Doğu'nun incisi: İshak Paşa Sarayı
Doğu Anadolu, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle meşhur bir bölgemizdir. Bilhassa Ağrı, ülkemizin en yüksek noktası olan Ağrı Dağı'na ev sahipliği yapmaktadır. Bunun yanında Osmanlı İmparatorluğu'nun Anadolu'da günümüze kadar ulaşan yapısı, İshak Paşa Sarayı bu ilimizdedir. İnşası 99 yıl süren bu gizemli yapıya dair detayları sizler için araştırdık.
🔸 Osmanlı İmparatorluğu döneminde pek çok saray, kültür-sanat hazinemize katılmıştır. Bunlardan biri de Ağrı, Doğubayazıt'taki İshak Paşa Sarayı.
🔸 Bu eserin inşasına IV. Murad döneminde İran Seferi'nden, Osmanlı ordusuna kahramanlık ve cesaretiyle örnek olmuş bir isim olan "Çolak" lakaplı Abdi Paşa tarafından başlanmış, İshak Paşa tarafından tamamlanmıştır.
🔸 Vatan toprağının son durağı olarak nitelendirilen Doğubayazıt, en nihayetinde çok eski bir yerleşim yeridir. Saray ise en tepe noktasına konumlandırıldığı için kartal yuvasını andırmaktadır.
🔸 "Böyle bir saray işte, ancak böyle bir yere yapılırdı" dedirten yapı, Doğunun Topkapı Sarayı'dır. Eserin, harem dairesinin cümle kapısı üstündeki kitabesine göre Hicri 1199 yılında İshak Paşa tarafından inşa ettirilir.
🔸 İshak Paşa Sarayı, her ne kadar saray olarak anılsa da esasında bir külliyedir. Külliye kabul edilen sarayda; cami, divan odası, fırın, mutfak, ahırlar ve hamamlar bulunmakta. Aynı zamanda tam 366 odası olan bu saray adeta bir küçük bir şehirdir.
🔸 Doğubayazıt'ın incisi İshak Paşa Sarayı, Osmanlı Devleti'nin son döneminde inşa edilen sarayların en ünlüleri arasında yer alır. Bu eser, Lale Devri'nin sembollerinden olduğu için ayrıca önemlidir.
🔸 18. asrın Osmanlı mimarisindeki en güzel örneklerinden biri olan bu yapı, sanat tarihi açısından da fazlasıyla zengindir. Saray binasının bulunduğu kısım, vadi yakasındadır bundan ötürü zemini kayalık ve serttir.
🔸 Sarayın sadece doğu tarafında uygun bir düzlük alan bulunur. Sarayın giriş kapısı ise buradadır. Bu kısım aynı zamanda yapının en dar cephesidir.
🔸 İshak Paşa Sarayı, Osmanlı dönemine ait bir yapı olmuş olsa da Selçuklu mimarisinden izler taşır, bunun yanında barok, rokoko ve ampir gibi sanat akımlarının etkileri de gözlemlenmiştir.
🔸 Saray; iki avlu ve bu avluda bulunan yapılar topluluğundan meydana gelmektedir. Birinci avludaki yapıların bir kısmı yıkılırken dört tarafı yapılarla çevrili ikinci avludaki yapıların çoğu günümüze kadar ulaşmıştır.