Sultan II. Abdülhamid'in bir günü nasıl geçerdi?
Osmanlı İmparatorluğu'nun 34'üncü padişahı ve 113'üncü İslam halifesi Sultan II. Abdülhamid, 33 yıllık hükümdarlığı boyunca Osmanlı topraklarına birçok hizmette bulunmuş, devlet ve hilafet mührünü abdestsiz basmayacak kadar dindar bir yaşam sürmüştü. Siyasi dehasıyla kendine hayran bırakan Ulu Hakan, aynı zamanda bir aile babası, tüccar ve marangozdu. Peki, koskoca bir imparatorluğun en zor dönemlerinin mirasını omuzlarına alan bir hükümdar bir gününü nasıl geçirirdi?
Giriş Tarihi: 16.01.2019
11:41
Güncelleme Tarihi: 16.01.2019
12:58
KÜÇÜK YAŞTA ANNESİNİ KAYBETTİ
1842'de Abdülmecid Han'ın oğlu olarak dünyaya gelen Sultan İkinci Abdülhamid'in doğum senesi için "İzzetle geldi âleme şehzademiz Abdülhamid" mısraıyla tarih düşürüldü. Fakat şehzade henüz 11 yaşındayken annesi Tirimüjgan Sultan'ı kaybetti. Bu vefatın ardından bakımını, Abdülmecid'in çocuksuz eşi Piristû Kadın Efendi üstlendi. Piristû Kadın Efendi, Abdülhamid'i kendi çocuğu gibi büyüttü.
AKTİF BİR HAYAT SÜRÜYORDU
Şehzade Abdülhamid, Dolmabahçe Sarayı'nda diğer şehzadelerle birlikte ikamet ederdi. Fakat diğer şehzadelerden farklı olarak Abdülhamid, senenin zamanının çoğunu saray dışında; Tarabya civarındaki çiftliğinde, Kâğıthane'deki köşkünde, bazen Piristû Kadın Efendi'nin Maçka'daki konağında veya kardeşi Cemile Sultan'ın konağında geçirirdi. Şehzade Abdülhamid aktif bir hayatı tercih ediyordu.
Sultan Abdülaziz, diğer şehzadelerle birlikte Abdülhamid'in eğitimiyle de yakından ilgilendi. Abdülhamid, çok yönlü yetiştirilen şehzadelerden biriydi. Sultan Abdülhamid daha şehzadeliğinde tefsir, hadis, fıkıh, yazı, mükâleme (konuşma) dersleri aldı. Çeşitli hocalardan Farsça, Arapça ve Fransızca gibi dil eğitiminin yanında, iki İtalyan eğitimciden musiki dersleri de aldı.
TAHTA GEÇECEĞİNİ DÜŞÜNMÜYORDU
Saraydan ayrılarak Maslak'taki köşkü ve Kâğıthane'deki çiftliğinde ailesiyle birlikte kendi halinde bir hayat yaşamaya başlayan Abdülhamid, diğer şehzadeler borç içindeyken tutumlu özelliğiyle çiftlik ve borsa işlerinden hatırı sayılır bir birikim elde etti. Tahta geçeceğini düşünmediği için kendisini hayata hazırlayan Şehzade Abdülhamid, çiftlik, banka, borsa, dünya piyasaları konusunda ileride çok işine yarayacak konularda önemli birikime sahip oldu.
Abdülhamid'in özel ilgi duyduğu alanlardan biri de marangozluktu. Yaptığı dolap, masa, çekmece gibi eşyalar bu sanatta ne kadar mahir olduğunu gösterir.