Kur'an-ı Kerim'den 11 dua
Hak Teala'nın kelamı, ahiret hayatı için kılavuzumuz olan Kur'an-ı Kerim'de pek çok dua bulunur. Müslümanlar olarak buradaki duaları Rabbimize yönelmek ve O'ndan (CC) istemek için kullanırız. Kur'an-ı Kerim'deki dualar ayrıca tazim ve sevgimizi dile getirmek için güzel örneklerdir. Sizler için Kur'an-ı Kerim'de geçen dualardan 11 tanesini tefsirleriyle beraber bir araya getirdik.
Giriş Tarihi: 28.04.2024
13:29
Güncelleme Tarihi: 28.04.2024
13:34
"Ey rabbimiz! Bizi sana teslim olanlardan eyle, soyumuzdan da sana teslim olacak bir ümmet çıkar. Bize ibadet usullerimizi göster, tövbemizi kabul et. Şüphesiz tövbeleri kabul eden, merhameti bol olan yalnız sensin."
Bakara Suresi 128. Ayet
Bakara Suresi 128. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
Bakara Suresi 128. Ayet Tefsiri
◼ Müfessirler genellikle 127. âyetteki "... temellerini yükseltiyordu" ifadesine dayanarak, Kâbe'nin yerinde daha önce bir yapı bulunduğunu, bunun zamanla (Nûh tûfanında) harap olup üstünü kum örtüsünün kapattığını, Hz. İbrâhim'in bu eski temelleri açığa çıkararak bunların üzerine Kâbe'nin binasını yükselttiğini belirtirler. Ayrıca Kâbe'nin ilk defa melekler veya Hz. Âdem tarafından yapıldığına dair bazı rivayetleri aktarırlar (bk. Taberî, I, 546-549). Ancak Taberî bu hususta kesin bir bilgimizin bulunmadığını belirtirken çağdaş müfessirlerden M. Reşîd Rızâ, söz konusu rivayetleri kıssacıların uydurması saymakta, özellikle bir kısım yahudilerin yaydıkları İsrâiliyat türünden rivayetler olarak nitelemekte ve Kâbe'nin ilk defa Hz. İbrâhim tarafından inşa edildiğini ifade etmektedir.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
"Rabbimiz! İndirdiğine inandık ve peygambere tâbi olduk; artık bizi şahitlerle beraber yaz."
Âl-i İmrân Suresi 53. Ayet
Âl-i İmrân Suresi 53. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
Âl-i İmrân Suresi 53. Ayet Tefsiri
◼ Hz. Meryem'e verilen annelik müjdesinden ve dünyaya getireceği çocuğun özelliklerinden 45-51. âyetlerde söz edilmiş, Hz. Îsâ'nın doğumu konusuna da Meryem sûresinde (19/16-36) genişçe yer verilmiştir. Onun hayatı ve tebliğ faaliyetiyle ilgili ayrıntılar ise Kur'ân-ı Kerîm'de yer almaz. Yukarıdaki âyetlerde değinilen mûcizelerin meydana gelişi hakkında da Kur'an'da olay tasvirleri bulunmamaktadır. Bunun sebebi şöyle açıklanabilir: Peygamber olarak algılanma hususunda Hz. Îsâ diğer peygamberlerden farklı bir konumdadır. Zira diğerlerinde, peygamberin Allah'ın elçisi olduğunu kabul eden muhatap, onun Allah'tan vahiy aldığına, kutsal bir görev ifa ettiğine fakat aynı zamanda bir beşer olduğuna inanır.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Dediler ki: "Ey rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz, bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz!"
A'râf Suresi 23. Ayet
A'râf Suresi 23. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
A'râf Suresi 23. Ayet Tefsiri
◼ Âdem ve Havvâ yasak meyveyi yemeden önce, bir bakıma çocuk gibi saf ve günahtan habersizlerdi; birbirinin cinsel özelliklerine ilgi duymuyorlardı. Fakat şeytanın kışkırtmasına kapılarak yasağı çiğneyince birbirinin mahrem yerlerini gördüler ve hemen yapraklarla kapatmaya gayret ettiler. Şeytanın Âdem ve Havvâ'yı vesveseyle kandırması onun insanlığa ilk kötülüğü, onların yasak meyveyi yemeleri de insanlığın ilk günahı oldu. Âdem ve eşinin, mahrem yerleri açılınca herhangi bir telkin altında kalmadan hemen örtmeye girişmeleri insanda hayâ duygusunun fıtrattan geldiğini, çıplaklığın ve vücudun belli yerlerini teşhir etmenin insandaki doğal ahlâk duygusuna aykırı olduğunu kanıtlar. 12. âyette işaret edildiği gibi İblîs bir günah işlemiş; tövbe edeceği yerde kibre kapılıp günahında ısrar etmiş ve sonuçta alçaltılmıştır.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
"Merhametinle bizi o inkârcılar güruhundan kurtar."
Yûnus Suresi 86. Ayet
Yûnus Suresi 86. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
Yûnus Suresi 86. Ayet Tefsiri
◼ Hz. Mûsâ'nın kendilerine hitap ettiği kişilerin iman ettiklerini bildiği halde onlara, "eğer Allah'a iman ettiyseniz" tarzında şart mânası içeren bir söz söylemesi, "mademki inanıyorsunuz" şeklinde açıklanmış, bu ifadenin onları kendi tercihlerine sahip çıkmaya teşvik etme ve mücadele ruhunu motive etme amacı taşıdığı belirtilmiştir. Allah'a teslimiyet içinde olmaktan söz edilmesi de bu mânayı desteklemek içindir (İbn Atıyye, III, 138). Ayrıca âyetten, tevekkül ile teslimiyet arasında sıkı bir bağ bulunduğu da anlaşılmaktadır (Zemahşerî, II, 200). Hz. Mûsâ'nın muhatapları bu çağrıya yalnız Allah'a güvendiklerini belirterek cevap verdiler; fakat kendi zaaflarını da göz ardı etmediler, tahammül edemeyecekleri ağır imtihanlara mâruz kılınmamaları ve zalimlerin cefası altında bırakılmamaları için yine Allah'a yakardılar, o inkârcılar güruhunun elinden kurtarılmaları için O'ndan niyazda bulundular.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN
Rabbimiz! Hesap kurulacağı gün beni, anamı, babamı ve müminleri bağışla."
İbrâhîm Suresi 41. Ayet
İbrâhîm Suresi 41. Ayeti dinlemek ve okumak için tıklayın
İbrâhîm Suresi 41. Ayet Tefsiri
◼ Ankebût 29/67; Mekke ve Kâbe hakkında bilgi için bk. Âl-i İmrân 3/96). 37. âyetteki "İnsanların gönüllerini onlara meylettir" diye çevirdiğimiz cümle, "İnsanlardan bazılarının gönüllerini onlara meylettir" şeklinde de tercüme edilebilir. Bu takdirde sadece müminlerin gönüllerinin meylettirilmesi istenmiş olur. 39. âyet dikkate alındığında Hz. İbrâhim'in bu duayı, eşi Sâre'den olan oğlu İshak'ın dünyaya gelmesinden sonra yaptığı anlaşılmaktadır. Rivayete göre Hz. İbrâhim, oğlu İsmâil doğduğu zaman doksan dokuz yaşında, İshak doğduğunda ise 112 yaşında bulunuyordu (İbn Kesîr, I, 252). Tevrat'ta bu bilgi 86 ve 100 yaş şeklinde geçer (Tekvîn, 16/6; 21/5). Hz. İbrâhim'in daha önce yapmış olduğu duasının kabul olunup (Sâffât 37/100) yaşlılığına rağmen kendisine bu iki çocuğun lutfedilmesini Allah'a hamd ve şükürle karşıladığı görülmektedir.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN