Pakistan Başbakanı İmran Han, başkent İslamabad'da Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres ve BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi'nin de katıldığı "Pakistan'da Afgan mülteci varlığının 40. yılı: Dayanışma için yeni ortaklık" konferansında konuştu.
Pakistan'ın yoksulluk ve ekonomik krize rağmen hiçbir sorun yaşamadan 40 yıldır Afgan sığınmacılara ev sahipliği yaparken Afganların da Pakistan'a vatanları gibi yaklaştığını söyleyen Han, "Afgan kamplarında Pakistan kriket milli takımının maçları izleniyor. Çocuklar kriket oynuyor ve Afgan takımlarına katılıyorlar. Hatta son 19 yaş altı kriket turnuvasında Pakistan'ı yendiler." ifadelerini kullandı.
Han, annesinin de Hindistan'dan göçtüğünü ve Hazreti Muhammed'in de mülteci olduğunu hatırlatarak, "Hazreti Muhammed de Medine'ye hicret ederek mülteci oldu. Pakistan'ın 40 yıldır Afganlara kapısını açmasının nedeni de Peygamberimizin bir mülteci olmasıdır. Medinelilerin Mekkelilere yaklaşımı bizim için örnektir." diye konuştu.
Afganistan'da barışın sağlanmasıyla Pakistan'daki Afganların vatanlarına huzur içinde döneceğine inandığını söyleyen Han, "Göreve geldiğimiz günden beri Afganistan'da barış için elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. (ABD'nin Afganistan Özel Temsilcisi) Zalmay Halilzad'la defalarca bir araya geldim. Pakistan'ın tek isteği Afganistan'da barışın sağlanmasıdır." dedi.
"Müslüman mülteciler diğer mülteci gruplarından daha fazla acı çekiyor"
Başbakan Han, gelişmiş ülkelerin mültecilere kapısını kapattığını ve siyasetçilerin mülteciler üzerinden nefret söylemi üreterek oy toplamaya çalıştığını kaydetti.
Bu ülkelerde yaşayan mültecilerin ayrımcılık ve islamofobi gibi nefret suçlarına maruz kaldığını vurgulayan Han, "Özellikle 11 Eylül saldırılarıyla başlayan İslamofobi, İslam ile terörizmin bir arada kullanıldığı bir söylem haline geldi. Her toplulukta aşırıcı veya barışçıl düşünceye sahip insan bulunabilir ancak siz bir kişinin aşırıcı görüşlerini onun bağlı olduğu topluluğa mal ederseniz o topluluğu şeytanlaştırmış olursunuz." değerlendirmesinde bulundu.
Müslümanların diğer mülteci gruplarına göre daha fazla ayrımcılığa ve nefret suçuna maruz kaldığını kaydeden Han, "Ben İngilizler ırkçıdır dersem bütün bir dünyanın en liberal halklarından biri olan İngilizleri şeytanlaştırmış olurum. Bugün Müslümanların maruz kaldığı tutum işte budur. Müslüman mülteciler diğer mülteci gruplarından daha fazla acı çekiyor." ifadelerini kullandı.
Hindistan'da bugün Müslümanların sadece dinleri nedeniyle dışlandığı ve özellikle Cammu Keşmir'de abluka altına alındığını söyleyen Han, ülkedeki 200 milyon Müslümanın Hindu üstünlüğünü savunan politikalar nedeniyle tehlike altında olduğuna dikkati çekti.