Osmanlı Ramazan sofralarının vazgeçilmez lezzetleri
Şerbetlerden çorbalara, kebaplardan tatlılara kadar birbirinden farklı lezzetin bulunduğu Osmanlı Ramazan sofralarında aynı zamanda şifalı besinlerin de yer aldığını biliyor muydunuz? Peki, Fatih Sultan Mehmed'in Ramazan sofralarında eksik etmediği lezzet neydi? "Nerede o eski Ramazanlar" diye hasret çekenler için, Osmanlı döneminde iftar sofralarından eksik olmayan lezzetleri derledik.
Giriş Tarihi: 14.05.2019
11:58
Güncelleme Tarihi: 25.05.2020
08:54
Birçok Osmanlı sultanının ava meraklı olduğu, özellikle Fatih Sultan Mehmed'in sık sık ava çıktığı rivayet edilir. Fatih, daha ziyade Beykoz ve çevresinde avlanmayı severdi. O dönemlerde Beykoz ve çevresinde, maalesef günümüze kadar gelememiş olan Biniş Kasırlarında avlandıktan sonra mola verir, hizmetkârlar da avlanan hayvanları pişirerek Sultan'a ikram ederlerdi.
Bu dönemde av hayvanlarından bıldırcın, güvercin ve yaban ördekleri ile yapılan enfes yemekler sofraları süslerdi. Fatih Sultan Mehmet'in yanı sıra IV. Mehmet (Avcı Mehmet), Abdülmecid ve II. Abdülhamit'in ava son derece meraklı olduğunu biliyoruz. Bu padişahlar, av sonrasında, Biniş kasırlarından olan Ihlamur ve Aynalıkavak kasırlarını kullanılmışlardır.
Tencereye koyduğunuz yağda soğanı pembeleştirin, ardından pirinci, tuzu, karabiberi, tarçını, üzümü ve bademi koyup sıcak su ilave edin. Pirincin suyunu çektirin, daha sonra nar ekşisi ve bal ilave edin.
Diğer tarafta 2 kaşık tereyağında bıldırcınları parçalamadan ve derisini zedelemeden arkalı kızartıp fırın tepsisine koyun. İçlerine, yapmış olduğunuz pilavdan yeterince doldurup kürdanlarla ağızlarını birleştirin. Fırında veya tencerede 1 su bardağı sıcak su ilave edip bıldırcın yumuşayıncaya kadar pişirin. Üzerine ve yanına domates, nane ve soğan halkaları ile süsleyip servis yapın.
Osmanlı mutfağının ana yemeklerde en alışık olduğu lezzetlerden tencere yemeği mutancana, kuzu etinden yapılıyor. İçinde mürdüm eriği, üzüm, incir gibi meyvelerin de olduğu lezzeti denemenizi tavsiye ederiz.
Bademleri sıcak suda 5 dakika kaynatın. Kabuklarını soyup kenara alın. 2 çorba kaşığı tereyağını bir tencereye alıp eritin. Üzerine eti ilave edin. Suyunu salıp yeniden çekinceye kadar kavurun. Arpacık soğanları ekleyip 2-3 dakika daha kavurun. Un serperek 1-2 dakika daha kavurmaya devam edin. Daha sonra suyu katın.
Etler yumuşamaya başlayınca üzüm, dörde bölünmüş kayısı, bal ve tuzu ilave edin. 5 dakika pişirdikten sonra tencereye bademleri ekleyin. Kapağı kapalı olarak kısık ateşte etler iyice yumuşayana dek pişirip, servis tabağına alın. İncirleri altıya bölün. 1 çorba kaşığı tereyağını küçük bir tavaya alın. Üzerine inciri ekleyip birkaç dakika sote edin. İncirleri de lezzet vermesi için yemeğin üzerine ekleyerek servis yapın.
Osmanlı döneminde padişahların gözdesi hatta bir hanedan geleneği olan Yumurta-yı Hümayun, Fatih Sultan Mehmed'in de en sevdiği yemekler arasındadır.