Arama

Hamd nedir ve neden önemlidir?

Hamd kelimesi ve kökünden türeyen benzer kelimeler, Kur’an-ı Kerim’de toplamda kırk üç defa zikredilmiş olup yalnızca Allah-u Teâla’ya has kılınmıştır. Yüce kitabımızda bir kavramın bu kadar çok zikredilmesi elbette onun öneminden ileri gelmektedir. Öyleyse hamd kavramını genişçe incelemek ve hakkında derin okumalar yapmak, kulluk bilincimizi geliştirmek açısından oldukça yerinde olacaktır.

Hamd nedir ve neden önemlidir?
Yayınlanma Tarihi: 31.03.2021 11:35:00 Güncelleme Tarihi: 04.07.2022 10:27
Sesli dinlemek için tıklayınız.

📌 İnsanoğlu ömrünün her aşamasında ve farklı durumlar karşısında, kendisinden daha yetkin ve bilgin bir güce sığınmak ister. Bu insanın zayıflığından ve zaaflarından kaynaklanmaktadır. Müslüman olarak bizleri en zor zamanlarımızda kurtaran manevi destekleyicimiz ise âlemlerin Rabbi olan Allah'a hamd etme duygusudur. Hamd ile birleşen sığınma hissi, günlük hayatta karşılaştığımız sorunların çözümlenmesi, stres altında yaşamaktan kurtulmak ve sinirsel-ruhsal hastalıklara yakalanılmaması açısından oldukça önemlidir.

📌İnsanoğlu, Allah-u Teâla'nın kendisine verdiği akıl nimeti sayesinde kâinattaki diğer varlıkların fiilen yapamadığı birçok şeye muktedirdir. Fakat bu onun tamamen kendisine yetebileceği anlamına gelmez. Gerek dünyevi işlerde gerek ahiretle ilgili mevzularda insanoğlunun mutlaka kendinden daha güçlü bir varlığa ihtiyacı vardır. İşte bu savunma ihtiyacının kavle ve fiile dökülmüş en güzel hali hamd etme yani "âlemlerin Rabbine hamd olsun" demek ve bu sözü kalbin derinliklerinde hissetmektir.

Hamd sözlükte iyilik, güzellik, üstünlük ve erdemlilikle niteleme, övme manasına gelmektedir. Hamd, isteğe bağlı yapılan bir iyiliğe karşı gönül açıklığı ile o iyiliğin sahibine karşı saygı ifade eden bir övgü terkibidir.

Yani kısmen medih kısmen ise teşekkür ile birleşen bir nevi minnettar ve ihtiyatlı yöneliştir. Dolayısıyla hamd İslam geleneğinde dua etmek, yakarma, Allah'ı methetme ve şükretme kavramları ile iç içe girmiştir.

(x)Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından sureleri dinlemek için tıklayın

📌 Hamd etme, günlük hayattaki endişelerin karşısında Allah'a sığınma ve manevi olarak güç toplama isteğinin yanı sıra, biz insanların O'nun (cc) takdirinin haricinde tasarrufta bulunamayışımızın ve muktedir olmayışımızın bir itirafıdır. Bu sebeple özellikle dualara başlarken Allah'a hamd etme oldukça önemlidir.

➡ Çağdaş müfessirlerden Mevdudi Tefhimü'l-Kuran adlı tefsirinde dualara başlarken neden hamd etmemiz gerektiğini şu şekilde yorumlamıştır:

"İstek ve arzumuzu birdenbire hiçbir giriş yapmadan ortaya koyamayız. Başlamanın en iyi yolu duada yöneldiğimiz Zat'ın yüce konumunu, nimetlerini ve üstünlüklerini sergilemektir. Bu nedenle duamıza Allah'a hamd ile başlarız. Çünkü o bizim koruyucumuz ve tüm özelliklerin mükemmele eriştiği varlıktır. Onun yüceliğini kabul ettiğimizi ve onun bize verdiği sayısız nimetlere karşı şükrettiğimizi göstermek için Allah'a saygı gösteririz."

(x)Fikriyat Kur'an-ı Kerim uygulamasından sureleri okumak için tıklayın

➡ Allah'ın (c.c) bütün mahlûkatını kuşatan nimetleri bilhassa insanoğlunu kucaklamaktadır. Bunun içindir ki bir işin başında ve sonunda Allah'a (c.c) hamd etmek bizzat İslami düşüncenin kurallarındandır.

"Allah birdir. O'ndan (cc) başka ilah yoktur. Başlangıçta ve sonuçta hamd O'nadır. Bu ilke bütün İslam düşüncesinin en önemli kurallarından birisi ve vazgeçilmez eylemlerindendir. Nitekim bir Müslüman "Elhamdülillah" dediği zaman, Allah (c.c) fazlı kereminden o kulu için bütün ölçülerin üstünden bir sevap yazar." (Seyyid Kutup, Fizilal-i Kur'an)

İbni Mace'nin Sünen adlı meşhur hadis kitabında hamd kavramı ile alakalı olarak şöyle bir hadis bulunmaktadır:

➡ Abdullah bin Ömer'den rivayet olduğuna göre Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur:

"Allah kullarından biri 'Ya Rabbi, sultanlığının yüceliğine ve zatının celaline layık olan hamd sana mahsustur' dedi. İki melek bu sözün sevabını yazmakta öyle zor duruma düştüler ki ne yapacaklarını bilemediler. Bunun üzerine Allah'ın (c.c) karşısına çıkarak 'Ey Rabbimiz, bir kul öyle bir söz söyledi ki onu nasıl değerlendireceğimizi bilmiyoruz' dediler. Kulunun ne dediğini bilen Rabbimiz: 'Kulum ne dedi?' buyurdu. Melekler cevaben: 'Sultanlığının azametine zatının celaline layık olan hamd sana mahsustur dediler." Allah-u Teâla buna karşı meleklere: 'Kulumun söylediği gibi yazınız. Benim huzuruma geldiğinde onun mükâfatını ben vereceğim.' buyurdu.

(x)Fikriyat e-kitapta yer alan Riyazü's Salihin'e ulaşmak için tıklayın

📌Hadis-i şeriften anlaşılacağı üzere hamd kavramı geniş ve derin bir içeriğe sahiptir. Kulunun lisanından ve kalbinden dökülen hamdın, Allah katındaki karşılığını meleklerin dahi tahayyül etmeleri mümkün olmamıştır. Kulun hamd etmesi sayesinde, Yaradan'dan kuluna doğru olan rahmet dolu yöneliş, kulun Rabbine daha çok ve yakinen yönelmesine vesile olacaktır. Bu sayede kul-Rabb ilişkisi her daim aktif, hatırlanabilir ve güncel hayatın içinde tatbik edilebilir bir hal alacaktır.

FİKRİYAT
SÜMEYYE ALI JABER

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN