Mazlum ve mağrur Halep’in cesur önderi Nureddin Zengi kimdir?
Orta Doğu'nun siyasi tarihinde önemli bir etkisi olan Nureddin Mahmud Zengi, Haçlılara karşı başarılı savaşlar verdi. Eğitime olan sevgisi ile Şam, Halep, Hama, Humus ve Baalbek şehirlerinde medreseler inşa etti. Hadis öğrenimi için yaptırılan ilk medrese olan Daru'l-Hadis'i kurdurdu ve birçok kitap vakfetti. Dindar ve adaletli bir hükümdardı. Bu nedenle kendisine halkı tarafından adil hükümdar lakabı verildi. İşte, mazlum ve mağdur Halep'in cesur önderi Nureddin Zengi hakkında tarihi bilgiler...
Giriş Tarihi: 03.10.2019
09:09
Güncelleme Tarihi: 03.10.2019
09:37
Öğrenmekten uzak durmayan önderdi
Nureddin Zengi , cesaret ve güvenle bir ayağını Halep'te ve Şam'da tuttu; bir ayağıyla alçaklığa, karanlığa arka çıkanların üstüne yürüdü. Bir eliyle merhamet ve adalet dağıttı, diğer elini yumruk yapıp zalimlerin, hainlerin suratına indirmekten çekinmedi. Kendisi de öğrenmekten, arınmaktan, adanmaktan uzak durmadı. Önce kendi nefsini sigaya (sorguya) çekti, önce kendisi öğrenip kendisi uyguladı.
Müslüman ve Türk dünyasını başarı ile savundu
Zengi, Haçlılar'a karşı Türk-İslâm başkomutanlığında bulundu, Müslüman ve Türk dünyasını başarı ile savundu, büyük zaferler kazandı. Halep doğumlu olan Nureddin Zengi , çok okur, hadis ezberler, rivayet ederdi. Çok iyi bir fıkıh bilgisi vardı.
İnşa ettiği ilim yuvaları
Zengi, "bir ayağını Halep'te tutarak Müslümanları birleştiren, zillet örtüsünü üstlerinden atan, değerler bağını yeniden yeşerten bir önder"di. Zengi, elliden fazla beldeyi Haçlıların işgalinden kurtardı, bunun yanı sıra inşa ettiği medreseler, camiler, külliyeler ve diğer kurumlarla Sünnî uyanışa da can verdi.
Kudüs'ün kurtarılmasına zemin hazırladı
Nûreddin Mahmud Zengî Türbesi'nin içindeki sanduka
Nûreddin Mahmud Zengî'nin siyasî açıdan üç hedefi vardı. Bunlar, Suriye kıyılarına ve Sînâ yarımadasına sıkıştırmış olduğu Haçlı devletlerini ortadan kaldırmak, Mısır'daki Fâtımî Devleti'ne son verip İslâm dünyasını Abbâsî halifesinin şahsında birleştirmek ve İstanbul'u fethetmekti. Abbâsî halifesine yazdığı bir mektupta ortaya koyduğu bu üç hedeften ikincisini gerçekleştirmiş, Haçlı devletlerini bütünüyle ortadan kaldıramamışsa da Kudüs'ün kurtarılmasına zemin hazırlamıştır. Kudüs'ün fethedileceğine inandığından Mescid-i Aksâ'ya konulmak üzere Halep'te sanat değeri çok yüksek bir ağaç minber yaptırmıştır. Selâhaddîn-i Eyyûbî'nin Kudüs'ü fethettiğinde Mescid-i Aksâ'ya koydurduğu bu minber 1969'da bir yahudi tarafından çıkarılan yangında yanmıştır.
Gençlik döneminde askeri bakımdan temayüz ettiği ve babası İmâdüddin Zengî'nin yanında zaman zaman savaşlara katıldığı bilinmektedir. Babası İmâdüddin 1146 yılında Caber Kalesi'nin kuşatılması sırasında hayatını kaybedince, Halep'e gitti. Kardeşi Seyfeddin Gazi de Musul'a yerleşti ve atabeylik toprakları ikisi arasında paylaştırıldı.