İbn Haldun’un düşüncesinde musiki
İslam medeniyetinin en önemli düşünürlerinden İbn Haldun'un Mukkadime'si siyasetten, akli ilimlere, şehir ve coğrafyadan sosyolojiye kadar pek çok önemli konu üzerine araştırmalar barındıran nadide bir eserdir. Ayrıca İbn Haldun, bu kitabında musiki sanatına dair pek çok bilgiye yer ayırmış, müziği bir sanat olarak değerlendirmiş, canlılar üzerindeki sosyolojik ve psikolojik etkilerine dair derin incelemelerde bulunmuştur. Peki, İbn Haldun'un musiki üzerine düşünceleri nelerdir?
Giriş Tarihi: 27.05.2022
12:56
Güncelleme Tarihi: 27.05.2022
15:16
"Nefis, mûsikîyi işittiğinde, sevinç ve zevk duyar. Mûsikî onun ruh yapısına neş'e verir ve önündeki zorlukları da kolaylaştırır. Annenin ağlayan çocuğuna ninni söylediğinde çocuğun sesini kesmesi de; çobanın kavalını çaldığında koyunların hepsinin ota koşması da; sürücünün söylediği güzel nağmelerle develerin hızlanması da bu mûsikînin etkisindendir."
İbn Haldun
Gelenekle geleceğin eşsiz uyumu: Ud ve Kanun
"Musiki, sanatlar içinde umranda en son ortaya çıkanıdır. Çünkü diğer sanatlar (kemali de olsa) belli ihtiyaçlara cevap vermesine rağmen, musiki sadece boş zamanlarda eğlenip neşelenmeye yarar. Aynı şekilde umranın gerileyip zayıflamaya başlamasıyla ortadan ilk kaybolacak sanat da yine musikidir. "
İbn Haldun
Umran: İbn Haldun'un ilk defa kendisinin bahsettiği umran ilmi, insan toplumunu ve ona arız olan halleri, bu hallerin sonuçlarından ibaret olan tarihi ve tarihin hakikatini konu edinir.
💠 Ayrıca İbn Haldun, ekonomik olarak sıkıntılar yaşayan devletlerde musikinin ilk olarak kaybolacak sanatlardan birisi olduğunu ifade eder. Ona göre musiki, bolluk ve refahın arkasından gelen bir sanattır.
Barış Manço'nun şarkı sözlerindeki gizli hazineler
"Böylece mûsikînin manasını açıkladıktan sonra şunu da bil ki bu sanat, zaruri ihtiyaçları aşıp, kemâlî ihtiyaçları karşılama aşamasına gelmiş ve bu ihtiyaçları karşılayacak sanatlara yönelmiş umranlarda ortaya çıkar. Çünkü ancak bütün zaruri ihtiyaçlarını karşılayıp, zevklerini tatmin etmeye yönelmeye fırsat bulan kimseler bu tür şeylerle ilgilenirler. İslâm'dan önce Acem hükümdarlıklarının şehirlerindeki umran denizi coşup taşmaktaydı ve hükümdarları da mûsikîye çok düşkündü. Fars hükümdarları bu sanatı icra edenlere büyük önem verirdi. Onun için bu kimselerin devlette önemli bir yeri vardı. Hükümdarların meclislerinde hazır bulunurlar ve şarkı söylerlerdi. Çağımızda (İbn Haldûn'un yaşadığı dönem) da her memleketteki Acemlerin durumu böyledir."
İbn Haldun
Türk sanat müziği meraklılarının bilmesi gereken terimler