Profesör kürsülerinin Müslüman kökenleri
Günümüzde üniversitelerde kullanılan profesör kürsüsünün kökeninin nereye dayandığını biliyor musunuz? Peki, ilim halkası anlamına gelen "halakatü'l ilm" kavramının nasıl oluştuğunu? Bundan bin yıl önce Müslüman alimler, ilmi yaymak amacıyla verdikleri eğitimlerde bugün üniversitelerde kullanılan kürsüleri kullanıyorlardı. Temsil ettikleri disiplinin adını alan bu kürsülere atamada kıdem ve liyakat dikkate alınırdı. Üniversite kürsülerinin Müslüman kökenine dair bilinmeyenleri sizlerle buluşturuyoruz.
Camilerde, Müslüman okul ve üniversitelerinde bundan bin yıl önce yapılan eğitime baktığımızda, Arapça kökenli olan "kürsü" adı verilen makamda oturan bir hoca (profesör) ve onun etrafını çevreleyen öğrencilerden oluşan bir ilim halkası yani "halakatü'l ilm" görürüz.
Halkanın ortasındaki kürsüye oturacak hocalar, halife ya da bugün İran'ın Kum veya Irak'ın Necef şehrindeki gibi El-Havza adı verilen bir ulema meclisi tarafından seçilirdi.
Bu seçimde, kürsü namzedinin akademik bilgi ve tanınmışlık düzeyi etkin olurdu.
Bazı kürsüler temsil ettikleri disipline göre adlandırılırdı. Mesela kelam kürsüsü, hadis kürsüsü ve dil bilgisi kürsüsü (halakatü'l nahviyyin) gibi kürsüler bulunurdu.
Bazı kürsüler ise nesillerdir o kürsüyü elinde bulunduran ailenin adıyla bilinirdi. Bermeki Kürsüsü ya da Halakatü'l Bermekiyye gibi.
Belirli alanlarda uzmanlaşan kurumlara ilgili alanda kürsü verilmesi de vakiydi; mesela Hargird'deki Nizamiye'de ilahiyat kürsüsü yoktu, yalnızca fıkıh kürsüsü vardı.