Şam Süleymaniye Külliyesi
1516 yılında Yavuz Sultan Selim Han tarafından Osmanlı topraklarına katılan Şam-ı Şerif tam 402 sene Osmanlı toprağı olarak kaldı. Osmanlılar bu süre zarfında birbirinden güzel ve zarif yapılarla şehri süslediler. Bu minvalde Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından inşa ettirilen Süleymaniye Külliyesi, Osmanlıların Şam'da inşa ettikleri çok yönlü bir yapı topluluğuydu. İşte tüm bilinmeyenleriyle Şam Süleymaniye Külliyesi...
◾ Osmanlı Devleti sadece toprak fethetmekle kalmamış fethettiği toprakları eserlerle inci gibi süslemişti. Yavuz Sultan Selim Han döneminde fethedilen Suriye de bu güzellikten nasibini almıştı.
◾ Son Osmanlı padişahı VI. Mehmet Vahideddin'in de kabrinin bulunduğu Süleymaniye Külliyesi, İslam aleminin en önemli şehirlerinden biri olan Şam'ın merkezinde inşa edilmişti.
◾ 1554 - 1559 yılları arasında Osmanlı Devleti'nin onuncu sultanı olan Kanuni Sultan Süleyman Han tarafından inşa edilen külliye, Şam-ı Şetrif'in tam merkezindeydi.
◾ II. Selim babasının külliyesine hankah, medrese ve arasta eklemişti. Külliyenin merkezindeki caminin kitabesini Şemsi Ahmed Paşa manzum olarak kaleme almıştı.
Arasta ne demek?
Çarşılarda aynı ürünü satan esnafın olduğu yer.
Hankah ne demek?
Sohbet, zikir ve inziva mekanı.
◾ Süleymaniye Külliyesi'nin mimarı bazı kaynaklarda Mimar Sinan olarak geçse de bu bilgi hakikatten uzak. Koca Sinan İstanbul'daki külliye inşaatı sebebiyle Şam'a gidemedi.
◾ Dönemin şartlarına göre kısa bir sürede inşa edilen cami, Şam Valisi Şemsi Ahmed Paşa'nın riyazetinde inşa edildi. Mimar Sinan caminin inşası için İstanbul'dan Muslihuddin Halife isimli bir hassa mimarını Şam'a göndermişti. Lakin kayıtlara göre inşaattan sorumlu kişi Şamlı Todoros adında bir hıristiyan mimar idi.
◾ Yavuz Sultan Selim'in fethin ardından inşa ettirdiği Selimiye Külliyesi Osmanlıların Şam-ı Şerif'teki ilk eseriydi. Sultan I. Süleyman babasının yolundan giderek büyük bir külliye inşa ettirmişit.
◾ Külliye klasik Osmanlı mimarisinin en güzel özelliklerine sahip olarak inşa edilmişti. Ayrıca kullanılan taşlar sebebiyle yerel bir mimari özelliği de bünyesinde barındırdı.