II. Dünya Savaşını en iyi anlatan 10 film
Bundan tam 76 yıl önce bugün, Adolf Hitler liderliğindeki Naziler, Auschwitz'te gazla öldürme katliamlarına başladı. Bu, Nazilerin gerçekleştirdiği ne ilk, ne de son katliam olacaktı. 1939 yılında başlayan ve 1945'e kadar süren II. Dünya Savaşı, soykırımlarla anılan bir savaş olarak tarihe geçti. Bu savaşı, savaşta yaşanan acıları, baskınları ve katliamları beyaz perdeye aktaran on filmi sizler için derledik…
Giriş Tarihi: 23.09.2018
18:22
Güncelleme Tarihi: 23.09.2018
18:24
Hiç şüphesiz, II. Dünya Savaşı'nı işleyen en etkili yapım dendiğinde akla gelen ilk filmdir Piyanist. 2002 yılında yayınlanan film, izleyenleri iliklerine kadar etkiler.
Film, Nazilerin holokost sürecinde, bir Yahudi piyanistin yaşadıklarını konu alır. Yahudi asıllı Polonyalı piyanist ve bestekâr Wladyslaw Szpilman'ın hayatının anlatıldığı film, Ronald Harwood'un kitabından esinlenerek çekilmiştir.
Wladyslaw Szpilman, Polonyalı başarılı bir piyanisttir. II. Dünya Savaşı'nda Almanların Polonya'yı işgal etmesiyle hayatı kâbusa döner. Yahudi olduğu halde şans eseri toplama kamplarına gitmekten kurtulur ve Varşova'nın varoşlarında yaşamaya başlar. Daha sonra Wilm Hosenfeld isimli bir Alman subayının yardımıyla hayatta kalmayı başarır.
Fransa- Almanya- Polonya ortak yapımı olan bu filmin başrolünde oynayan Adrien Brody, filmdeki rolüne hazırlanırken, piyanistin yalnızlığını anlayabilmek için her şeyi terk ederek dağda bir kulübede aylarca yaşamıştır.
Filmin müziklerinin çoğu ise, Chopin'in Nocturne'lerinden oluşur.
SCHINDLER’İN LİSTESİ (THE SCHINDLER'S LIST)
Schindler'in Listesi, kelimenin tam anlamıyla bir başyapıttır.
1993 ABD yapımı, Steven Spielberg yönetmenliğindeki bu filmi, yalnızca II. Dünya Savaşı filmleri arasında değerlendirmek yanlış olur. Çünkü bu film, aynı zamanda sinema tarihinin gelmiş geçmiş en iyi filmlerinden birisi olarak nitelendirilir.
Film Nazilerin holokost sürecinde topluca imha edilen Yahudileri kurtarmaya çalışan Oskar Schindler adındaki bir Alman işadamının yaptıklarını anlatır. Oldukça sarsıcı ve derin bir filmdir.
Filmin yüzde 40'ı el kamerasıyla çekilmiş; yönetmen Spielberg, bunun filme "doğallık ve keskinlik" verdiğini söylemiştir.
ER RYAN'I KURTARMAK (SAVING PRIVATE RYAN)
1998 yapımı Er Ryan'ı Kurtarmak, II. Dünya Savaşında bir grup askerin "James Francis Ryan" adlı askeri bulma çalışmasını konu alır.
Dört çocuk annesi bir kadın, İkinci Dünya Savaşı'nda kaybettiği üç oğlunun ardından fazlasıyla yaralanmıştır. Şimdi tek dileği, hayatta kalan tek oğlunun savaştan sağ salim dönmesidir. Yakarışları karşılık bulur ve Başkan tarafından verilen bir emirle, James Ryan'ın ne pahasına olursa olsun bu savaştan sağ çıkması sağlanacaktır.
Normandiya çıkarmasının yapıldığı gün, sekiz kişilik bir asker birliği, farklı bir göreve, "Ryan'ı kurtarma" görevine atanır. Ancak Yüzbaşı John Miller tarafından yönetilen bu birim, can pazarının yaşandığı bu zorlu ortamda hakikatli bir yaşam mücadelesine atılacak; tek bir adamı kurtarmak için sekiz kişinin hayatının tehlikeye atılmasının meşruluğunu sorgulayacaktır.
Filmin ilk 20 dakikasındaki Normandiya çıkarması sahneleri, sinema tarihinin en gerçekçi sahnelerinden biri olarak nitelendirilir. Filmin yönetmenliğini Steven Spielberg üstlenmiştir.
KAPIDAKİ DÜŞMAN (ENEMY AT THE GATES)
2001 yapımı bu film, II. Dünya Savaşının en hararetli dönemi olan tarihin en kanlı operasyonu "Barbarossa Harekatı" ndaki Stalingrad Muharebesini işler.
Film Stalingrad Muharebesinde yer alan Sovyet Sniper Vasili Zaytsev ile Hitler tarafından özel olarak gönderilen Alman sniper arasındaki çekişmeye odaklıdır.
Filmin yönetmenliğini Jean-Jacques Annaud üstlenmiştir. Filmin başrollerinden biri olarak canlandırılan Vasilli Zaitsev, gerçekte, filmde anlatılan olaylardan sonra Stalingrad muharebeleri sırasında bir mayına basarak kör kalmıştır.
EN UZUN GÜN (THE LONGEST DAY)
1962 yapımı olan bu film, II. Dünya Savaşını işleyen en eski filmlerden biridir. 1944 Haziranında gerçekleşen tarihin unutulmaz olaylarından biri olan Normandiya çıkarması sırasında sivillerin yaşadıkları ele alınır.
Fransa'yı işgalden kurtarmak için ise, büyük bir ordu Fransa'ya doğru yola çıkar. Nazilere karşı başlatılan bu savaşta beş farklı cephede devam eder.
Yönetmenliğini Ken Annakin, Bernhard Wicki ve Andrew Marton'ın paylaştığı filmin ismi, Batı Avrupa ordular grup komutanı Erwin Rommel'in şu sözünden esinlenilmiştir:
"Hem müttefikler, hem de Almanlar için bu gün en uzun gün olacak!"