Türkiye İmam Hatipliler Vakfı (TİMAV) Genel Başkanı Ecevit Öksüz, 28 Şubat postmodern darbesini yapanların, milletin inanç ve değerlerine topyekun savaş ilan ederek çirkin bir girişimde bulunduklarını söyledi.
Milletin azmi ve inançlarına duyduğu sadakatle, "bin yıl sürecek" denilen garip uygulamalar silsilesinin kısa sürede atlatıldığını belirten Öksüz, "Türkiye, 28 Şubat'ın izlerini tek tek sildi. O dönemde imam hatiplerin ve milletin din eğitiminin hedef alındığını görüyoruz. Sadece din eğitimi alan insanlar değil, dinini yaşamak isteyen insanlar hedef alındı. Toplumun tüm kesimlerinde dinin yok sayılması istendi, o insanlara dördüncü sınıf muamelesi yapıldı." diye konuştu.
Öksüz, imam hatiplilere uygulanan katsayı puanlaması ve başörtülülerin yaşadığı sorunlar gibi pek çok sıkıntının 28 Şubat sürecinde ortaya çıktığını anlattı. Özellikle bürokrasinin içerisinde namaz kılan insanların ordudan, polis teşkilatından ve çeşitli kurumlardan atıldığına dikkati çeken Öksüz, şöyle devam etti:
"Bu sıkıntılar yaşanırken perdenin gerisinde farklı planlar işlemeye devam etti. 28 Şubat sürecinde dinini yaşamaya çalışan samimi insanlara adeta savaş açılırken, FETÖ ve benzeri yapılanmalar üzerinden ılımlı İslam adı altında bir safsata oluşturuldu. FETÖ/PDY yapılanması hem millete hem de dünyaya şirin gösterilmek istendi. İmam hatipler kapatılırken FETÖ okullarının önü açılmış oldu ve FETÖ'ye daha fazla elaman devşirme fırsatı altın tepside sunuldu."
Öksüz, bu süreçte milli ve manevi değerlerine sahip çıkan ticari işletmelerin önüne setler vurulduğunu, FETÖ'ye sermayedarlık yapan şirketlerin devlet ihalelerinde önü açılarak, örgütün iktisadi alanlarda da gelişmesinin sağlandığını aktardı.
"15 TEMMUZ'UN İŞARET FİŞEĞİ, 28 ŞUBAT'TA ATILMIŞTIR"
TİMAV Genel Başkanı Öksüz, şunları söyledi:
"FETÖ'nün sözde okullarında yetiştirilen militanlar, askeriye ve bürokrasiye yerleştirilerek 15 Temmuz'un hazırlıkları yapılmaya başlandı. Bu komplike bir oyun. 15 Temmuz'un işaret fişeği, kesinlikle 28 Şubat'ta, 28 Şubat'ın aktörleri ve iş birlikçisi FETÖ ile atılmıştır. Din eğitimi verecek kurumları engeller, Kur'an kurslarının kapılarına kilit vuracak olursanız, FETÖ gibi sözde dindarları ve insanları Allah ile aldatanları büyütmüş olursunuz. 28 Şubat'ın en karanlık hedeflerinden birisinin de bu olduğunu düşünüyorum."
Öksüz, 28 Şubat'tan kaynaklanan engellerin kaldırılmasında büyük çaba sarf eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ve tüm ilgililere teşekkür etti.
İmam hatiplerin eski ihtişamına kavuştuğunu ve Kur'an kurslarındaki yaş sınırının normal seviyeye geldiğini söyleyen Öksüz, "Artık başörtüsü, inancın gereği olarak takılabilir hale geldi. Üniversite kapılarından başörtülü olduğu için geri çevrilen kardeşlerimiz milletvekili oldu, bakan oldu, büyükelçi oldu. İktisadi kurumlar bağlamında da adil bir düzen sağlanmış oldu." ifadelerini kullandı.
"YENİ TÜRKİYE'NİN ESERİ"
Bugün Türkiye'nin sadece Anadolu topraklarında değil, dünyanın dört bir köşesindeki mazlumların umudu haline geldiğine işaret eden Öksüz, şunları kaydetti:
"28 Şubatçılar, Anadolu topraklarını bile muhafaza etmekten aciz bir görüntü çizerken, şu anda geldiğimiz noktada Türkiye, dünya mazlumlarının ve insanlığın umudu haline gelmiştir. Bugün Afrin'e giden ordumuza dünyanın dört bir köşesinden yapılan dualar, bunun işaretidir. Bosna'dan Somali'ye, Türkiye için dualar yapılmaktadır. Afrin'de ordumuzu karşılayan anneler ve çocukların 'Vefalı Türk geldi, Allah onlardan razı olsun' sözleri yeni Türkiye'nin eseridir."
28 Şubat döneminde birçok kişiye hukuksuz cezalar yağdıran hakimlerin, bugün FETÖ'den gözaltına alındığına ya da firari olduğuna değinen Öksüz, bu nedenle cezaların ne kadar adil olabileceğinin gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Öksüz, o dönemde haksız yere yargılanarak hapis yatanların yeniden yargılanması, mahkumiyetleri sona ermiş olanların da davaları yeniden görülerek, iade-i itibarının verilmesi gerektiğini ifade etti.