Divan-ı Hümayun nedir? Divan-ı Hümayun hakkında bilinmesi gerekenler
Divan-ı Hümayun, üç kıtaya hükmeden Osmanlı'nın en önemli müessesiydi. Divan, günümüzdeki meclis, bakanlar kurulu ve yargı tarafından yürütülen yasama, yürütme ve yargı işlemlerini tek başına üstlendi. Sosyal sınıf, yaş, cinsiyet fark etmeksizin hemen herkesin başvurabildiği Divan-ı Hümayun hakkında Batılı seyyahlar da hayranlıkla söz etti. Sizler için Osmanlı idaresinin kalbinin attığı Divan-ı Hümayun hakkında bilinmesi gerekenleri derledik.
Önceki Resimler için Tıklayınız
İslam ve Türk tarihi üzerine derleme kitaplar yazan bir Michel Baudier Divan-ı Hümayun'a olan haranlığını şöyle belirtir:
"Divân öyle bir heyettir ki, burada toplanan kimseler her ne sebeple olursa olsun talep edenlere müsavat üzere adalet tevzi ederler. En iyisi, tarafların servetlerini başka yerlerde olduğu gibi karşılarında bulunan kimselerin akılsızlıklarından istifade ederek zenginleşen adliye memurlarına kaptırmağa ne de tazmini kabil olmayan vakit israf etmeğe muhtaç olmadan, bu heyetçe kabul edilerek davalarını bizzat kendilerinin söylemeleridir (Sözlerim halka hizmetleri ve muhakemeleriyle yardım edenlere karşı beslediğim saygıyı ihmal etmez ve esasen onlar bahis mevzu değildirler).
Halka bu kolaylık temin edilmiştir; birisi aleyhinde dava açan bir kimse onu yakalayarak divâna getirir ve divân bu davaya bakmazlık edemez. Orada hareket tarzlarının doğru olduğunu iki şahidin kısa ve şifahî şahadetleriyle ispat eder ise dava kolaylıkla hallolunur ve icrası da zor olmaz; hatta karar divândan sonraya ertelenip hâkimlerden birine havale edilse bile Fransa'da câri olan can sıkıcı gecikmeler ve korkunç aksilikler Türkiye'de bulunmadığı için kararın vaktinde çıkmasına mâni olmuş olmaz" (Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Sorularla Osmanlı İmparatorluğu)
Osmanlı'da yönetimin merkezi sayılan Divan-ı Hümayun'dan başka divanlar da bulunurdu. Veziriazamın konağında Cuma günleri toplanan şer'i meselelerle ilgilenen divanlara Cuma divanı, benzer özellikleri olan Çarşamba divanı en önemli diğer kurullardı. Her makam sahibinin kendine ait divanı bulunurdu. Eyalet divanları denilen toplantılar ise Divan-ı Hümayun'un eyaletlerdeki küçük bir kopyasıydı ve valinin başkanlığında toplanırdı.