Oscar Ödülleri'ni veren Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi'nin (Akademi) başkanı John Bailey, "Amerika'daki insanların birçoğu ve Hollywood'ta bulunan biz sanatçılar Türk sineması hakkında çok az bilgiye sahibiz. Bizim buradaki arkadaşlarımızda gördüğümüz kadarıyla Türk sineması yeniden inşa ediliyor." dedi.
"12 Punto TRT Senaryo Günleri"nin bağımsız jürisinde bulunmak üzere eşi Littleton ile Türkiye'ye gelen ve Konya'nın Çumra ilçesinde bulunan Neolitik Çağ yerleşim yeri Çatalhöyük'ü gezen Bailey, açıklamalarda bulundu.
Türk sinemasının ciddi anlamda yol katettiğini dile getiren Bailey, "Amerika'daki insanların birçoğu ve Hollywood'da bulunan biz sanatçılar Türk sineması hakkında çok az bilgiye sahibiz. Bizim buradaki arkadaşlarımızda gördüğümüz kadarıyla Türk sineması yeniden inşa ediliyor." diye konuştu.
Bailey, Türk sinemasından Yılmaz Güney'in "Yol" filmini, Nuri Bilge Ceylan'ın filmlerini bildiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Son olarak onun Ahlat Ağacı filmini izledim. Türkiye çok güzel filmler yapıyor. Ancak bunu Amerika'yla buluşturma noktasında belli sıkıntılar yaşıyor. Bunu da gidermenin bir yolunu bulmak lazım. Türkiye'deki yetkililer ve sinema sektörü, Hollywood film sektörü ile çalışırsa bence farkındalık ve bilinilirliği artırabilirler."
"TÜRKİYE TAMAMIYLA TARİHİ BİRİKİMLERLE BEZENMİŞ MUHTEŞEM BİR YER"
Bailey, Türkiye'nin dinamik ve enerjik yönetmenlere sahip olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Eskiden bir sinema filminde gördüklerimi Anadolu'da Konya'ya doğru seyahat ederken görmem beni heyecanlandırdı. Benim gördüğüm kadarıyla Türkiye tamamıyla tarihi birikimlerle bezenmiş muhteşem bir yer ama ne yazık ki biz bunun hakkında çok fazla şey bilmiyoruz ve bu durum çok kötü. Türkiye'ye gelip buraları gezmeden önce Türk filmlerini izlerken bir soyutlanmışlık hissi yaşıyorduk ama şimdi o soyutlanma hissi gitti. Bu gezi sonrası Türk filmlerine daha bir başka bakacağımızı biliyorum."
"İZLEDİĞİM FİLMELERİN İÇERİSİNDE GEZİYORMUŞ GİBİ HİSSEDİYORUM"
John Bailey'nin eşi ve "E.T." filminin kurgucusu Carol Littleton da Türkiye'yi gezerek çeşitli kültürleri keşfettiklerini aktardı.
Türkiye'yi çok beğendiğini anlatan Littleton, "Türkiye gelmeden önce izlediğimiz filmler vardı. Şu an sanki o izlediğim filmelerin içerisinde geziyormuş gibi hissediyorum. Bizim için burası bir çeşit keşif oldu diyebilirim. Yeni bir ülkeyi keşfetme ve bu keşifi sinemaya sunmak. Ayrıca daha derin bilgi sahibi olmak ve öz değerleri derinden anlama fırsatı bulduk. Aslında bu durum Türk ve Amerikan kültürü arasında bağlantı ve köprüler kurma fırsatı. Bu fırsatı oluşturmak için de film mükemmel bir yöntem." sözlerine yer verdi.