Mescid-i Nebevi'nin bilinmeyenleri
Resulullah'ın (SAV) inşaatında çalıştığı, Ashab-ı Kiram'ın emekleriyle inşa edilen Medine'deki Mescid-i Nebevi sadece bir ibadethane değildi. Asr-ı Saadet süresince devletin idare merkezi olan Mescid-i Nebevi yüzyıllar içinde genişletildi. Yavuz Sultan Selim'in 1517'de Memlukleri mağlup etmesinin ardından Osmanlıların hakimiyetine geçen yapının büyütülmesi, tezyinatı, temizliği, tamiratı gibi hususlarla Osmanlılar yakından ilgilendi. Öyle ki Osmanlı sultanları şahsi bütçelerinden Mescid-i Nebevi'nin yenileme çalışmalarını karşıladılar. Mescid-i Nebevi'nin bilinmeyen yönlerini araştırdık.
Mescid-i Nebevi ve Yeşil Kubbe
◾ Resulullah'ın (SAV) kabrinin üzerine bir kubbe yapılması fikri ilk defa 13. yüzyılda gündeme geldi. Memluk Sultanı Kalavun Hücre-i Saadet'in üzerini kapatacak şekilde ahşap bir kubbe inşa ettirdi.
◾ Bu kubbe daha sonra kurşun ile kaplatıldı. 1476 tarihinde Kayıtbay bu kubbeyi yeniledi. Pek çok hükümdar tarafından yenilenen kubbeyi nihayet Sultan II. Mahmud Han geniş bir tadilattan geçirdi ve yeşile boyattı. Böylece kubbe "Yeşil Kubbe" olarak tanındı.
Mescid-i Nebevi'nin Minaresi
◾ Resul-i Ekrem (SAV) Efendimiz ve Hulefa-i Raşidin dönemlerinde Mescid-i Nebevi'nin minaresi yoktu. Müezzinlerin Üstadı Hz. Bilal-i Habeşi (RA) kıble yönünde yüksekçe bir yere çıkarak ezan okurdu.
◾ Emevi Halifesi Ömer b. Abdülaziz Mescid-i Nebevi'nin ilk minaresini yaptırdı. Yıllar içinde bu minareler pek çok defa yenilendi. Öyle ki Sultan Abdülmecid tadilat esnasında Bab-ı Rahmet ve Bab-ı Selam kapılarına iki minare daha ilave etmişti. Son olarak Kral Fehd mescide 104 metre yüksekliğinde 6 minare ilave etti.
Ebu Hureyre (RA), Resulullah'ın (SAV) şöyle buyurduğunu rivayet etti:
"Üç mescit dışında hiçbir mescidi ziyaret için yola çıkılmaz. Benim bu mescidim, Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa."
(Müslim, Hac, 511)
◾ Resul-i Ekrem (SAV) hicretin ardından Medine'ye vardığında devesi Kasva'nın çöktüğü yere bir mescit inşa edilmesini buyurdu. Hatta inşaatta kendisi dahi çalışmıştı. Mescidin arazisi Süheyl ve Sehl ismindeki iki yetime aitti. Allah Resulü (SAV) araziyi yetimlerden para karşılığında satın almıştı.
◾ Zamanla pek çok genişleme çalışmasına uğrayan Mescid-i Nebevi'nin günümüzdeki hali Asr-ı Saadet'teki Medine şehrinden daha büyük.
Mescid-i Nebevi'nin Mihrabı
◾ Allah Resulü Hz. Muhammed'in (SAV) namaz kılındığı yer bilinmekte ve Müslümanlar tarafından korunmaktaydı. Ancak Ömer b. Abdülaziz devrine dek bu alanda bir mihrap yoktu.
◾ Emevilerin en bilinen Halifesi olan Ömer b. Abdülaziz tarafından Mescid-i Nebevi'ye bir mihrap kazandırıldı. Pek çok dönemde yenilenen mihrap günümüzde de aynı noktada durmakta.
Arabistan'daki İlk Elektrik Kullanımı
◾ Osmanlılar Mescid-i Nebevi'ye her açıdan büyük önem veriyordu. Bunun güzel bir yansıması olarak elektrik Arap Yarımadası'nda ilk defa Mescid-i Nebevi'de kullanıldı.
◾ 20. yüzyılın başında Sultan II. Abdülhamid Han'ın emri ile Mescid-i Nebevi'ye elektrik çekildi ve mescidin aydınlatması bu tarihten itibaren elektrikle sağlandı. Hicaz Demir Yolu'nun hemen ardından 1908 yılında elektrik Medine'ye geldi.
