Resulullah’ın görme engelli vekili: Abdullah bin Ümmü Mektum
Efendimiz (SAV) herkese olduğu gibi engellilere iltifatlarda ve ikramda bulunmuş, şefkat göstermiştir. Mekke'de İslamiyet'i ilk kabul edenlerden biri olan İbn Ümmü Mektum , anneden doğma görme engelliydi. Evinin mescide uzak olmasına rağmen bütün namazlarını mescidde kılardı. Resulullah'a müezzinlik yapan, gönlünü İslam'a açan ilk mü'minlerden biri olan Abdullah bin Ümmü Mektum'un hayatını derledik.
Giriş Tarihi: 02.12.2019
23:34
Güncelleme Tarihi: 03.12.2022
12:06
◾ Ümmü Mektum'un, İslâmiyet'ten önce adı Husayn'dır. Resûl-i Ekrem (sav) kendisine Abdullah ismini verir. Medineli âlimler adını Abdullah, Iraklılar ise Amr şeklinde kaydeder. Ümmü Mektûm, annesi Âtike bint Abdullah el-Mahzûmiyye'nin künyesi olup ona nisbetle İbn Ümmü Mektûm diye tanınmıştır.
◾ Anadan doğma kör olduğu veya küçük yaşta gözlerini kaybettiği, bu sebeple annesine Ümmü Mektûm denildiği de nakledilir. Nesebi konusunda farklı görüşler ileri sürülmüş olup babası Kays, Kureyş kabilesinin Âmir b. Lüey oğulları kolundandır ve Hz. Hatice'nin dayısının oğludur.
◾ Efendimiz (sav) insanlık dışı her tür hareketi kaldırmıştır. O, kendi döneminde yaşayan engelli sahabelere sevgiyle yaklaşmış, onlara şefkat ve ilgi göstermiştir.
◾ Peygamber Efendimiz (sav) bir hadis-i şerifinde, "Âmâya rehberlik etmen, sağır ve dilsize anlayacakları bir şekilde hitap etmen, muhtaç bir kimseyi ihtiyacını tedarik etmesi için gerekli yere götürmen, derman arayan dertlinin imdadına koşman, koluna girip güçsüze yardım etmen, konuşmakta güçlük çekenin meramını ifade etmen, bütün bunlar sadaka çeşitlerindendir…" buyurmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 5/168-169)
RESULULLAH’A MÜEZZİNLİK YAPTI
◾ Mekke'de İslâmiyet'i ilk kabul edenlerden biri olan İbn Ümmü Mektûm burada Resûlullah'a (sav) müezzinlik yaptı. Medine'de Mus'ab'la birlikte halka Kur'an öğretmekle meşgul oldu. Suffe inşa edilince bir süre orada kaldı, daha sonra Mahreme b. Nevfel'in "dârülkurrâ" (dârülgıdâ) diye şöhret bulan evine taşındı.
◾ Hz. Peygamber (sav) çeşitli vesilelerle Medine dışına çıktığı zaman İbn Ümmü Mektûm O'na vekâlet etti ve geride kalanlara namaz kıldırdı. Bu görevin kendisine on üç defa verildiği söylenir.
◾ İbn Ümmü Mektûm, Tebük Gazvesi'nden sonra nâzil olan ve cihada gidenlerin geride kalanlardan üstün olduğunu, ancak mazeretlilerin bu hükmün dışında tutulduğunu bildiren âyete rağmen o günden sonra yapılacak savaşlara katılacağını söyleyip sancağın kendisine verilmesini istemiştir.
◾ Zırhını giyerek elindeki siyah bir sancakla Kādisiye Savaşı'na katıldığ ı, gazadan sonra Medine'ye dönünce muhtemelen aldığı yaralar yüzünden vefat ettiği veya Kādisiye'de şehid olduğu rivayet edilmiştir.
◾ Hz. Peygamber (sav) Mekke'de bazı müşriklere Müslümanlığı anlattığı bir sırada, İbn Ümmü Mektûm yanına gelerek Allah'ın kendisine öğrettiği meseleleri anlatmasını ister. Resûl-i Ekrem'in (sav) onun bu davranışından dolayı hoşnutsuzluk göstermesi üzerine kendisini uyaran âyetler nâzil olmuştur.
◾ Daha sonra Hz. Peygamber'in (sav) İbn Ümmü Mektûm'a iltifat edip ikramda bulunduğu ve "Ey kendisinden dolayı Rabbimin beni azarladığı zat, merhaba!" diye hitap ettiği bilinmektedir.