Osmanlı'da vakıf kültürünün öncüsü olan 6 sultan
Türk-İslam devletlerinde vakıf kültürü toplumun önemli unsurlarından biriydi. Osmanlı Devleti'nin vakıf müessesesinin en yaygın ve etkin olduğu dönemi olduğunu biliyor muydunuz? Sizler için, Osmanlı'da vakıf kuran ve hayır işlerinde yarışan altı hanım sultanın hayatlarını ve hayırgahlarını bir araya getirdik.
Giriş Tarihi: 07.07.2019
13:14
Güncelleme Tarihi: 07.07.2022
16:44
🔺 Osmanlı Devleti, vakıf müessesesinin en yaygın ve etkin olduğu dönem olarak biliniyor. Osmanlı, kendinden önceki devletlerin kurumlarından faydalanırken, daha önce kurulan vakıf anlayışını dünyaya örnek olacak şekilde mükemmelleştirdi.
🔺 Özellikle 14. ve 16. yüzyıllarda sultan merkezli olarak teşekkül ettirilen vakıflara, 16. yüzyıldan sonra dikkate değer büyüklükteki kadın vakıfları eşlik etti.
🔺 Yaşanan bu süreç Osmanlı'nın vakıf anlayışında yaşanan değişikliği gösterirken, 17. yüzyılda devletteki saltanat sistemi değişikliği de kadın merkezli vakıf anlayışının gelişmesine katkı yaptı.
İLK VAKFİYE BİR KADINA AİT
🔺 Osmanlı'da hayır işlerinde kadınların etkisi gözle görülür derecede büyüktür. O dönemlerden günümüze ulaşan ilk vakfiyenin bir kadına ait olması da bunun en önemli örneklerinden biridir.
🔺 Bu eser, Bizans İmparatoru 3. Andronikos Palaiologos'un kızı olan ve Orhan Gazi ile evlenen Asporça Hatun'a aittir. Vakfiye 1323'te düzenlendi ve vakfedilen mülklerin gelirlerine ilişkin de bazı şartlar konuldu. Bunlar ise şöyle sıralanıyor:
🔺 "Pazartesi ve cuma geceleri üç hafızın Asporça Hatun ve çocuklarına Kur'an okuması, Ramazan ve Kurban bayramlarında fakirlere yemek dağıtılması, her yıl okunacak mevlidin kendisi ve çocuklarının ruhuna bağışlanması..."
🔺 Bir döneme damgasını vuran Haseki Hürrem Sultan, Osmanlı tarihinde vakfettiği eserlerle de adından söz ettirdi. En büyük eseri ise İstanbul'da Haseki semtinde bulunan cami, medrese, mektep, imaret ve darüşşifadan oluşan külliyesidir.
🔺 Kariye ismiyle bilinen tekkeyi medreseye çeviren Hürrem Sultan, Ayasofya yakınlarındaki çifte hamamın da banisiydi. Hürrem Sultan'ın eserleri sadece İstanbul'da değil, Osmanlı'nın hakim olduğu kutsal beldelerde de mevcuttu.
🔺 Kudüs, Mekke ve Medine'de çok sayıda vakfiyesi bulunan Haseki Hürrem Sultan'ın Kudüs'teki imareti, insanlara yemek verilen ve diğer ihtiyaçlarının temin edildiği bir vakfiyeydi.
🔺 Ayrıca, Kanuni Sultan Süleyman da eşinin ölümünden sonra Mekke ve Medine'de imaretler ve Edirne'ye su getirterek çeşmeler yaptırdı.
🔺 Haseki Hürrem Sultan'ın yaptırdığı en büyük hayır eseri, İstanbul'da halen Haseki adıyla anılan semtteki cami, medrese, mektup, imaret ve darüşşifadan oluşan külliyedir. Bu külliye, Hürrem Sultan adına Mimar Sinan'ın hassa başmimarı olduktan sonra yaptığı ilk eserdir.
🔺 Haseki Hürrem Sultan'ın kurduğu vakıflara ait 5 adet asıl vakfiyesi vardır. Bunlardan farklı olarak onun yaptırdığı hayır eserlerinin de yer aldığı 3 vakfiye Süleymaniye Devlet Kütüphanesi'ndedir. Kudüs'te bulunan vakfiyesi dışındakilerin hepsi Arapçadır.
🔺 Hürrem Sultan, başta Haseki Külliyesi olmak üzere yaptırdığı bütün eserler için yüksek gelirli vakıflar bırakmıştır . Ayrıca Kanuni Sulan Süleyman, zevcesinin ölümünden sonra onun için Mekke ve Medine'de imaretler yaptırmıştır.
🔺 Edirne'ye su getirterek birçok çeşmeden akıtmış, Cisr-i Mustafa Paşa'da kervansaray, cami ve imaret inşasıyla buralar için gelir kaynakları vakfetmiştir.