Osman Hamdi Bey’in en ünlü tabloları
Osman Hamdi Bey, "Kaplumbağa Terbiyecisi" tablosuyla tanınan arkeolog, müzeci ve meşhur ressamdır. En önemli özelliği sanat ve arkeoloji alanındaki pek çok yeniliğe imza atmasıdır. Peki, figürlü kompozisyon kullanan ilk ressam olarak tarihe geçen Osman Hamdi Bey'in en ünlü tablolarını ve hikayelerini biliyor musunuz?
1904 tarihli bu tabloda kompozisyonun merkezinde, ayakta kitap okuyan erkek figürü bir Osmanlı yapısının iç mekânında tasvir edilmiştir. Resimde sol üst köşede yarısı görünen hat levha, yerdeki halı ve maşrapa, figürün dayandığı ayaklı bir sehpa üzerindeki sedef kakmalı dolap, figürün giysileri ve mimarinin ayrıntıları belgeci bir yaklaşımla, gerçekçi bir üslupla resmedilmiştir.
Tablodaki figür, Osman Hamdi Bey'in kendisidir. Sanatçı resimlerindeki birçok erkek figüründe kendisini model olarak kullanmıştır.
Osman Hamdi Bey'in bu fotoğrafları çektirirken giydiği ya da modellerine giydirdiği giysiler kendi yaşadığı dönemden önce devirlere aitti.
Fotoğrafın yardımcı malzeme olarak kullanılması eserlerde gerçeği yakalamada yardımcı oluyordu. Bu keskin gerçekçilik Osman Hamdi Bey'in Türk kültürünü belgeleme ve ona sahip çıkma isteğini ortaya koyuyordu.
Cami Kapısı Önünde Konuşan Hocalar eseri tarihsizdir. Osman Hamdi Bey bitmediğini düşündüğü yapıtları imzalamazdı.
Bir yapının dış cephesi önünde tartışmakta olan üç erkek figürü resmin konusunu oluşturmaktadır. Burada görülen yapı, Karaman Hatuniye Medresesi'nin kışlık dershanesidir. Resimde görülen kapı kanadı ve tepede asılı kandil ise başka yerlerden gelen ve bugün Türk İslam Eserleri Müzesi'nde bulunan eserlerdir.
Ön düzlemde, sağda sol elinde kitap, sağ elini karşısındaki figürlere doğru yukarıya kaldırmış sarıklı bir figür, onun karşısında biri profilden verilmiş oturan, diğeri yüzü seyirciye dönük iki figür yer almaktadır.
Osman Hamdi Bey'in figürleri teatral pozlarda resmedilmiş, dimdik duran, kendinden emin insanları betimleyen figürlerdir. Osmanlı insanının aydın, kendinden emin, onurlu imgesini belleklere yerleştirmek amacıyla figürleri bu şekilde resmettiği söylenir.
Osman Hamdi Bey eseri, Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şahane'yi bugünkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'ni kurduğu yıl da yani 1882'de tamamlar.
Cami Önü adlı eserinde Osmanlı mimarisinin ince işçiliği ve süslemelerdeki detaycılığını tuvale yerleştirdiği 16 insan figürü ile zenginleştiren Osman Hamdi Bey, eski Osmanlı günlük yaşamının ruhunu etkileyici bir kompozisyonla anlatır.
Bursa Yeşil Cami'nin taç kapısını ve önünü tasvir etmiştir. Benzer eserlerinde olduğu gibi bu tuvalde de Osman Hamdi Bey caminin önüne gerçekte bulunmayan basamakları ustalıkla koyarak figürlerine hareketli bir sahne oluşturmuştur.
Osman Hamdi Bey'in yağlı boya tablosudur.
Cami önünde duran arzuhalciye arzuhal yazdıran feraceli iki kadın tasvir edilir. Bu tabloda, insanların hemen yanında iki sokak köpeği resmedilmiştir. Eserde resmedilmiş biri mavi, diğeri siyah feraceli kadınlar, diğer tüm renkli sahnelerin arasında en halk tipi olanıdır.
Osman Hamdi çeşitli ferace tiplerini sınıf farklılıklarını belirtmek için kullanmıştır.
Bu tabloda görülen, ama bugün yerinde olmayan çini pano, Léon Parvillée'nin Architecture et decoration turques au XVe siècle adlı eserinde (1874) yayınlanmıştır. Anılan pano, Bursa'da Muradiye Külliyesi'nde Şehzade Mustafa Türbesi dış pencere alınlığındaki parçadır.