21’inci yüzyıla damgasını vuran 21 bilimsel gelişmeler
İnsanoğlu, yapay zeka, robotik, uzay bilimleri, büyük veri ve daha pek çok alanda çığır açan bilimsel gelişmelere tanık olmaya devam ediyor. Peki, dünyada bilimle beraber 21'inci yüzyılda neler değişti, bu gelişmeler yaşamımızı nasıl etkiledi? İşte, 21'inci yüzyıla damgasını vuran 21 bilimsel gelişme…
Önceki Resimler için Tıklayınız
2000 yılında Duke Üniversitesi'nde, bir maymunun beynine takılan elektrotlar yardımı ile maymunun robotik bir kol kullanarak yemek yemesi sağlandı ve beyin tarafından kontrol edilen robotik uzuvlar üstünde ciddi çalışmalar başladı. Bu alanda yürütülen çalışmalar neticesinde 2009 yılında, engelli Pierpaolo Petruzziello kendisine takılan robotik eli sadece düşünceleri ile kontrol etmiş, cisimleri kavramak, parmaklarını oynatmak, yumruk yapmak gibi karmaşık fonksiyonları yerine getirmişti. 2014 yılından itibaren bu uzuvlar dünyada kullanıma girdi, gelecekte bu teknolojinin çok daha ileri gitmesi bekleniyor.
26 Haziran 2000'de, yüzlerce bilim insanının 10 yıllık yorucu çalışması sonucunda, "tüm çağların en güzel günü" ifadesi ile insan genom projesi çerçevesinde insan genom haritasının kaba taslağının hazırladığı açıklandı. 2003 yılında haritalanma tamamen tamamlandı. Bu harita, insanı insan yapan bütün genetik faktörlerin bilgisini içeriyor. Bu bilgiler hem kendimizi daha iyi anlamamızı sağlayacak hem de fiziksel ve zihinsel hastalıkların erken teşhis ve tedavisinde devrim yaratacak. Hatta belki yaşlılığı geciktirmemizi bile sağlayacak.
Hubble uzay teleskobu, yaklaşık 14 milyar yaşında olduğu hesaplanan evrenin ortaya çıktığı Büyük Patlama'dan 600 milyon yıl sonraki halini görüntülemeyi başardı.
Bugüne kadar elde edilmiş en eski galaksi görüntüleri, Hubble'a yeni yerleştirilen geniş alan kamerası sayesinde görüntülendi. Yazın alındığı belirtilen görüntülerde bir kaç bin galaksi bulunuyor.
Görüntülenen galaksiler, 13 milyar ışık yılı uzaklıkta bulunuyor. Bu görüntü, Hubble'un 2004 yılında taramış olduğu bir bölgeye yeniden odaklanılması ile alındı. Yeni yerleştirilen kameranın kızıl ötesi kanalı sayesinde böylece, evrenin ulaşılabilmiş en derin mesafeleri görüntülenebildi.