Arama
Anadolu'nun içli sesi: Aşık Veysel
Anadolu coğrafyası asırlardır pek çok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapması nedeniyle zengin bir birikime sahiptir. Belki de bundan dolayı ülkemizin duygu dünyasını en iyi yansıtan cümleler, Anadolu'da yetişen insanlarımızın kaleminden çıkar, dillerinden dökülür. Bu şahsiyetlerden biri de yakın tarihimizin usta ismi Aşık Veysel'dir. İşte olağanüstü yaşam hikayesi ve yüreğinden çıkan sözleriyle büyük ozanın hayatı...
🔷 Usta şair ve ozan Aşık Veysel, 1894 yılında Sivas'ta doğar. Dünyaya geldiği Şarkışla ilçesinin Sivrialan köyünde vefatına dek yaşamını sürdürür. Şiirinin bozulacağı endişesiyle şehre yerleşmeyi hiç düşünmez.
🔷 Babası Ahmet, köyün diğer erkekleri gibi çiftçilikle uğraşır. Annesi de ev, tarla, hayvancılık işlerine yardım eden bir Anadolu kadınıdır. Çiftin altı çocuğundan beşincisi Aşık Veysel'dir.
Aşık Veysel'in hayatı hakkında bilinmeyenler
Gözlerinden mahrum kalışı
🔷 Veysel'in doğduğu dönemde Sivas yöresinde halk çiçek hastalığı ile mücadele halindedir. Öyle ki usta şairin iki kız kardeşi bu hastalığa yakalanarak vefat eder.
🔷 Aşık'ın hayatının dönüm noktası, yedi yaşında geçirdiği çiçek hastalığıdır. Hastalık yüzünden önce sağ gözünü daha sonra babasının elindeki değneğin bir kaza sonucu sol gözüne saplanması nedeniyle sol gözünü kaybeder.
Sazla tanışması
🔷 İki gözünü de kaybeden Veysel, bu duruma çok üzülür ve içine kapanır. Şiire meraklı olan babası, oğlunun can sıkıntısını gidermek için ona halk ozanlarından şiirler okur ve ezberletmeye başlar. Ayrıca zaman zaman evlerine köy civarından ozanlar gelerek türküler söyler.
🔷 Veysel, on yaşına geldiğinde babası ona vakit geçirmesi için saz getirir. Elindeki sazla haşır neşir olmaya başlayan Veysel, ilk derslerini Aşık Alâ'dan alır. Ezberlediği şiirlerle birlikte yavaş yavaş sazını çalmaya başlar.
🔷 Saz çalmak ve türkü söylemekten iyice hoşlanan Veysel, her aşık gibi bir süre ustalarının şiirleriyle sazının tellerine vurur. Yavaş yavaş ünlenen Veysel'i köyünün dışına çıkararak edebiyat dünyasına tanıtan kişi, Ahmet Kutsi Tecer olur.
🔷 5 Ocak 1931 yılında Tecer'in düzenlediği Sivas Aşıklar Bayramı'na katılan on beş aşıktan biri Aşık Veysel'dir. Genç ozan bu tarihten sonra elinde sazı, dilinde şiirleriyle tüm yurdu dolaşmaya başlar.
🔷 Sivas'ta on yaşında başlayan türkü hayatı içli şiirleri ve kendine özgü yorumuyla tüm Türkiye'ye yayılır. 1952 yılında şair adına İstanbul'da büyük bir program düzenlenir
🔷 Köy enstitülerinde saz öğretmeni olarak da görev yapan Aşık Veysel, ilk şiir kitabı Deyişler'i 1944 yılında Ankara'da yayımlar. Bütün şiirlerini bir araya getirdiği "Dostlar Beni Hatırlasın" ise son kitabıdır.