Türk edebiyatının önemli isimlerinden Şemseddin Sami (Frasheri), vefatının 115. yılı vesilesiyle mezarı başında anıldı.
Anma etkinliğine Türkiye'ye bir dizi görüşmeler amacıyla gelen, Kosova siyasi partilerinden Vetevendosje(VV) Hareketi Lideri Albin Kurti ve beraberindeki heyet katıldı.
İstanbul ziyareti kapsamında ise çeşitli temaslarda bulunacak olan Kurti, programına Şemseddin Sami'yi anma ile başladı.
Kurti'nin heyetinde, VV milletvekillerinden Arben Vitia, Albulena Haxhiu, Fitore Pacolli'nin yanı sıra Prizren Belediye Başkanı Mytaher Haskuka ve Priştine Belediyesi Meclis Üyesi Arber Vokrri yer aldı.
"ŞEMSEDDİN SAMİ BİZİM İÇİN BİR ANSİKLOPEDİDİR"
Kurti, yaptığı açıklamada, gerçekleştirdikleri ziyaretin iki amacı olduğunun altını çizerek, "Birinci amacımız, Ankara'da temsil edilen tüm siyasi partilerle ve TBMM Başkanıyla görüşmek. İkinci ve ana amacımız ise Türkiye'deki Arnavut asıllı hemşehrilerimizle buluşmak." şeklinde konuştu.
Şemseddin Sami'nin çok geniş bir bilgiye, derin bir akla ve zekaya sahip olduğu değerlendirmesinde bulunan Kurti, dün akşam Ankara'da bulunan Şemseddin Sami Arnavut Kültür Merkezini ziyaret ettiklerini belirtti.
Kurti, Sami'nin Arnavut tarihi ve kültürü açısından istisna bir yeri olduğunu vurgulayarak, "Sami, aynı zamanda Türk dili, tarihi ve belagatında çok derin bir iz bırakmıştır. Şemseddin Sami, Türkçe-Fransızca yazmış olduğu sözlükle Batı ile Türkiye arasında çok önemli bir köprü vazifesi yürütmüştür." dedi.
Ankara'da siyasetçilerle yaptığı görüşmelerde Türkiye ve Kosova arasındaki iktisadi ilişkilerin geliştirilmesi için çaba harcadıklarını aktaran Kurti, istihdamı artıracak ekonomik yatırımların yapılmasını ve özellikle mesleki okullarla üreten ekonomi arasında bağlantı kurmayı amaçladıklarını ifade etti.
Mytaher Haskuka ise Şemseddin Sami'nin Arnavutların milli görüşünün oluşmasında çok büyük rol oynadığını ve iki millete de çok büyük katkılar sağladığını anlattı.
Boğaziçi Üniversitesinden mezun olduğunu söyleyen Haskuka, "En zor zamanlarda Kosova'da okuduğum üniversite kapandığı zaman politik sorunlardan ötürü Türkiye'ye gelmiştim. Burada eğitimimi devam ettirdim ve sonra Kosova'ya döndüm." diye konuştu.
Birçok insan gibi, akrabalarının da 1956'daki Sırp zulmünden kaçarak Türkiye'ye göç ettiğini ve burada yaşamaya devam ettiklerini dile getiren Haskuka, "O yüzden bizim aslında çok yakın ilişkileri daha yüksek seviyeye çıkarmamız gerekiyor. Özellikle ekonomik ilişkilerimizi üst seviyeye çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum." değerlendirmesini yaptı.