Betül Sav: Bu aşamada bitki tüketiminden de bahsedebilir misiniz?
Eğitimci-Biyolog Nesibe Alpoğlu:
İnsan vücudu selülozu sindiremiyor. Bu selüloz, bitkilerde var. Bitkilerin kendilerinde depo ettikleri vitaminlerdir, karbonhidratlardır. Biz bu karbonhidratları yediğimizde vücudumuz sindiremiyor. Ben sindiremediğim besini neden yiyorum, neden o zaman diyetisyenler bana bol bol yeşillik yememi söylüyor? Çünkü biz bu selülozu sindiremesek bile vücudumuz diyor ki "bana yabancı bir şeyler geldi ve bu yabancı bir şeyi ben vücuttan atmak için bağırsaklarda fazlalıkla mukus salgılamalıyım." Bu mukus salgısı da bizim boşaltım sistemimizi rahatlatıyor ve kolay boşaltım yapılmasını sağlıyor.
➡ İşte benim tüketemediğim, sindiremediğim besinin dahi bana faydalı olduğunu görüyorum. Biraz daha genişletelim, hayvanlara bakalım. Arılar, böcekler… Neredeyse "niye varlar?" diye isyan ettiğimiz canlılar ama onlar olmazsa tozlaşma olmaz. Tozlaşma olmazsa bitki çeşitliliği oluşmaz. Biz bakıyoruz, görüyoruz, seviyoruz yeşillikleri ve bunlardan besleniyoruz. Demek ki bitkilerin de hizmet etmesi için hayvanlara ihtiyacı var.