Büyük bir imparatorluğun en zor dönemlerinin mirasını omuzlarına alan bir hükümdar Abdülhamid. Üç kıtaya hükmetmiş Osmanlı Devleti'nin en zor dönemlerine göğüs gerdi. Osmanlı Devleti'nin 34'üncü padişahı ve İslâm'ın 113'üncü halifesi olarak, dünyanın en buhranlı döneminde tahta çıkmıştı. Tebaasında bulunanlar ona "Ulu Hakan" diye sesleniyorlardı. Gerçekten de o, izlediği politikalar, yürüdüğü İslâm yolu ile milletinin başında dimdik ayakta duruyor ve bu sıfatı fazlasıyla hak ediyordu.
VEFATININ 100'ÜNCÜ YILINDA ANLAMLI SERGİ
33 yıl boyunca, Osmanlı Devleti'nin idaresini üstlenen Abdülhamid'i bir nebze olsun anlayabilmek için Cumhurbaşkanlığı ev sahipliğinde "Vefatının 100. yılında Sultan Abdülhamid'i anlamak" sergisi sanatseverlere kapılarını açtı. Abdülhamid dönemine ışık tutan fotoğrafların yer aldığı sergide, Ulu Hakan'ın birçok kişisel eşyası da bulunuyor.
Geçtiğimiz günlerde açılışını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı sergi, Yıldız Sarayı'nın Silâhhâne Bölümü'nde ziyaretçilerle buluşmaya devam ediyor. Gerçekleşen restorasyon çalışmaları nedeniyle, Yıldız Sarayı'nın sadece bu bölümüne giriş izni bulunuyor. Önceden randevu alarak girebileceğiniz bu serginin kapıları, 25 Şubat 2018 tarihine kadar açık.
FOTOĞRAF MERAKI O GÜNÜN DÜNYASINI AYDINLATIYOR
Sergi salonunun duvarlarını, Abdülhamid döneminde çekilen fotoğraflar süslüyor. Abdülhamid'in Devlet-i Aliye'ye yaptığı hizmetler, Cuma selâmlığından kareler, Osmanlı himayesinde bulunan coğrafyaların fotoğrafları açıklamalarıyla birlikte yer alıyor.
Sergide, fotoğraf konusuna oldukça ilgili olan Abdülhamid'in, tebaasında yer alan insanların nasıl yaşadıklarına dair merakına da şerh düşülmüş. Balkanlar'da çekilen bu fotoğrafta, Abdülhamid'in "yaşama dair" fotoğraflar çekilmesi konusunda özel isteği olduğu belirtiliyor.
Yıldız Albümleri içinde Balkanlardan Kuzey Afrika'ya, Anadolu'nun uzak diyarlarından İstanbul'a kadar "insan manzaraları"nın bulunduğu fotoğraflar ile Sultan Abdülhamid'in nasıl bir duyguya kapıldığını bilmek elbette olanaksız. Ancak, bu fotoğrafları istemesi ve gerçekleştirdiği hizmetler, halkına karşı ne kadar şefkât dolu bir hükümdar olduğunun bir göstergesi.
KİŞİSEL EŞYALARI SERGİYE IŞIK TUTUYOR
Abdülhamid'in kişisel eşyaları da sergiye dâhil edilen parçalar arasında. Cam vitrinlerin içine özenle yerleştirilen bu eşyalardan, Abdülhamid'in özel yaşamına dair bilgiler ediniyoruz.
Sultan Abdülhamid'in mührü, madalyonu, cüzdanı ve kehribar tespihi.
Sultan Abdülhamid, kitaplara oldukça meraklıydı. Kendisi çok kitap okuduğu gibi, geceleri yatmadan önce hususi olarak kendisine kitaplar okutur, günün yorgunluğunu bu şekilde atardı. Polisiye türüne büyük bir ilgisi olan Abdülhamid'in, bu türde romanları özel olarak çevirttiği de biliniyor.
Osmanlı tarihinin en büyük kütüphanesine sahip olan Abdülhamid'in kitaplarından seçkiler de sergide yerini alıyor. Onlardan bir tanesi de, Arthur Conan Doyle'nin Sherlock Holmes'ün Hatıraları adlı kitabı.
Müzik kutusu ve Sultan Abdülhamid'in kızı Fatma Sultan'a ait nota albümleri.
Sultan Abdülhamid'in üzerinde Arapça ve Türkçe "A" ve "H" harflerinin bulunduğu tabak, su takımı ve fincanları.
Abdülhamid'e ait parfüm kutusu, kamçı ve üzerinde tuğrasının bulunduğu bastonu.
Osmanlı'nın iletişim dünyasına Kırım Savaşı ile giren telgraf, o dönemin en hızlı iletişim aracıydı. Sergide, teknolojik yeniliklere oldukça açık olan Abdülhamid için hazırlanan telgraf tellerinin numuneleri de yer alıyor. Üstte ise, portatif tulumba örneği görüyoruz.
Sultan Abdülhamid'e ait marangoz tezgâhının modeli. Bilindiği üzere Abdülhamid, marangozluk konusunda oldukça mahirdi.
Saplı ayna, Sultan Abdülhamid'e ait Japon işi marangoz kalemleri, ölçü aleti ve kutusu.
Raimondo D'Aranco tasarımı olan telgraf direği maketi, Sultan Abdülhamid'e 25'inci cülûs hediyesi.
Kudüs'te yer alan Kubbetü's Sahra'nın ahşap ve sedeften yapılan maketi.
Yesarizâde Mustafa İzzet Efendi'ye ait bir levha. Osmanlı Tuğrası'nın kutu içinde üç boyutlu bir temsili (sol üst) ve hilye-i şerif (sağ).
Stereoskop.
25 Şubat 2018 tarihine kadar açık olan sergiyi ziyaret etmek isteyenlerin, planlanan tarihten en az bir gün önce ad-soyad, T.C. kimlik numarası ve iletişim bilgilerini muze@tccb.gov.tr adresine göndererek başvuruda bulunmaları gerekiyor.