Sultan Abdülhamid'e atılan çirkin iftira!
Sultan II. Abdülhamid, tahttan indirildikten sonra hakkında, en önemli hadis-i şerif kaynaklarından biri olarak kabul edilen Sahih-i Buhari'yi yaktırdığı iftirası atıldı. Ancak Abdülhamid ne kitap yaktırmış ne de yırtmıştı. Aksine gösterdiği ilmi titizlik ve gayret sayesinde Sahih-i Buhari'nin temel müracaat metni olan Yunini'nin çalışmasını, bizzat kendi emriyle yayınlatmıştı.
Sultan Abdülhamid Han, devlet idareciliğinin yanı sıra, ilmi gelişmelere de meraklı bir Osmanlı sultanıydı. Sultanın en önemli vasıflarından biri kitaplara düşkünlüğüydü. Bu nedenle Yıldız Sarayı'nda muhteşem bir kütüphane oluşturdu. 33 yıl boyunca türlü zahmetle toplanan birbirinden kıymetli eserler, önce 31 Mart Vakası'nda, ardından 28 Şubat sürecinde yağma edildi ve çöpe atıldı.
Kütüphanecilik alanında gerçekleştirdiği önemli adımlar da bu ilmi titizliğini net şekilde gösteriyordu. Abdülhamid zamanında, Meclis-i Vükelâ mazbataları arşivlenerek günümüze ulaştı, birçok alanda olduğu gibi kütüphanecilik ve arşiv konusunda da modernleşmenin temelleri atıldı. Abdülhamid dönemine ve dönemin siyasetine ışık tutan kütüphane, günümüzde de çok geniş ve derin bir hazineye sahiptir.
Buhari'nin 16 yıl boyunca İslam beldelerini dolaşarak hazırladığı Sahîh-i Buhârî (el-Câmiu's-Sahih), İslam tarihi boyunca üzerinde en çok çalışılan eserlerden biri oldu. İslam coğrafyasında medrese ve darülhadislerin temel ders kitabı olarak kabul edildi. Katip Çelebi, Buhârî'nin Sahîh'i üzerine şerh, haşiye, talik, ihtisar vb. türünde yapılmış 80'den fazla çalışmanın ismini vermiştir.
Sultan II. Abdülhamid döneminde yazımına başlanan Buhari-i Şerif, 1913'te Hattat Hasan Rıza Efendi tarafından sekiz cilt halinde tamamlandı. Aynı yıl, Sultan Mehmed Reşad tarafından, Topkapı Sarayı'nda kutsal emanetlerin sergilendiği Hırka-i Saadet Dairesine vakfedildi.
İbnü'l-Kirmânî'nin Mecmaʿu'l-baḥreyn ve cevâhirü'l-habreyn adlı eserinin müellif
hattıyla olan nüshasından üç sayfa (TSMK, III. Ahmed, nr. 402/1, vr. 1a, 2a, 966a)
Sultan II. Abdülhamid tahttan indirildikten sonra kendisine, en önemli hadis-i şerif kaynaklarından biri kabul edilen "Sahih-i Buhârî'yi yaktırdığı" iftirası atıldı. Abdülhamid'in 31 Mart İsyanının hemen ardından 27 Nisan günü tahtından indirilmesinin ardından, kitap imhası konusu, zamanın şeyhülislamından alınan hal fetvasının yani hükümdarın tahtından indirilmesinin dini bakımdan bir mahzur taşımadığı yolundaki iznin hemen girişinde yer almıştı.