Çanakkale Savaşı'na giden 'Edebiyat Heyeti'
Çanakkale Cephesi, Birinci Dünya Savaşı'nda Türk milletinin topyekûn mücadele ettiği ve topyekûn kazandığı bir zaferdi. Bu birlik ve beraberliğin mimarları arasında şairler, yazarlar, bestekarlar ve ressamlar da vardı. Çanakkale Savaşları, Türk sanatkarlar için ondan manevi bir duygu oluşturmak, milletin heyecanını yükseltmek, kahramanlık ve fedakarlık hislerini en son derecesine çıkarmak için önemli bir fırsat, aynı zamanda bir sınav oldu. Dünya Savaşı'nın sonuçları ne olursa olsun Çanakkale'nin anlam ve büyüklüğünü tespit etmek ve gelecek nesillere aktarmak sanatkarlarımız için milli bir borçtu.
Giriş Tarihi: 18.03.2019
11:54
Güncelleme Tarihi: 18.03.2019
13:27
DUYGU VE DÜŞÜNCELERİ ANLATMAK İÇİN BİR HEYET
1915 yılında Harbiye Nezareti Karargâh-ı Umumi İstihbarat Şubesi Müdürlüğü'nden davet alan otuz kadar şair, yazar, ressam ve bestekârdan Çanakkale'de muharebe alanlarını gezerek duygu ve düşüncelerini, sanat diliyle halka ve gelecek nesillere anlatmaları istenir. Eserlerin birtakım şahıs ve makamlara methiye değil, "askerin cevherine ve milletin kabiliyetine dair" gerçek tasvirler olması arzu edilir.
YEŞİL DEFNE DALINDAN BİR İŞARET
28 Haziran 1331 (11 Temmuz 1915) Pazar günü, sol kollarında "çift yeşil defne dalından işaretli hâki keten elbiseleriyle" Sirkeci Garı'nda gazeteci, şair, yazar ve sanatçılar bir araya gelirler. O dönemde Çanakkale gezisi heyetine katılan isimler kadar katılmayan isimler de çok konuşulur. Katılan isimlerin tartışma konusu olmasının sebebi, pek tanınmamış üstelik çok genç olmalarıdır.
Ağaoğlu Ahmet, Orhan Seyfi (Orhon), Enis Behiç (Koryürek), Celal Sahir (Erozan), Hıfzı Tevfik (Gönensay), Hakkı Süha (Gezgin), Hamdullah Suphi (Tanrıöver), ressam Çallı İbrahim, ressam Nazmi Ziya, Selâhaddin (eski Darüleytam müdürü), Ali Canip (Yöntem), Ömer Seyfettin, Mehmet Emin (Yurdakul), Muhiddin (eski Tanin gazetesi muharriri), musikişinas (bestekâr) Ahmet Yekta (Madran), Yusuf Razı Bey ve İbrahim Alâeddin (Gövsa).Erkân-ı harp (kurmay) binbaşısı Edip [Servet] Bey'le (sonradan İstanbul mebusudur-1926), Yüzbaşı Hulusi Bey mihmandarlığa, genç Doktor Fikri Bey de sıhhî ihtiyaçları istikmale memurdurlar. Bir fotoğrafçı ile bir sinemacı heyetin tespit vasıtalarını ikmal etmişlerdir.
BAZI BÜYÜK İSİMLER HEYETE KATILMADI
11 Temmuz sabahında Çanakkale'ye gitmek için Sirkeci Garı'nda bir araya gelenler arasında Abdülhak Hâmid, Mehmet Akif, Halit Ziya, Süleyman Nazif, Cenap Şahabeddin, Tevfik Fikret, Samipaşazade Sezai, Rıza Tevfik gibi dönemin meşhur kalemlerinin olmayışı daha çok ilgi çeker. Hiç şüphesiz bu durum katılanları hayal kırıklığına uğratırken, bu geziye dikkatleri olan kişileri de meraklandırmıştır. Ayvazoğlu, bu edebî heyette olması beklenen şair ve yazarların o sırada nerde oldukları ve neler yaptıklarına açıklamalar getirir. Şair-i âzam olarak görülen Abdülhak Hâmid, Çanakkale gezi heyetinde yer almaz.
BÜYÜK İSİMLER HEYETTE NEDEN GÖREV ALMADI?
Şair-i âzam olarak görülen Abdülhak Hâmid, Çanakkale gezi heyetinde yer almaz. Heyete dâhil olmasa da onun harp yıllarında İlham-ı Vatan'ı ve Yadigar-ı Harb adlı tiyatro oyununu yayınladığına, Çanakkale Zaferi vesilesiyle de Milli Tekbir adlı bir manzume kaleme aldığına dikkat çekilir. Heyette olmayan bir diğer isim Samipaşazade Sezai'nin Çanakkale'ye davet edilmiş olsa bile hastalığı yüzünden bu teklifi kabul etmediğini düşünülür. Halit Ziya, gezinin gerçekleştirildiği günlerde Almanya'da inceleme gezisindedir. Davet edilen şairler arasında olan Tevfik Fikret, bu süreçte ağır hastadır ve Çanakkale gezisine davet edilen şair ve yazarların dönüşünden yirmi altı gün sonra vefat etmiştir.
MEHMET AKİF BAŞKA BİR GÖREVDEYDİ
Mehmet Akif, davet edilen şairler arasında değildir, çünkü aldığı görevle 1914 sonunda Almanya'daki esir kamplarında tutulan Müslüman esirlere yanlış cephede savaştıklarını anlatması için Berlin'e gönderilmiştir. Mehmet Akif, Mayıs ayı ortalarında resmi görevli olarak Teşkilat-ı Mahsusa'nın başkanı Kuşçubaşı Eşref Bey'in idaresindeki heyetle Arabistan'ın Necid bölgesine yapılan seyahate katıldığından İstanbul'da değildir. Ayvazoğlu, heyette yer alacak isimlerin tespitinde Ziya Gökalp'in önemli bir rol oynadığı kanısındadır. Gezi sırasında tatsızlık çıkmaması adına mümkün olduğu kadar aralarında fikir ayrılığı bulunmayan, hatta birbirlerini tanımakla birlikte ideolojik yakınlığı bulunan isimlerin bilhassa Türkçülerin tercih edildiği tahmin edilir.
Servet-i Fünûn yazarlarından Hüseyin Cahit, Harbiye Nâzırı Enver Paşa ve Şehzade Ömer Faruk Efendi ile birlikte Çanakkale cephelerini edebî heyet üyelerinden daha önce gezme imkânı bulmuş ve izlenimlerini de Tanin gazetesinin 6-8 Temmuz 1915 tarihli nüshalarında uzun uzadıya anlatmıştır.