Emeviler kimlerdir? Emevi dönemi fetihleri ve sonuçları...
Dört halife devri olarak bilinen Hulefa-yi Raşidin döneminin ardından Emeviler İslam devletinin sancağını devraldı. 661-750 yılları arasında hüküm süren bu ilk İslam hanedanı, gerçekleştirdikleri fetihlerle İslam devletinin sınırlarını genişlettiler. Üç koldan ilerleyen fetih hareketleri, Müslümanlığın geniş coğrafyalara yayılmasını sağladı. İslam coğrafyasının sınırları, kuzey doğuda Maveraünnehir, doğuda Hindistan, batıda Kuzey Afrika ve Endülüs ile birlikte büyük ölçüde genişledi. Peki, Emeviler kimlerdir? Emevi dönemi fetihleri ve sonuçları...
Giriş Tarihi: 11.08.2020
09:29
Hulefâ-yi Râşidîn döneminden sonra Suriye'nin merkezi Dımaşk'ta kurulan İslam tarihinin bu ilk hanedan-devleti, adını kurucusu Muaviye bin Ebû Süfyân'ın mensup olduğu Benî Ümeyye (Ümeyyeoğulları, Emevîler) kabilesinden alır.
Muaviye ve ondan sonraki iki halife, bu kabilenin Süfyânî kolundan, diğer 11 halife ise aynı ailenin Mervânî kolundandır.
İDARİ KONULARDA TECRÜBELİLERDİ
Emevî ileri gelenleri İslam'a katılma hususunda geç kalmış olmakla birlikte idarî konularda tecrübeli oldukları için erken tarihlerden itibaren çeşitli mevkilere getirildiler. Peygamberimiz tarafından görevlendirilen Emevî gençleri arasında kâtiplik vazifesi verilen Ebû Süfyân'ın oğlu Muâviye de bulunuyordu.
Hicretten 15 yıl önce doğan ve ailesinin diğer fertleriyle birlikte Mekke'nin fethedildiği gün Müslüman olan Muaviye, Hz. Ebû Bekir zamanında (632-634) Suriye üzerine gönderilen dört ordudan birinin başına getirilen ağabeyi Yezîd'in ordusunda ona yardımcı olarak görevlendirilmişti. Bu görevi sırasında Ürdün sahil şehirlerinin fethinde büyük başarı sağladı.
MUAVİYE ÖNEMLİ GÖREVLERE GETİRİLDİ
17 (638) yılında Ürdün ve civarına idareci olarak tayin edildi. Bir yıl sonra Yezîd'in vebadan ölümü üzerine Hz. Ömer tarafından onun yerine Dımaşk valiliğine getirildi. Hz. Osman zamanında 24 (645) yılında Suriye umumi valisi oldu. Hz. Osman'ın şehid edilmesine kadar (35/656) Suriye valiliğini yürüttü.
Muâviye, Hz. Osman hakkında ilgisiz kaldığını ve suç ortağı olduğu isyancıları ordusunda barındırdığını ileri sürerek Hz. Osman'ın yerine Medine'de halife seçilen Hz. Ali'ye biat etmedi.
İlk Müslümanlar kimlerdi? İslam'ı kabul eden ilk on Müslüman
MUAVİYE HZ. ALİ İLE NEDEN KARŞI KARŞIYA GELDİ?
Hatta yeni halifeye isyan etmekle kalmadı, Hz. Osman'ın yakın akrabası olarak hukuken onun kanını dava etme hakkına sahip olduğunu söyledi ve bunu gerçekleştirmek şartıyla Şam halkından biat aldı. Daha sonra Mekke'de Hz. Âişe, Talha ve Zübeyr üçlüsü etrafında, haksız yere öldürülen halifenin kanını dava etmek için toplanan gruplarla, katillerin cezalandırılması hususunda acele edilmemesi gerektiği görüşünde olan Hz. Ali arasındaki mücadelenin sonucunu beklemeyi tercih etti.
Cemel Vak'ası'nda galip gelen Hz. Ali'nin kendisini tekrar itaate davet etmesi karşısında ona Hz. Osman'ın katillerini kendisine teslim etmesini ve halifeliği bırakarak şûra tarafından yeni bir halife seçilmesi işini sağlamasını teklif etti. Onun bu tavrı iki tarafı Sıffîn'de karşı karşıya getirdi.
HAKEM VAKASI SADECE ONUN İŞİNE YARADI
Aralıklarla üç ay süren savaşın son gününde çarpışmaların Hz. Ali lehine sona ermek üzere olduğunu gören Muâviye, Amr b. Âs'ın teklifiyle mızrakların ucuna Kur'an sayfaları taktırarak savaşın durdurulmasını ve işin hakemlere havale edilmesini sağladı.
Böylece ordusunu kesin mağlubiyetten kurtardığı gibi işin hakemlere havale edilmesini temin ederek Hz. Ali'nin ordusunun parçalanmasına ve sayıları 12 bini bulan Hâricîler'in ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Hakem Vak'ası'nın meseleyi çözmek yerine daha karmaşık hale getirmesi de sadece onun işine yaradı.