Erbaş mesajında, tarihin akışını değiştirecek kadar büyük ve anlamlı bir muharebe olan Çanakkale Zaferi'nin 109. yıl dönümünü onur ve heyecanla idrak ettiklerini belirterek, mukaddesatı korumak için verdikleri mücadeleyle Çanakkale'yi geçilmez yapan aziz şehitleri ve tüm kahramanları rahmetle, minnetle yad etti.
Erbaş, dönemin en modern ordularının şanlı bir direnişle dize getirilerek tarihin en büyük kahramanlık destanlarından birinin yazıldığı Çanakkale Savaşı'nın, milletin var oluş iradesini kırmaya yeltenenlere karşı elde edilen eşsiz bir zafer olduğunu vurguladı.
18 Mart'ın bir milletin inanç, azim ve kararlılıkla yeniden şahlanışının, dünya sahnesinde yeniden yükselişinin tarihi olduğunu vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti:
"Çanakkale, sadece geçmişin muazzez bir hatırası değildir. Şanlı tarihimizdeki zaferlerin ruhunu taşıyan Çanakkale Savaşı, aynı zamanda yüce bir inancın, nebevi bir ahlakın ve mukaddesatın müdafaası; milletçe kenetlenildiğinde bütün zorlukların üstesinden nasıl gelineceğinin de açık bir göstergesi olmuştur. Bizler, tüm imkansızlıklara rağmen yedi düvele karşı Çanakkale'yi geçilmez yapan sağlam bir imanın, sarsılmaz bir inancın mirasçılarıyız.
Çanakkale Savaşı'yla bağımsızlık yolunda birlik ve beraberlik içinde ortaya koyulan vatan sevgisi ve millet olma bilinci en büyük zenginliğimiz, en büyük gücümüzdür. Üzerinden bir asırdan fazla bir zaman geçmesine rağmen Çanakkale ruhu millet olarak hala her birimizin kalbinde aynı inançla yaşamaya devam etmektedir. 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü'nde, bize bıraktıkları mirasın ve verdikleri eşsiz mücadelenin şuuruyla, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Çanakkale'nin ve istiklal mücadelesinin tüm kahramanlarını şükran ve minnetle yad ediyorum."
Erbaş, geçmişten bugüne canlarını feda eden ve bu toprakları mukaddes bir vatan olarak emanet bırakan tüm şehitlere ve ebediyete intikal eden gazilere Allah'tan rahmet diledi.