Birleşmiş Milletler (BM) 74. Genel Kurul görüşmeleri için gittiği New York'ta Columbia Üniversitesinin Dünya Liderleri Forumu'nda konuşma yapan Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed, uluslararası gelişmelere değindi.
Dünyanın daha iyiye gitmesi için çok taraflılığın benimsenmesi gerektiğine dikkati çeken Mahathir, "Eğer tek taraflılığı kabullenseydik bütün problemler çatışma ve hatta savaşla çözülürdü ama biz bunu asla yapmadık. Bunun yerine komşularımızla müzakerelerde bulunduk. Dolayısıyla çok taraflılık bizim için kaçınılmazdır çünkü bütün dünya bir pazar haline gelmiştir. Dünyadaki tüm ülkelerin barış ve istikrar içinde kalması, bizim için bir ticaret ortağı olması önemlidir." dedi.
Mahathir, Güney Çin Denizi'nde bir süredir devam eden egemenlik tartışmalarını da değerlendirdi ve Çin'in bölgedeki hakimiyet iddialarına ilişkin, "Onlar Güney Çin Denizi'nin kendilerine ait olduğunu düşünüyor. Gemilerin geçişine izin verdikleri sürece sorun yok. Biz de Avustralya'nın bize ait olduğunu düşünebiliriz ama Avustralya'nın umurunda olmaz çünkü böyle bir şey olmayacak." diye konuştu.
Güney Çin Denizi ile Malezya'daki Melaka Boğazı'nın Doğu-Batı ticareti için önemli noktalar olduğunu vurgulayan Mahathir, "Eğer (bu noktalar) kapatılırsa Çin zarar görür." ifadesini kullandı.
Mahathir, Malezya'nın Çin ile ilişkilerini çok iyi tutmaya gayret ettiğinin altını çizdi.
"YAHUDİLERE KARŞI NEDEN ELEŞTİRİDE BULUNAMIYORUM?"
Columbia Üniversitesinde konuşma yaptığı için bazı Yahudi gruplar tarafından protesto edilmesi ve Yahudilere ilişkin bundan önceki eleştirel beyanları sorulan Mahathir Muhammed, şunları kaydetti:
"Ben sadece ifade özgürlüğümü kullandım. Birçok kişi ben ve Malezya hakkında terbiyesizce konuşurken ben Yahudilere karşı neden eleştiride bulunamıyorum? Ben kimseyi protesto etmedim, gösteri yapmadım. Desteklemediğimiz görüşleri de dinlemek zorundayız. İfade özgürlüğü, özgür konuşmaktır. Eğer 'hayır, bunu söyleyemezsin, anti-Semitik olamazsın' derseniz bunun adı ifade özgürlüğü olmaz."
Mahathir, İkinci Dünya Savaşı zamanında Yahudilere yapılan soykırımı kabul ettiğini de katılımcılara hatırlattı ve "Savaş zamanında Yahudilerle aynı duyguları paylaşıyordum. Siz o zamanlar yokken ben vardım." dedi.
"GÜÇLÜ ÜLKELER BİRLEŞMİŞ MİLLETLERİ UMURSAMIYOR"
Konuşmasında BM'nin dünyadaki sorunlar karşısında yetersizliğine dikkati çeken Malezya Başbakanı, "Bir hükümetin kendi insanına yaptığı kötülüklere cevaben bir şey yapamıyorsa BM'de çok açık bir zafiyet var demektir." şeklinde konuştu.
Mahathir, Irak'ta Saddam Hüseyin'in diktatörlükle suçlanıp ABD'nin Irak'a müdahale ettiğini hatırlatarak, "Fakat söz konusu Myanmar olunca kimse işgali veya hükümeti devirmeyi düşünmüyor. Bu yüzden Arakanlılar uzun süredir acı çekiyor." dedi.
Myanmar Dışişleri Bakanı ve Devlet Başkanlığından Sorumlu Devlet Bakanı Aung San Suu Çi'nin Nobel Ödülü almasının da büyük bir talihsizlik olduğunu dile getiren Mahathir, "Biz önceden kendisini destekledik ve hapisten çıkması için kampanya başlattık fakat şimdi kendi halkını desteklemiyor." ifadesini kullandı.
Mahathir, "Buradaki problem bizim BM'ye saygı duymamamız. Büyük ülkeler, güçlü ülkeler Birleşmiş Milletleri ve aldığı kararları umursamıyor. Büyük ülkeler BM kararlarını ciddiye almazsa küçük ülkeler de bunu takip eder. Bu durumda görüyoruz ki Myanmar gibi küçük ülkeler bile BM'ye burun kıvırabiliyor." şeklinde konuştu.