Ruanda Soykırımı: 100 gün süren karanlık
Ruanda Soykırımı, Tutsi azınlığa karşı gerçekleştirilen ve insanlık tarihinin en acımasız katliamlarından biri olarak anılan bir trajedi olarak hafızalarda yer edinmiştir. 1994 yılında başlayan ve yaklaşık 100 gün süren bu karanlık dönemde, Tutsilere yönelik sistematik bir soykırım gerçekleştirilmiştir. Bu iç savaş sırasında 1 milyondan fazla insanın hayatını kaybettiği belirtilse de gerçek ölüm sayısı hala belirsizliğini koruyor. Soykırımdan sağ kurtulanların yara izleri ve yaşadıkları derin travmalar, bu korkunç olayın unutulmasını imkansız hale getiren birer sembol olmuştur. Aradan geçen 30 yıla rağmen, Ruanda'da yaşanan bu soykırımın etkileri hala tazeliğini koruyor ve insanlık tarihinin kara lekesi olarak hatırlanmaya devam ediyor.
Giriş Tarihi: 22.08.2024
09:30
Güncelleme Tarihi: 22.08.2024
11:02
🔶 Yaklaşık 30 yıl önce, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonraki en kanlı katliam Ruanda'da gerçekleşti. Ruanda'da başlayan iç savaş neticesinde büyük çoğunluğu Tutsiler olmak üzere yaklaşık 900 bin Ruanda 'lı acı şekilde hayatını kaybetti.
🔷 Ruanda'daki en büyük 2 yerel gruptan biri olan Tutsilere yönelik bu soykırımın nedenleri, Avrupalı devletlerin Afrika'daki yıllar süren sömürge faaliyetleriyle yakından ilişkiliydi.
20. YÜZYILDA GERÇEKLEŞEN İLK SOYKIRIM
🔶 Ruanda nüfusunun %97'sini oluşturan iki ana etnik grup vardı: Hutular ve Tutsiler. Onlarca yıl barış içinde yaşamış olan Ruanda halkı, 1994 yılında yaşanan bir fikir ayrılığı nedeniyle büyük bir bölünme yaşadı. Bu ayrılık, sonrasında ülke nüfusunun neredeyse %15'ini yok edecek kanlı bir katliama yol açtı.
🔷 Bu fikir ayrılığının sebebi elbette 500 yılı aşkın süredir olduğu gibi beyaz insanın Afrika'yı sömürge kıtası haline getirmesiyle bağlantılıydı. 1914'te başlayan Birinci Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle ayrılan Almanya, 1899 yılından bu yana sömürge olarak kullandığı Ruanda'dan ayrılmak zorunda kalmıştı.
Almanya'dan sonra Belçika sömürgeye devam etti
🔶 Almanya'nın Ruanda'dan çekilmesinden sonra 1918 t arihinde bölge bu sefer de Belçika sömürgesi haline geldi. Belçikalıların Ruanda'da ilk yaptıkları icraatları ülke halklarını etnik kökenlerine göre ayırıp toplumdaki birlik yapısını ayrıştırmak oldu. Bu durum, ileride Ruanda'da yaşanacak kanlı katliamın başlangıcıydı .
🔷 Ruanda, Belçika'nın kolonisi haline gelmesinden sonra Belçika, bir yandan ülkenin yer altı yer üstü tüm zenginliklerini sömürürken bir yandan da Ruanda'da halk içten içe etnik ayrışmayı derinleştiriyordu.
İNSANLIK TARİHİNDEKİ EN BÜYÜK KATLİAMLAR
Ruanda iç savaşı nasıl başladı?
🔶 Ruanda'da nüfusa oranla kalabalık olan grup Hutulardı ; ancak Ruanda'da yönetim mekanizması Tutsilerin e lindeydi. Hutu grubu ise genellikle tarım ve hayvancılıkla uğraşırken Tutsiler askeri alanda ilerlediler.
🔷 Sömürge olarak kullanıldıkları ilk yıllarda Hutular Hristiyanlaşmaya daha sıcak olan taraf olduğu için Almanlar tarafından bazı imtiyazlar sağlandı. Daha sonra Belçikalılar ise Tutsilere sömürge hükümeti içerisinde barındırdı ve birtakım eğitimler almalarına olanak sağladı. Ancak tam bir Avrupalı emperyalist devletin yapacağı gibi bu politikasını 1960'lı yıllarda değiştirdi ve bu kez de Hutulara imtiyazlar vererek onları yeni devlet yönetiminde söz sahibi yapmışlardı. Bu durum Hutuların, Tutsilere yönelik şiddetli bir saldırını takip etti ve birçok Tutsiyi komşu Afrika ülkesine kaçmaya zorlamıştı.
Savaşı tetikleyen kıvılcım
🔶 Ruanda Soykırımı, 6 Nisan 1994'te Kigali'de Devlet Başkanı Juvenal Habyarimana 'nın uçağının düşürülmesiyle başladı. Uçakta, o dönemde Burundi Devlet Başkanı olan Cyprien Ntaryamira da bulunuyordu. İki lider, Tanzanya'daki bir zirveden dönüyordu.
🔷 Uçağın düşmesinin hemen ardından, soykırım planları uygulamaya kondu. Medya aracılığıyla Hutu halk ı kışkırtıldı ve bu da, Hutu milisleri ve askerleri tarafından Tutsilere karşı şiddet eylemlerinin başlamasına yol açtı.
AVRUPA'NIN ORTASINDA KAPANMAYAN YARA SREBRENİTSA