"Yar Bana Bir Eğlence" kitabına dair notlar
Sinema serüveninde geleneği kendisine bir durak olarak gören yönetmen Murat Pay, yazdığı "Yar Bana Bir Eğlence: Teoriden Pratiğe Karagözden Sinemaya" adlı kitabında okuyucusunu farklı bir yolculuğa çıkarır. Yazar, seyirlik sanatlardan Karagöz'den günümüz sinemsına doğru bir güzergah belirler. Biz de sizleri, geleneği geleceğe sineması ile aktaran yönetmenin satırlarında bir gezintiye çıkaracağız.
Giriş Tarihi: 04.12.2023
14:29
Güncelleme Tarihi: 04.12.2023
15:42
🔸 Geleneği geleceğe sineması ile aktaran yönetmen Murat Pay , yazdığı "Yar Bana Bir Eğlence: Teoriden Pratiğe Karagöz'den Sinemaya" kitabı ile okuyucusunu kültürel bir yolculuğa çıkarır.
🔸 Bunu yaparken de tarihimizin unutulmaz geleneksel tiyatrosu Karagöz'den , dönemin kitle sanatı sinemaya doğru bir rota oluşturur.
🔸 Film çekerken kendisini Türk musikisi, mimari, hat sanatı, tezhip ve karagöz gibi sanatlara danışma gerekliliği hisseden isim, Osmanlı yüksek kültürünün görkemine hayranlık duyar.
🔸 Geleneği anlama düsturu ile yola çıkar ve bu coğrafyanın insanı olarak yaşadığı topraklara, kendi hayatına özgü filmler yapmak ister. Yani bizi bizimle anlatarak hanemize konuk olur.
Teoriden Pratiğe Karagöz'den Sinemaya alıntılar
🔸 Murat Pay, benliğini bulduğu geleneği kendisi için mecburi bir durak olarak tanımlar. İşte bu kitap ile de okuyucularını yolculuğunun vazgeçilmez rotası olan Karagöz'e çevirmeye davet eder.
🔸 Yazdığı eserde Pay, her sanat dalının bulunduğu coğrafya ve kültüründen izler taşıdığını aktarır. Bu noktada Karagöz'ü, Osmanlı kültür ve anlam dünyasının bir yansıması olarak nitelendirir.
🔸 Kitabının ilk bölümünde Karagöz'den detaylıca bahseden yazar, ikinci kısımda Karagöz ile sinemayı aynı sayfalarda buluşturur.
🔸 Düşününce Karagöz ve sinemayı pek bağdaştıramamış olabilirsiniz. Ancak size aktaracağım satırlar ile iki sanatın derin ve estetik benzerlikler içerdiğini anlayacağınızı düşünüyorum.
Sinemaseverlerin okuması gereken 3 kitap
🔸 Karagöz ile sinemanın benzerlik ve farklılıklarını inceleyen Pay, kitabında şöyle der: "Karagöz'de "hareket"in temsili "gölge", sinemada "hareket"in temsiline "gerçek"" denebilir."
🔸 Yani karşımızda bir yanda gölgeyi hareketlendiren Karagöz, diğer yanda ise gerçeğe hareket kazandıran sinema vardır.
↪ Bu kitabı okuduğunuzda sanata farklı bir bakış açısıyla yaklaşacak, sinemanın kültürümüzün neresinde olduğunu sorgulayacaksınız.