Kur'an-ı Kerim'de geçen deprem ayetleri
Fayların içindeki enerjinin ortaya çıkması sonucunda oluşan deprem, tarih boyunca doğal afetlerin en yıkıcılarından biri oldu. Hidayet rehberimiz Kur'an-ı Kerim'de de geçen bu kavram tefsir alimleri tarafından; kıyamet, azap ve zorluk gibi hususları ile ilişkilendirildi. Sizler için Kur'an-ı Kerim'de bulunan deprem ayetlerini mealleri ve tefsirleri ile bir araya getirdik.
Giriş Tarihi: 19.02.2023
10:49
Güncelleme Tarihi: 23.02.2023
12:26
"De ki: "Allah size üstünüzden veya ayaklarınızın altından bir azap göndermeye ya da sizi muhalif gruplara ayırıp birbirinize güçlerinizin acısını tattırmaya kādirdir." Bak, anlasınlar diye âyetlerimizi nasıl açıklıyoruz!"
En'âm Suresi 65. Ayet
En'âm Suresi 65. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
En'âm Suresi 65. Ayet Tefsiri
◾ İnsanları bir belâdan kurtaran Allah (CC), başka bir veya birçok belâya uğratmaya; onlara "üstlerinden veya ayaklarının altından" yani gökten ve yerden türlü felâketler göndermeye; hatta onların ihtiraslarını birbiriyle çatıştırarak, değişik mezhep, fırka ve parti gibi gruplara ayırarak birbirleriyle çarpışmalarını, savaşmalarını sağlamaya da kadirdir. Geçmişte insanoğlu beklemediği, ummadığı birçok semavî ve dünyevî felâketlerle karşılaşmış, şimdi de karşılaşmaktadır. İnsanoğlu, Allah'ın (CC) koyduğu kanunlardan sapmanın bedeli olarak, tabii âfetler denilenlerin yanında, bizzat kendi eliyle ortaya çıkardığı umulmadık belâlara da duçar olmaktadır.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"Bunun üzerine onları o dehşetli sarsıntı yakaladı da yurtlarında yere serildiler."
A'râf Suresi 78. Ayet
A'râf Suresi 78. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
A'râf Suresi 78. Ayet Tefsiri
◾ Sonunda kibir ve inatları yüzünden basîreti bağlananlar, verdikleri sözü çiğneyerek deveyi kestiler. Bu, onların asla yola gelmeyeceklerinin açık bir ifadesiydi. Bu sebeple şiddetli bir depremle eski inkârcı kavimlerin âkıbetine mâruz kaldılar. Fahreddin er-Râzî, 79. âyetteki sözleri, inkârcıların helâk olması üzerine sâlih peygamberin üzüntüsünden dolayı söylemiş olabileceğini belirtir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"Nihayet o şiddetli deprem onları yakalayıverdi de yurtlarında yere serilip kaldılar."
A'râf Suresi 91. Ayet
A'râf Suresi 91. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
A'râf Suresi 91. Ayet Tefsiri
◾ Medyen'in inkârcı ve baskıcı eşraf takımı, halkı Şuayb'a (AS) inanmamaları hususunda uyarıp tehdit ederken, asıl kendileri hak ettikleri büyük felâkete uğramışlar; bu dünyada öyle bir topluluk yaşamamış gibi yok olup gitmişlerdir. Şuayb (AS), daha önce onları dalâletten kurtarmak ve böyle bir âkıbete mâruz kalmalarını önlemek için elinden gelen her şeyi yaptığından, artık onlara acımanın da yersiz olduğunu düşünmüştür.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"O, sizi sarsmaması için yere sağlam dağlar yerleştirdi, ırmaklar ve yollar açtı ki gideceğiniz yere ulaşabilesiniz."
Nahl Suresi 15. Ayet
Nahl Suresi 15. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Nahl Suresi 15. Ayet Tefsiri
◾ Şimdi de sıra, insanı kuşatan tabii ortamın bir bölümü olarak deniz ve kara parçasına gelmiştir. Ayette denizin insanla ilgili başlıca üç özelliği söz konusu edilmektedir: a) Deniz önce bir besin kaynağıdır, b) Denizden mücevher elde edilir, c) Nihayet deniz taşımacılık açısından da büyük önem taşır. Bunlar denizin maddî faydalarıdır; ama âyette denizin sadece bunlar için değil, ayrıca insanlar, onu yaratan ve nimetlerle donatan Allah'ı (CC) tanıyıp O'na şükretsinler ve böylece denizi mânevî bakımdan da bir nimet olarak değerlendirsinler diye onların hizmetine verildiğine dikkat çekilmektedir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın
"Bunlardan öncekiler de tuzak kurmuşlar, ama Allah da onların evlerini temellerinden sökmüş, üstlerindeki tavan tepelerine inmiş, böylece hiç farkında olmadıkları bir yerden kendilerine ceza ansızın gelmişti."
Nahl Suresi 26. Ayet
Nahl Suresi 26. Ayeti dinlemek ve mealini okumak için tıklayın
Nahl Suresi 26. Ayet Tefsiri
◾ "Bunlardan öncekiler" ifadesiyle kimlerin kastedildiği hususunda farklı görüşler ileri sürülmüştür (Taberî, XIV, 96-97). Ancak Râzî'nin de belirttiği gibi (XX, 19-20) âyeti, doğru yolda gidenlere zarar vermek için entrikalar peşinde olan ve bunun cezasını gören bütün bâtıl taraftarlarının kastedildiği yönünde yorumlamak daha isabetli görünmektedir.
Tefsirin devamını okumak için tıklayın