Osmanlı'nın şehzade okulu: Şehzadegan Mektebi
Doğumlarından itibaren Osmanlı tahtına aday olan şehzadelerin eğitimleri Devlet-i Aliyye'nin istikbali için çok önemliydi. Bu gereklilik sebebiyle Topkapı Sarayı'nda ihdas edilen Şehzadegan Mektebi, şehzadelerin ilk eğitimlerini aldıkları, basit işlemleri, Kur'an-ı Kerim'i ve okuma yazmayı öğrendikleri ilk mektepleriydi. Burada şehzadelere çok yönlü alimler eğitim verirdi. İşte, Şehzadegan Mektebi'nin bilinmeyenleri...
◼ Bir şehzade doğduğu andan itibaren Osmanlı tahtı için adaydı. Bunun bir sonucu olarak henüz yürümeye dahi başlamadan eğitim almaya başlardı.
◼ Biraz büyüdüklerinde ise her şehzade saray içerisinde bulunan Şehzadegan Mektebi'ne giderdi. Bu mekteb, Topkapı Sarayı'nda Harem bölümündeydi.
◼ Mimari olarak estetik bir yapıya sahip olan mektebin içinde çini panolar, pencereler, işlemeler ve hat tabloları bulunurdu. Bu eserler şehzadelerin İslami sanatlar ile ilk tanışmasıydı.
◼ Osmanlı'da var olan bir geçenek olan "amin alayı" şehzadeler için de yapılırdı. Öyle ki padişah, şehzadesini büyük bir nümayişle Şehzadegan'a götürürdü. İlk eğitimini evladına bizzat verirdi.
◼ Osmanlı'nın mahalle okulları olan sıbyan mekteblerinin müfredatına benzer bir müfredata sahip olan Şehzadegan'da Kur'an-ı Kerim, okuma yazma ve basit işlemler öğretilirdi.
◼ Şehzadenin en temel meseleden eğitimine başlanarak hayatı bunca önüne çıkabilecek her türlü meseleye karşı eğitim görmesi esas alınırdı.
◼ Bu kurumda eğitim esas alındığı için seviye ölçme anlamında testler, sınavlar yapılmazdı. Şehzadegan'ın bir diğer özelliği de sadece kitabi bilgi değil pratiğe dayalı eğitime de dayanmasıydı.
◼ Şehzadeler hocalarından kılıç, ok, gürz gibi savaş aletlerini kullanmayı, edebiyat, tezhip ve musiki gibi güzel sanatları da en ince detayına dek öğrenirdi.
◼ Osmanlı sarayında en çok önemsenen konulardan birisi eğitimdi. Bunun için pek çok alim saraya davet edilir ve eğitimin kurumsallaşmasına önem verilirdi.
◼ Sultan II. Murad'ın en çok değer verdiği alimlerden olan Molla Yegan bu anlayış çerçevesinde Hac dönüşü Kahire'den Molla Gürani'yi Edirne'ye getirmişti.