Arama

Çocuklara din eğitimi verirken nelere dikkat edilmeli?

Çocukların temel değerleri, içine doğduğu ailede atılır. İnanç da bu değerlerden biridir. Ailenin çocuklarına verdiği değerler, dini fiili olarak yaşayış biçimlerinden ve duygusal kodlardan şekillenir. Bunun yanında çocuklar, yaşadıkları ailedeki kişileri iyi ya da kötü rol model edinirler. Bu sebeple çocuklarımızın dini yönden eğitimli kişiler olmasını istiyorsak önce kendimiz dini yönden gelişmiş ve inandığı dini doğru yaşayan kimseler olmalıyız. Peki, çocuklara din eğitimi verirken nelere dikkat edeceğiz?

İNANÇ NEDİR?

🔶 İnanç, kelime olarak inanılan şey, itikat, iman ve birine duyulan güven manalarına gelir. Dinî bir kavram olarak ise Yüce Allah'ın (CC) peygamberleri aracılığıyla gönderdiği ilkeleri onaylamak ve bunların doğruluğunu tereddüt etmeden kabul etmek anlamındadır.

🔶 İnanmak, insana bazı sorumluluklar yükler. Allah'a (c.c.) inanan bir kimse ibadet ve ahlak konusundaki görevlerini bilinçli bir şekilde yerine getirmek için çabalar. Bu görevlerin için anne-baba olmak yer alır. Ama nasıl bir anne baba?

🔶 Çocuğun yaşamını şekillendiren şey, içine doğduğu ailedir. Anne ve babalar çocuğa küçüklükten itibaren verdikleri değerler ile çocuklarının inanç ve ahlak temellerini oluştururlar.

🔶 Merhamet, inanç, ahlak gibi kavramları çocuk, ilk olarak ailede görür. Çevresindekileri rol model edinir. Bu yüzden onların davranışları, hâl ve hareketleri çok önemlidir. Çocuk ailede nelere karşı duyarlı olup olmaması gerektiğini kavrar.

"ÇOCUK GİBİ DÜŞÜNÜN"

Vav TV'de yayınlanan "Kendini Bulmak" programına konuk olan Merve Gülcemal, çocukların dini kavramlarla ilgili sorularına cevap vermenin önemini şu şekilde aktardı:

Cevapsız bırakmayın, yaşına ve aklına uygun cevap ile yanıtlayın. Aslında Peygamberimizin (SAV) hadisi şerifleri var. Biz; "Din eğitiminde ne yapacağız, nereden öğreneceğiz, hangi kaynaktan öğreneceğiz?" diye çok çırpınıyoruz, çok bocalıyoruz ama kaynak belli; Peygamberimiz (SAV)... Kaynağın hakikisi orada. Oraya yönelmek lazım, oraya baktığımız zaman hadis-i şerifler var. Benim çok severek anlattığım çocuk eğitiminde ihtiyacımızı karşılayan bir hadis-i şefif var. Peygamber Efendimiz, (SAV); "Çocuğu olan onunla çocuklaşsın." diyor. Biz buna sadece oyun oynamak, hoplamak, zıplamak olarak bakmamalıyız, bence. Müslüman mütefekkirdir; tefekkür eder, düşünür.

"Çocuk geldi, bana şeytanı sordu. Çocuklaşarak düşünebilmeliyim. Annem yanıma gelse yanında bir varlık dese, sürekli seni kötülüğe davet edecek dese neler kurarım. Önce kendim bir çocuk olarak düşünmeliyim, sonra çocuğa aktarmalıyım. Yine bununla alakalı bir hadis-i şerifte; "Herkese akıl derecesinde davranın." buyruluyor.

Beş yaşsa beş yaşa göre, yedi yaşsa yedi yaşa göre bir bilgi ver. Bütün bilgiyi değil, ihtiyacı olanı... Puzzle gibi düşünmek lazım, yavaş yavaş tamamlanacak diğer parçalar. Biz ise en çok ihtiyaç olan kısımdan başlayacağız."

Ailede iş birliği ve yardımlaşma

Din eğitiminde en çok karıştırılan ve en çok karşılaştırılan konulardan birisi, hangi yaştan itibaren bu eğitimin verilmesi gerektiği... Merve Gülcemal şöyle yanıtlıyor:

"Eş seçiminde genç kızlık genç erkeklik dönemindeki yaşantımızla da başlamış oluyor, çocuğun din eğitimi... Masaru Emoto 'nun ilk deneyi su molekülleri üzerine. Su moleküllerine belirli şeyler dinletiyor. Güzel sözler, şarkılar, ilahiler dinletiyor ve onların görsellerini ediniyor, teknolojik cihazlarla. Çok şahane sanatsal görseller çıkıyor ortaya. Sonra da yine sulara çok korkunç sesler dinletiyor. Kötü sözler, ağır metal şarkılar. Sonra onların da görüntüsünü alıyor. Onlarda da çok korkunç sahneler ortaya çıkıyor. Aslında o bize şunu gösteriyor: Sesin, sözün su üzerinde tesiri vardır ve insan bedeninin çoğu sudan ibarettir. O moleküllerle aslında benim manevi iklimim oluşmaya başlar. Doğduğu andan itibaren bizim halimizle, bizim çocuğa verdiğimiz sevgi ve güven bağıyla temelleri atılarak devam eder."

Masaru Emoto kimdir?
Masaru Emoto, insan bilincinin suyun moleküler yapısı üzerinde etkisi olduğunu savunan, Japon yazardır. Emoto'nun hipotezi yıllar boyunca gelişim gösterir. Çalışmalarının başında suyun tabi tutulduğu enerjiyle "rezonans" halinde olduğuna ve kirletilmiş suyun dua ve pozitif görüntüleme teknikleriyle eski haline getirebileceğini savunur.

Sağlıklı toplumun temeli: Çocuk psikolojisi

Merve Gülcemal, çocukların Allah (CC) ile bağlarının şekillenmesinde anne babanın rolünü şu şekilde anlattı:

"Bir insan Allah (CC) ile nasıl bağ kurar? Duygular üzerinden sevgi, güven, güç, otorite, sığınma. Bunların temelleri kiminle atılır? Dünyaya geldiğinde anne ve babayla atılır. O yüzden biz idmanını yaptığımız için çocuklara da sağlam bir sevgi ve güven vermemiz lazım. Hem başka yönlere yönelmesinler diye hem de bağları sağlıklı ilerlesin diye. Çünkü duyguyu nasıl kodlarsak öyle devam edecek. Korku üzerine bir ebeveynlik modeli sürersek, çocuk Allah'tan (CC) korkacak. Biz çocuğa güven vermezsek Allah'a (CC) teslimiyetinde eksiklikler yaşayacak."

"Özellikle küçük yaş döneminden itibaren 8 – 10 yaşlarına kadar sadece sevgi, olumlu ifadeler, güzel sözler söylemek lazım. "Allah (CC) bizi ne kadar da çok seviyor!" Gökyüzüne bakarak söyleyelim, yeryüzüne bakarak, bir mandalinaya, portakala, güzel gözlerimize bakarak söyleyelim. Allah'ın (CC) bizi ne kadar çok sevdiğini oturtursak bütün her şey bunun üzerinden ilerler. Çocuk diyecek ki gerçekten beni seviyor. E o zaman ayıp olacak, ben de onu seveyim."

İslam'da bilginin kaynakları

Gülcemal, "Anne ve babalar çocuklarının Allah (CC) ile bağlarının sağlıklı ilerlemesi için neler yapmalı?" sorusunu ise şu şekilde yanıtladı:

"Çocukların, Allah (CC) ile bağları doğduğu andan itibaren bizim halimizle, bizim çocuğa verdiğimiz sevgi ve güven bağıyla devam eder. Bu kısım aslında çok mühim, çok atlarız bu kısmı. Psikolojide de çok değinilir bu konuya. İçsel inanç diye altı çizilir. Bir insan Allah ile nasıl bağ kurar? Duygular üzerinden sevgi, güven, güç, otorite, sığınma. Bunların temelleri kiminle atılır? Dünyaya geldiğinde anne ve babayla atılır. Sağlam bir sevgi ve güven vermemiz lazım çocuklara."

Merve Gülcemal kimdir?
1987 yılında Bursa'da dünyaya gelen yazar ilahiyat bölümü mezunudur.
Diyanet'e bağlı resmi Kur'an kurslarında eğitim görmüş ve hafızlık yapmıştır. Okul öncesi çocuklarla yürüttüğü çalışmalar sırasında çocukların hikâyelere olan ilgisini keşfeder. Bu duruma hayran kalan Merve Gülcemal, çocuk edebiyatında özellikle çocukların gönlüne hitap edip yüzlerini gülümsetecek "dini değerler" içeren eserlerin eserlerin eksikliğini fark ederek bu yönde eserler yazmayı amaç edinir ve bu konuda birçok kitap yazar.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN