Zina eden birisi nasıl tövbe etmelidir?
Cevap: İşlediği günahtan pişmanlık duyacak, ama samimi bir pişmanlık... Allah'a (CC) o günahı affetmesi için yalvarılacak. Mümkünse gözyaşı dökülerek. Bir daha o günaha girilmeyeceğine, o günahı işlemeyeceğine söz verilecek. O günahı bir daha gerçekten işlemeyecek. Bunları yaptığı zaman tövbe etmiş olur ve biz bu tür tövbeye nasuh tövbesi diyoruz. Kur'an-ı Kerim'de de bu emredilir.
https://www.instagram.com/p/ClGl0j-DwIy/
TÖVBE NE DEMEKTİR?
🔶 Arapça'da tevbe (tevb, metâb) "geri dönmek, rücû etmek, dönüş yapmak" anlamlarına gelir ve "dinde yerilmiş şeyleri terkderek övgüye lâyık olanlara doğru yönelme" şeklinde tanımlanır. Kur'ân-ı Kerim'de tövbe kavramı seksen sekiz yerde geçer ve otuz beş yerde Allah'a (CC), diğer ayetlerde ise insanlara nisbet edilir.
🔶 Naslarda tövbenin ve mana yakınlığı içinde bulunduğu rücû, inâbe, evbe, gufrân ve af kavramlarının kullanılışı göz önüne alındığında tövbenin bezm-i elestte Allah (CC) ile kul arasında yapılan ahdin tazelenmesini ya da insanların fıtrat çizgisine dönmesini ve onu korumasını ifade ettiği anlaşılır.
📌Nas ne demektir?
Hüküm kaynağı olarak Kur'an ve sünnet ifadelerini, Allah'ın (CC) ve Peygamber'in (SAV) sözlerini ifade eden bir kavramdır.
📌Bezm-i elest ne demektir?
Allah'la (CC) yaratılışları sırasında insanlar arasında yapıldığı kabul edilen sözleşme için kullanılan bir tabir.
🔶 Kişinin işlediği günahlar, Allah Teâlâ ile iman arasındaki bağı zedeler ve her zaman vaadini ve ahdini gerçekleştiren Allah'dan (CC) onu uzaklaştırır. Tövbe de bu uzaklaşmaya son vermeye yönelik bir çaba olarak görülür.
🔶 Dolayısıyla tövbe, ruhun Allah'a (CC) açılışını ve yücelişini hedefleyen bir dua niteliği taşır. Kur'an ve hadislerde yer alan tövbe ve istiğfar ifadelerinin çoğu dua ve niyaz üslûbunda olması bakımından dikkat çekicidir.
🔶 Pek çok hadis-i şerif ilâhi af ve mağfiretin enginliğini değişik ifadelerle dile getirir. Sahâbîlerin, onun huzurunda iken duydukları dinî hassasiyeti yanından ayrıldıktan sonra kaybetmelerinden yakınmaları üzerine Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur:
"Benim yanımdan ayrıldıktan sonra eski halinizi koruyabilseydiniz melekler ziyaretinize gelirdi. Siz günah işlemeyen kimseler olsanız Allah (CC) bu fiili işleyen başka bir topluluk yaratır ve onların günahlarını bağışlardı."
(Müsned, I, 289; II, 304-305; Müslim, "Tevbe", 9-11)
🔶 Resûl-i Ekrem'in (SAV) bu sözleri bir taraftan Cenâb-ı Hakk'ın gafûr, gaffâr, tevvâb gibi sıfatlarına işaret ederken diğer taraftan insanların günah işleyebileceğini, ama samimi olarak pişman olup tövbe ettiklerinde bağışlanacaklarını vurgular.
🔶 Peygamberimiz'in (SAV), "Şunu iyi bilin ki Allah (CC) kuluna annenin evladına karşı beslediği şefkatten daha çok merhametlidir" (Buhârî, "Edeb", 18; Müslim, "Tevbe", 22) şeklindeki ifadesi de (Buhârî, "Edeb", 18; Müslim, "Tevbe", 22) Yüce Allah'ın (CC) merhametinin ne denli büyük olduğunu gösterir.
🔶 Allah'ın (SAV) rahmetinin genişliğini ifade eden birçok rivayet, tövbenin Allah (CC) ile mümin arasındaki dostluğun devamını sağlayan bir vasıta olduğunu gösterir. Ebû Hüreyre ve Abdullah b. Mes'ûd'dan nakledilen bu nitelikteki hadislerden biri şöyledir:
Azîz ve celîl olan Allah (CC) buyurur ki: "Ben merhamet ve şefkat açısından kulum beni nasıl düşünüp algılıyorsa öyleyim. O beni nerede hatırlayıp anarsa ben oradayım. Bana bir karış yaklaşana ben bir arşın yaklaşırım, bir arşın yaklaşana bir kulaç yaklaşırım. Kul bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim."
https://www.instagram.com/p/Ck3-VQ9joZu/