Arama

Cumhuriyet döneminde engellenen teknolojik hamleler

Osmanlı'da Sultan III. Selim ile başlayan, II. Mahmud ile devam eden ve II. Abdülhamid ile zirveye ulaşan ıslahatlar ve modernleşme hamleleri 1909 tarihinden itibaren rafa kalktı. Böylece yüz yılı aşkın ilerleme son buldu. Bu durumun eksikliği ve büyüklüğü özellikle İstiklal Harbi boyunca göze çarptı. 1923 itibariyle Türkiye Cumhuriyeti Devleti her açıdan yenilik hareketleri ile hareketlense de maalesef bazı isimler ve projeler bu süreçte kasıtlı olarak engellendi.

Orta Asya'dan Anadolu topraklarına varmasıyla beraber tarih sahnesine bir medeniyet, düşünce biçimi ve devrimsel faaliyetler çıkaran milletimiz, asırlar boyunca teknik ilerlemeciliğin merkezi oldu.

Ateşli silahların doğru kullanımıyla er meydanında farklı galibiyetler alan milletimiz bu sayede tarihin gidişatına dahi önemli derecede etkilerde bulundu.

GÖNÜL COĞRAFYAMIZ

◾ Zira Fatih Sultan Mehmed'in İstanbul'u fethederek yeni bir tarihi çağ açmasını sağlayan, o zamana dek görülmeyen büyüklükte toplar yaptırması ve bu ufka sahip olmasıydı.

◾ Aynı şekilde Yavuz Sultan Selim'in Çaldıran Savaşı'nda sayı olarak kendisinden üstün bir süvari ordusunu mağlup etmesinin ardında da topların yani dönemin en teknolojik savaş aletlerinin gücü yatıyordu.

BİR RÜYANIN FETHİ: İSTANBUL

◾ Lakin bu durum zamanla değişti. Endüstri Devrimi ile beraber teknolojik anlamda Avrupa ülkelerini yakalayamayan Osmanlı savaşlarda eskisi kadar avantajlı konumda değildi.

Sultan III. Selim'in ıslahat ve modernleşme hamleleriyle beraber teknoloji sahasında da önemli adımlar atan Devlet-i Aliyye ne yazık ki ömrünü gereği kadar uzatamadı.

Cihan Harbi'nde fedakarane eylemlerin yetersiz kalması, Osmanlı mağlubiyetinin kesin olması da bir yönden teknolojik açıdan yetersiz olmamızdan kaynaklıdır.

◾ Özellikle İstiklal Harbi yılları var olan eldeki teknolojik imkanların yetersiz kalması sebebiyle epeyce sıkıntılı geçti. Lakin yeni kurulan Türiye Cumhuriyeti teknoloji açığını kapatmak için oldukça hızlı hareket etti.

SULTAN II. MAHMUD VE MODERNLEŞMENİN YOLUNU AÇAN ISLAHATLARI

Ülkemizin Savunma Sanayi ve teknolojik anlamda modernleşmesini dört dönemde inceleyebiliriz. Bunların ilki 1923 - 1950 yılları arasıdır. Cumhuriyet'in ilanının ardından gelişme hamleleri maalesef 1938'de akamete uğrar. Bu tarihten 1950'ye kadar olan süreçte teknolojik hamleler engellenmeye çalışılır.

1950 - 1974 yılları arasını kapsayan dönemde ise, Demokrat Parti'nin milli hamleleri göze çarpsa da 27 Mayıs darbesi gelişmeleri bir makas gibi keser. Arkasından başlayan toparlanma dönemi ise sahici olmaz.

1979 - 1997 yıllarını kapsayan tarihi dönem milletin idaresini elinden alma olan 12 Eylül ve 28 Şubat darbelerinin gerçekleşmesinin yanında ekonomik olarak zor durumda kalınan bir aralıktır. Var olan hamlelerin devamı sağlanamaz.

2000 yılından itibaren atılan adımlar neticesinde bugün ülkemiz Savunma Sanayi ve teknik noktada çok önemli bir mevkidedir. Adımları atılan projeler artık hep tamamlanmakta hem de daima ileri yönde seyretmektedir.

POSTMODERN DARBE SÜRECİNDE NELER YAŞANDI?

İMKANSIZI BAŞARANLAR: İLK DÜŞMAN UÇAĞINI DEVİREN VECİHİ HÜRKUŞ

"Çılgın Vecihi" olarak da tanınan, ülkemizdeki hava devrimini yapan, kendi milli avcı uçağını yapacak duruma gelen bir isimdir Vecihi Hürkuş... Kendisini en çok Yeşilçam'dan "Gülen Gözler" filminden hatırlarız.

◾ Türk havacılık tarihine adını altın harflerle yazıran Vecihi Hürkuş, İstanbul'da 18 Ocak 1896 yılında dünyaya gelir. Balkan Savaşı'ndan sonra Beykoz, Serviburun'daki esir kampına kumandan yapılır.

◾ Hürkuş'un çocukluk hayallerinden biri tayyareciliğin eğitimini almaktır. Bu sebeple Tayyare Makinist Mektebi'ne gider. Mezuniyetinden sonra 1. Dünya Savaşı'nda Bağdat Cephesi'ne makinist olarak gönderilir.

◾ Vecihi Hürkuş, 2 Şubat 1916'da bir uçak kazasında yaralanır. İyileşir iyileşmez okuluna devam eder ve Yeşilköy'deki Tayyare Mektebi'nden pilot diplomasıyla mezun olur.

İLK YERLİ UÇAĞIN HİKAYESİ

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN