Osmanlı'nın üstün başarı alameti nişanlar
Devlet adına gösterilen üstün başarı ve yararlılıklardan ötürü hak eden kişileri onurlandırmak amacıyla verilen nişanların klasik dönemde pek yeri yoktu. Padişahlar bunun yerine derece derece hıl'at (hırka), çeleng ve kılıç verirlerdi ki bunlardan son ikisi mücevherli olurdu. Osmanlı'da ilk örneklerine III. Selim döneminde rastlanan nişanlar, varlığını 120 sene sürdürdü.
Giriş Tarihi: 15.10.2019
09:15
Güncelleme Tarihi: 15.10.2019
09:32
Osmanlı İmparatorluğu'nda kullanılan ilk nişanlarda diğer İslâm ülkelerinin nişanlarında olduğu gibi çelenk, yıldız ve şemse (güneş ışını) motifleri resmedilmiştir. Bu nişanlardan sonra Sultan III. Selim ve Sultan II. Mahmud devrinde madalya ve nişanlar meslek sınıfına göre çeşitli amblemlerle (kılıç, çıpa, ay-yıldız) deneme ve uygulama şeklinde literatürdeki yerlerini almışlardır.
Altın ve gümüşten yapılan nişan ve şemseler mine ve taşlarla bezenip çeşitli form ve motiflerde dönem dönem yazı, imza ve padişahın amblemlerini çevreleyen kısımda "Hamiyyet", "Sadâkat", "Gayret", "Şecaat", "Adâlet", "Hürriyet" veya "İnsâniyet", "Muavenet" sözleriyle birlikte nişanın tarihi yazılıdır.
Tanzimat'tan sonra Osmanlı nişanlarının dereceleri –yukarıdan aşağıya- şu şekildeydi:
Hânedân-ı Âl-i Osman Nişânı
31.8.1893'te ihdas edildi. O tarihten sonra yaklaşık 50 kadar şahsa verilmiştir. Buluğ yaşına gelen her şehzade ve sultana verilirdi.
Hânedân-ı Âl-i Osman Nişânı
Birkaç yabancı hükümdar ile bir iki görevliye (Hıdiv Abbâs Hilmi Paşa, Sadrazam Tevfik Paşa) de verilmiştir. Birçok ay yıldızlı bir kılade ile boyna asılan kırmızı zeminli mücevherli madalyondur.
1908'de en yüksek nişan olarak ihdas edildi, fakat Meşrutiyet ilan edilince bu nişandan vazgeçildi.
İkinci Mahmud ihdas etti, sonradan şekli değiştirildi, eskisine atik nişan-ı iftihar dendi.