İbn Haldun "insanı açlık değil, tokluk öldürür" sözüyle ne kastediyor?
İbn Haldun, İslam kültür ve tarihinin en önemli alimlerinden biridir. Kaleme aldığı Mukaddime adlı eserinde beslenmenin sağlık, ahlak ve ibadet üzerinde oldukça etkili bir husus olduğuna dikkat çeker. İbn Haldun, bolluk ve genişliğin kişiler üzerindeki etkilerine değinerek, nefsini ve bedenini açlığa alıştıran, dünyevi lezzetlerden uzaklaştıranların kendilerini dine ve ibadete verdiklerini belirtir. Peki ya İbn Haldun'a göre beslenmek, ibadeti nasıl etkiliyor? İbn Haldun "insanı açlık değil, tokluk öldürür" sözüyle ne kastediyor?
İbn Haldun olarak bilinen Ebu Zeyd Veliyyuddin Abdurrahman bin Muhammed bin El-Hadrami,1332-1406 yılları arasında yaşayan, İslam düşünce tarihinin en önemli âlimlerinden biridir.
Mukaddime adlı eserinde İbn Haldun'un beslenme ve ibadet ilişkisine bakışı, oldukça ilginç fikirleri barındırır.
İbn Haldun'un bildirdikleri çerçevesinde, bolluk ve genişliğin tendeki hal ve etkileri ibadet ve zahitlikte de gözlenir.
Sahra veya şehir halkından nefsini ve bedenini açlığa alıştıran ve dünyevî lezzetlerden uzaklaştıranlar, kendilerini daha fazla dine ve ibadete verirler.
Bu itibarla genişlik ve kıtlık içinde yaşayan bir şehir halkının halleri de birbiriyle benzerlik taşımaz.
Sahra ve kasaba ahalisinin hoş nimetlerine sahip olanların kıtlık zamanlarında, kıt bir yaşayışla yaşayanlara oranla çabuk ve çok öldükleri görülür. İbn Haldun'a göre, Mağrip Berberîleri, Fas ve Mısır halkları bu grupta yer alır.
Çöl ve sahra insanlarından, çoğunlukla hurma yiyenlerin; arpa ve zeytin yiyerek geçinen Kuzey Afrikalıların; darı ve zeytinle beslenen Endülüslülerin durumu bahsedilenler gibi değildir.
Kıtlık ve açlık yıllarında bu bölgelerin insanlarından ölenler nadir olmakla birlikte, çevre bölgelerde yaşayan halklar böyle değildir.