İdris Köşkü Tepesi'nden Piyer Loti’ye
Haliç'in eşsiz panoramasının seyredilebileceği günümüzde Piyer Loti Tepesi olarak bilinen tepe, bilindiği üzere ismini Fransız Osmanlı sevdalısı bir yazardan aldı. Osmanlı sevdalısı Piyer Loti, döneminde "Rabia Kadın Kahvesi" olarak bilinen bu kahveye 'Azadiye' isimli romanını yazmak için sık sık geldi. Fakat İstanbul'un en muazzam yerlerinden biri olan bu tepenin öyküsü elbette Piyer Loti ile başlamadı. Tepenin gerçek ismi, asırlarca İdris-i Bitlisî isimli ilim ve devlet adamına istinaden İdris Köşkü Tepesi olarak adlandırıldı. Bu yazımızda siz Fikriyat okurları için geçmişte tepenin adlandırılmalarıyla ile ilgili bir içerik hazırladık.
Önceki Resimler için Tıklayınız
Osmanlı döneminde kısa sürede oldukça aktif bir rol üstlenen Bitlisî, İran ve Mısır seferlerine katıldı bunun yanında Güneydoğu'da pek çok aşiretin savaşsız bir şekilde Osmanlı'ya tabi olmasını sağladı. Bu katkı neticesinde Diyarbakır'da bulunan Arap ve Acem Kazaskerliği temsilciliği İdris-i Bitlisî'ye verildi.
II. Bayezid'in isteği üzerine Farsça Heşt Bihişt adıyla bir Osmanlı tarihi yazan Bitlisî, ömrünün son yıllarını İstanbul'da ilmi çalışmalar yaparak geçirdi. Kaynaklarda verilen bilgilere göre, İdris-i Bitlisî; güzel huylu, etkili konuşan, kalemi kuvvetli, yardımsever, dindar, mutasavvıf bir şahsiyetti.
İdris-i Bitlisî Kanuni Sultan Süleyman zamanında vefat etti. Vefatından sonra eşi Zeynep Hatun'un Eyüp sırtlarında yaptırdığı mescit civarlarına defnedildi. Prof. Dr. Abdülkadir Özcan araştırmaları sonucu İdris-i Bitlisî'nin defninden sonra "köşkü andıran bir tepecik olmasından dolayı" tepe İdris Bitlis Köşkü olarak adlandırıldı. Bu tepe daha sonra ilmiye mensubu şahısların defnedildiği bir mekân haline geldi. Osmanlı halkı tarafından İdris Bitlis Köşkü adlandırması kısa sürede kabul gördü. Bu konuda araştırma yapan Prof. Dr. Özcan, iade-i itibar için tepeye gerçek isminin verilmesi gerektiğini ifade eder.
Tarihçiler bu tepenin isimlendirilmesi hakkındaki görüşlerini türlü şekillerde ifade eder. Edebiyatçılar ise tepenin ismi geçmişte, İdris Bitlis Köşkü mü? Rabia Kadın Kahvesi mi? yoksa Piyer Loti diye mi anılmalı düşüncelerinin ötesinde, tüm isimlendirme kaygılarından uzak, eşsiz manzarasına bakıp İstanbul'un en güzel şiirlerini yazmaya devam etmişler. Biraz da bu şiirlere göz atalım...