Arama

Bilinmeyen tepki "küsmek"

Yaşanan herhangi bir olayın ardından, kişinin karşı taraf ile belirli bir süreliğine veya kalıcı olarak iletişimini koparması anlamına gelen küsme eylemi, hem çocuklarda hem de yetişkinlerde görülebilen olumsuz bir davranıştır esasında... Peki bu sessiz eylem nasıl çözülmelidir?

Küsme ihtiyacı duymamızın sebepleri

➡ Hayata gelirken doğuştan belirli refleksler ile geliriz ama bunların içinde küsme davranışı yer almaz. Küsmek, rol alma yoluyla öğrendiğimiz yanlış bir iletişim tarzıdır. Bu sebepten dolayı doğamızda bulunmaz. İletişimde bir problem yaşadığımız zaman, çözüm yolunu bilmediğimiz için bu yöntemi kullanırız.

VAV TV'de yayınlanan "Kendini Bilmek" programına konuk olan Uzman Klinik Psikolog Ayşenur Bayraktar, "küsmenin yaşanan durumlar karşısında nasıl tepki vermesi gerektiğini bilemeyen kişiler tarafından gerçekleştirilen bir eylem" olduğunu vurguluyor. Psikolog Ayşenur Bayraktar'ın küsmek konusunda verdiği bilgileri sizler için derledik.

➡ Bir problem yaşanır ve kişi yaşanan durum karşısında bir duygu hisseder. Bu duygu genelde öfke, hayal kırıklığı, kendini duygusal açıdan normalden farklı hissetmek gibi farklı çeşitlerde ortaya çıkar.

➡ Normal hissetmeyen kişi bu durumla nasıl baş edeceğini bilmediği için duygularını küsme eylemini gerçekleştirerek karşı tarafa anlatmaya çalışır.

➡ İnsanlar ortamlarını germemek adına, duygularını bastırarak tepki vermemeyi seçebilirler. Çünkü daha önce hiç denemedikleri için nasıl tepki alacaklarını bilemezler.

➡ Alacakları tepkileri ölçemedikleri için duygularını yönetemeyeceklerinden korkarlar ve karşı tarafa nasıl hissettiğini söylemezler. Bu yüzden iletişim kurmadan küsmeyi tercih ederler. Bu durumun onları koruduklarını düşünürler. Lakin öyle değildir, çünkü bu şekilde ilişkiden mahrum kalırlar. Birey karşı tarafa onu neyin öfkelendirdiğini, kırdığını söylemezse; karşı taraf ona nasıl davranması gerektiğini bilemez, tanıyamaz

Küsmek farklı çeşitlerde karşımıza çıkabilir

Ayşenur Bayraktar'ın ilettiği bilgilerden, bazı insanların konuşurken bile küsme davranışında bulunduğunu ve normalinden farklı bir iletişim haline girdiğini öğreniyoruz. Genelde hırslı ama tartışmayı çift taraflı yaşamak istemeyen insanlar, laf sokarak veya imalarda bulunarak küstüklerini belli etmeye çalışırlar. Bunların içinde en kötüsü ve karşı tarafa en zarar vereni ise dışlayarak küsmektir.

➡ Konuşmasına; "küsmek masum bir davranış değildir, amacı bedel ödetmektir" şeklinde devam eden Psikolog Bayraktar, kişilerin istediklerini elde edene kadar karşı tarafı manipüle ettiklerini söyledi. Küsme eylemini dışlayarak yapan insanların karşısında duygularını daha yoğun yaşayan, empati seviyesi yüksek bireyler yer alırsa, bu durum karşı tarafı psikolojik açıdan hasta edebilecek boyutlara ilerleyebilir. Çünkü burada amaç cezalandırmaktır.

"Senin davranışın beni o kadar sinirlendirdi ki seninle bir daha iletişim kurmak istemiyorum" şeklinde düşünerek karşı tarafı cezalandırmaya çalışan birey aslında öfkesini iletişim kurarak ifade edemediği için bu eyleme başvurur. Duygu yönetimi yapamazlar ve bu insanlar kendilerini sorgulamadıkları sürece sağlıklı ilişki kuramazlar.

➡ Kimi kişiler küsme yolunu sakinleşme yöntemi olarak kullanır, bu çok da sağlıksız değildir ama dozu kaçırmamak gerekir. Örneğin; bir çatışmanın içerisindesiniz ve karşı taraf çok alevli, öfkeli davranıyor. Bu durumda sakin kalmak önemlidir. Odayı terk etme ya da sessiz kalma yöntemleri iletişimi korumak için yapılır. Ama bunun da sınırını ayarlamak gerekir. Eğer bu durum her seferinde yaşanıyor ise, karşı taraf sinirlendiği zaman kişi tartışmaya girmemek adına hep sessiz kalıp sonrasında intikam almayı düşünürse bu işin sağlıksız tarafı olur.

Küsme davranışını kimler sergiler?

➡ Küsme eylemini kimlerin gerçekleştireceğini şu şekilde özetleyen Psikolog BayraktarYas süreci yaşıyorum ama çocuklarımın yanında hiç ağlamadım" diyen bir annenin aslında çocuklarına kötülük etmiş olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:

"Çünkü anneler bazı şeyleri çocuklar olumsuzluk görmesin diye yapmaya çalışır. Fakat ileri zamanda çocuk stres yaşadığı zaman bu durum ona olduğundan daha fazla gelir. Bu zamana kadar pembe bir hayat yaşayan çocuk olumsuzlukla karşılaştığı zaman ne yapması gerektiğini bilmez ve geri çekilmeye küsme eylemi göstermeye başlar. Bunun yetişkin davranışı olmadığı bellidir, çocuk ne yapacağını bilemez ve modellediği davranışı sergiler. Aynı birey büyüdüğü zaman bu tür duyguları güçsüzlük olarak görür. "Ben o kadar güçsüzüm ki karşı tarafın davranışı beni etkiledi ve tepki verme ihtiyacı duydum, o zaman geri çekilmeliyim" şeklinde tavır alır.

Programın tamamını izlemek için tıklayın

➡ Bazı insanlar geçmişte yaşadıkları belirli olaylardan dolayı da sağlıksız davranışlar sergiler. Yani geçmişte öfkesine hâkim olamayan birey, bundan sonra yaşadığı tüm olaylar için aynı tepkiyi vermek istemediğinden, durumdan kaçarak/küserek kendini korumaya alır.

➡ Bunun dışında genellikle erkekler çatışma durumunda susup kaçmayı ve konuyu halı altına süpürmeyi tercih ederken, kadınlar çözülene kadar konunun üstünde durmayı tercih ediyor. Eş kaçtıkça kadın daha çok üzerine gidiyor. Bu da sağlıksız bir ilişkiye sebep oluyor.

"Model alarak davranışları sürdüren canlılarız, doğrusunu öğrenmedikçe maalesef bizim çocuklarımız da aynı davranışı sergileyecek."

Uzman Klinik Psikolog Ayşenur Bayraktar

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN