Osmanlı'da Kurban Bayramı gelenekleri
İslam tarihinin en mühim günlerinden biri olan Kurban Bayramı, Osmanlı İmparatorluğu'nda ayrı bir coşku ile eda edilirdi. Arefe gününden başlayan hazırlık ve kutlamalar bayramın dördüncü gününe kadar aynı hevesle sürerdi. Peki, Osmanlı'da Kurban Bayramı'na has gelenekler nelerdi?
Giriş Tarihi: 28.06.2023
11:04
Güncelleme Tarihi: 29.06.2023
08:51
TEMBİHNAMELER
🔸 Tarih sahnesinin önemli medeniyetlerinden biri olan Osmanlı İmparatorluğu'nda Kurban Bayramı ayrı bir coşku ile kutlanırdı. Bayramdan önce padişah, tembihnameler yayınlatırdı.
🔸 Osmanlı bayram geleneklerinden biri olan Tembihname, kelime olarak Arapça'da "uyarmak" anlamına gelir. Bayram öncesi halka ahlaki ve dini uyarılarda bulunmak amacıyla hazırlanırdı.
🔸 Tembihnamelerin yayınlanmasının ardından halk, evlerini, konaklarını temizler, sarayda ummalı bir bayram hazırlığı başlardı.
Türk lehçelerinde "bayram" kelimesinin karşılığı
AREFE GÜNÜ HAZIRLIKLARI
🔸 Kurban Bayramı, Arife günü top atışlarıyla başlar, son günün ikindi namazında atılan top ile sona ererdi. Padişah adına Arefe günü Topkapı Sarayı'nda iki, bayram sabahı ise sarayda binek taşının önünde törenlerle yedi tane kurbanlık kesilirdi.
🔸 Özellikle Arife gecesi sabaha karşı mahalle bekçileri, davul çalıp mani söyler ve böylece bayramın gelişini coşkuyla sokaklarda duyururdu.
🔸 Büyük bir heyecan ile bayram gününü bekleyemeyen çocuklar, arife zamanı bayramlıklarını giyip dışarı çıkarlardı. Hevesli minikler, 'arife çiçeği' olarak adlandırılırdı.
SARAYDA KURBAN BAYRAMI
🔸 Padişah, bayramın ilk günü öğle namazından ikindiye kadar olan süre içerisinde annesinin elini öper, ardından hanımı ve çocukları padişahın elini öperdi.
🔸 Sabah namazını Hırka-ı Saadet Dairesi'nde kılan padişah, bayram namazı için camiye bayram alayı eşliğinde giderdi. Kurban Bayramı namazı Osmanlı'da bir gelenek olarak her daim Sultanahmet Camii'nde kılınırdı.
Osmanlı bayram merasimlerinin temeli: Arife tahtı
KURBAN KESİMİ
🔸 Saray'daki kurbanlık ihtiyacı Saya Ocağı denilen bir teşkilat tarafından karşılanırdı. Bu ocağın yetiştirdiği koçlar, öncesinde Topkapı Sarayı, sonrasında ise Dolmabahçe ve Yıldız Sarayı avlusuna getirilir ve padişah kesim sırasında bizzat hazır bulunurdu.
🔸 Hırka-i Saadet Dairesi'nin kapısında, tüyleri temizlenen ve boynuzları yaldızlarla süslenen yaklaşık 40 kurbanlık hazır bulunurdu. Silahdarağa tarafından kurban duası okunur, sonra padişahın elbisesine kan sıçramaması için yeniler ile sarılır, "Futa" denilen bir peştamal bağlanırdı.
🔸 Bıçakçıbaşı, halis demirden ve altın işlemeli bıçakların bulunduğu tabyayla padişahın huzuruna gelirdi. Padişah, bıçağı alır ve kendi kurbanını kendisi keserdi. D iğer kurbanların kesilmesi için darüssade ağası olmak üzere diğer yardımcılara vekalet verirdi.
🔸 Osmanlı padişahları, Ayasofya Camii'nin önünde ve medrese bahçesinde bayram boyunca 600 kurban keserdi. Bu kurbanlar, İstanbul'da bulunan imarathane, darüzziyafe, darüleytamlar, yetimlere ve fukaralara dağıtılırdı.
Osmanlı'da Ramazan Bayramı