◾ Sağlamlığın yeryüzündeki en önemli kanıtlarından olan dağlar, asırlar boyunca insanların meskenleri oldular. Bugün tarihi yerleşkeler olarak kabul edilen tarihi yapılar ekseriyetle bir dağ yahut tepe etrafına kuruldu. Bu husus bizlere insanoğlunun fıtratına uygun bir mesken edinme faaliyeti içerisinde olduğunu da gösteriyordu.
◾ Son olarak zemin yapı ilişkisiyle ilgili Sadettin Ökten hocanın dilinden ifadeleri paylaşalım sizinle; "Ovalara yerleşmeyeceğiz. Dağlara, yamaçlara çıkacağız." diyen Ökten, bir ilahi kelamı şöyle hatırlatıyor bize; "Dağlar, arza çakılan çivilerdir..."
"Ovalara yerleşmeyeceğiz. Ovalar ziraat için. Bunun dini kaynaklarda karşılığı da var. Jeolojik kaynaklarda karşılığı var. Bu arada, hakkı yenen bir meslek grubundan size söz edeceğim; Geoteknik mühendisleri... Hiç ortada yoklar... Halbuki mevzu onların mevzu. Nedir o derseniz, zemin mekaniği (Soil mechanics). Jeologlar alttaki kayaya kadar gelirler. Ondan sonra üstte bir zemin var; 30 m, 40 m, 50 m, 60 m, 1 m; o geoteknik mühendislerinin işidir. Onlardan bir hazret görmedim televizyonlarda." Ökten hoca, bilimsel yöntemler ve mühendisliğin güzel bir birleşimi olan geotekniğin öneminden böyle bahsediyor.
Ökten hoca, madde 1 olarak "ovalara yerleşmeyeceğiz" diyor. "Dağlara yamaçlara çıkacağız. Niye? Kitab-ı İlahi'de de Hitab-ı İlahi'de de bize beyan buyurulan hususlardır: "Dağlar, arza çakılan çivilerdir" mealen söylüyorum..."
Mealen söylüyorum dediği ifade Nebe Suresi, 6 ve 7. ayetlerinde şöyle geçiyor:
"Biz, yeryüzünü bir döşek, dağları da (yeri dengede tutan) kazıklar yapmadık mı?"
Nebe Suresi 6 ve 7. Ayetler
Nebe Suresi 6 ve 7. Ayetleri okumak ve mealini dinlemek için tıklayın
Ökten hoca şöyle devam ediyor: "Hafif bina yapacağız." Nasıl olacak peki bu? Ahşabı, çeliği ve kerpici kullanarak. Betonarmeyi mümkün mertebe sarfınazar ederek; az katlı bina yaparak, yayılarak...
Yayılmanın önemini de şöyle vurguluyor: "Yayıldığımız zaman tabiat ile ilişkiyi koparmamış olacağız. Yayıldığımız zaman, sema ile ilişkiyi koparmamış olacağız. Gözümüzün önünde hail olmayacak dağları görmemize karşı, ufku görmemize karşı, tulûu ve gurûbu seyredeceğiz."Efendim romantizme mi kaydın?" diye sorabilirsin. Evet, romantizme kaydım. Çünkü yaradılmış kainatı görmek, tulûu ve gurûbu temaşa etmek, bize manevi bir haz verir ama modern estetik bunlardan haz etmez. Ufkun resmini yapan ressamı seçer. Ben de diyorum ki kul ressamı seçme, o ressamın esas vâzıhını seç..."
Nihayetinde ülkemizin en önemli kültür insanlarından biri olan Sadettin Ökten'in cümleleri bizi derin bir tefekküre sürüklediği gibi yaşadığımız dünyanın hakikatinin de farkına varmamıza dikkat çekiyor.
Kur'an-ı Kerim'de geçen deprem ayetleri