenab-ı Hakk'a inanmaktır. İnançtan sapmak insanlar için en büyük kayıp ve hatadır. Müşrikler, O'nun lütfundan ve rızasından mahrum kalır.
➡İslam'a göre kişinin kurtuluşa erebilmesi için iman etmesi şarttır. Kainatı yaratan, kendisine ibadet edilen tek ve en yüce varlık olan Allah'a inanmak, iman esaslarının birincisi ve temelidir.
"İsm-i A'zâm" ne demektir?
"Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle. Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. 'Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster' diyerek dua et." (İsra suresi, 23- 24. ayetler)
Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından İsra suresinin 23- 24. ayetlerini dinlemek için tıklayın
➡ Anne ve babaya iyi davranmak, Müslümanların önemli vazifelerindendir. Ayet-i kerimede, Allah'a inanmanın hemen ardından ebeveynlere hürmet edilmesinin zikredilmesi durumun önemini gösterir.
➡ Diğer bazı ayet ve hadislerde de anne babaya iyi davranma, Allah'a kulluk etme ile yan yana anılmıştır.
İbn Mesûd'un anlattığına göre, bir adam Hz. Peygamber'e (SAV), "Amellerin en üstünü hangisidir?" diye sorunca Allah Resulü şöyle cevap verdi:
"Vaktinde kılınan namaz ve anne babaya iyilik etmektir. Sonra da Allah yolunda cihad etmek gelir ." (Buhârî, Tevhîd, 48)
🔍İBN MESÛD KİMDİR? Abdullah bin Mesud, İslam'ı kabul eden ilk on kişiden biriydi. Sahabe arasında ahlâk ve yaşayış bakımından Resulullah'a en çok benzeyen kişi olarak kabul edilen Abdullah bin Mesud, İslami ilimlerin kuruluşunda da öncü olmuştu.
➡ Kul hakları içinde en mühim olanı, anne ve baba hakkıdır . Cenab-ı Hak ve Peygamber Efendimizden (SAV) sonra itaat edilecek kimse anne ve babadır. Çünkü onlar varlık sebebimizdir. Fahreddin er-Razi, Allah'a kulluk etmenin ardından anne-babaya iyilik etmenin nedeni şöyle sıralamaktadır:
- İnsanın maddî ve mânevî gelişmesi için en değerli katkı, Allah'ın nimetlerinden sonra ana babanın fedakârlıklarıdır. - Allah nimetlerini karşılıksız verdiği gibi ana baba da çocuklarının ihtiyaçlarını tamamen karşılık beklemeden yerine getirirler. - Allah, kuluna günahkâr olsa bile nimet verdiği gibi ana baba da âsi bile olsa evlâtlarına desteklerini sürdürürler. - Allah, kullarının iyiliklerinden memnun olup karşılığını fazlasıyla verdiği gibi ana baba da çocuklarının imkânlarını daha çok geliştirmelerine yardım eder, bundan mutlu olurlar.
🔍FAHREDDİN ER-RAZİ KİMDİR? Fahreddin er-Razi, üstün zekası, güçlü hafızası, etkili hitabeti ile "allame" unvanıyla bilinirdi. Kelam, fıkıh usulü, tefsir, felsefe, mantık, matematik gibi alanlarda çağının hemen bütün ilimlerini öğrenip, eserler vermiş çok yönlü bir âlimdir.
AKRABAYA VE MUHTAÇLARA İYİLİK ETMEK
"Akrabaya, yoksula ve yolcuya hakkını ver. Gereksiz yere de saçıp savurma! Çünkü savurganlar şeytanların dostlarıdır. Şeytan da rabbine karşı çok nankördür." (İsra suresi, 26-27. ayet)
Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından İ sra suresinin 26-27. ayetlerini okumak için tıklayın
➡ Müslümanların üçüncü ödevi muhtaçlara, akrabaya, yoksula ve yolcuya iyilik yapmaktır. Ayette geçen "hakkını ver" ifadesi nafaka, zekât ibadeti ve nafile hayırları kapsar. Çünkü yüce Allah'ın kullarına verdiği zenginlikte diğer insanların da hakkı bulunur. Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır:
"Ancak iki kişi gıpta edilmeye değer: Birisi, Allah'ın kendisine Kur'ân ihsan ettiği ve gece-gündüz onunla meşgul olan (onu okuyan, onunla amel eden) kimsedir. Diğeri de Allah'ın verdiği malı gece-gündüz (fakirlere) infak eden kimsedir ."
(x) (Buhârî, Fedâilü'l-Kur'ân, B. 20; Müslim, Salâtü'l-Misâfirîn, H.No: 266)
➡ Ayet-i kerimede Allah'ın kendisine mal, mevki ve nimet verdiği halde O'nun rızasına aykırı hareket eden kimseler, şeytanın dostu olarak nitelendirilmiştir.
CİMRİLİKTEN VE İSRAFTAN SAKINMAK
"Eli sıkı olma, ölçüsüzce eli açık da olma; sonra kınanacak, kendi kendine hayıflanacak duruma düşersin!" (İsra suresi, 29. ayet)
Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından İsra suresinin 29. ayeti okumak için tıklayın
➡ Müslümanların dördüncü ödevi, cimrilik ve israftan sakınmaktır. Her ikisi de haramdır ki dinin uygun gördüğü ölçülerde hareket etmekten kaçınmayı ifade eder. Peygamber Efendimiz (SAV)asırlar önce cimriliği bir "hastalık " olarak nitelendirerek dualarında bu hasletten Allah'a sığındı.
➡ Cimriliğin kaynağı şeytandır ve Allah'ın sevmediği bir durumdur. Nitekim Bakara suresinde şöyle buyrulmaktadır:
" Şeytan sizi fakirlikle korkutur ve size, (cimrilik gibi) çirkin olan şeyleri ve hayasızlığı emreder. Allah ise size kendi katından mağfiret ve bol nimet vaad ediyor. Şüphesiz Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla da bilendir." (Bakara suresi, 268. ayet)
➡ Cimrilik ve israfın ortası cömertliktir.