Vehbi Koç Vakfı'na bağlı yeni sanat ve kültür kurumu "Meşher", İstiklal Caddesi'nde daha önce Arter'e ev sahipliği yapan Meymenet Han'da sanatseverleri ağırlıyor.
Seramikten avangart resme, fotoğrafçılık tarihinden tasarıma, çok çeşitli konulara odaklanan kapsamlı programlaması ve disiplinlerarası yaklaşımı olan "Meşher"in, Türkiye'nin önde gelen sanat kurumları arasında yer alması hedefleniyor.
Üç kata yayılan 500 metrekarelik sergi alanı ve etkinlikler için 75 metrekarelik faaliyet alanı ile "Meşher"in 13 Eylül'de açılan ilk sergisi "Kalıpları Aşınca: Mit, Efsane ve Masallarla Avrupa'dan Çağdaş Seramik" de odağına mitleri, efsaneleri ve masalları alıyor.
Mekan ve serginin detaylarının paylaşıldığı basın toplantısında konuşan Meşher Direktörü Bahattin Öztuncay, Vehbi Koç Vakfı'nın sanat ve kültür dünyasına katkısına değindi.
Serginin küratörlerinden Karoly Aliotti de "Bu binanın kemikleşmiş bir geçmişi olduğu için Arter taşınınca burayı yine bir sanat merkezi olarak kullanabileceğimizi düşündük." dedi.
"Tekrara girmeden ne yapabiliriz?" düşüncesiyle yola çıktıklarını belirten Aliotti, "İşlenmemiş konuları işleyebileceğimiz bir fırsat olarak değerlendirmek istedik burayı. Güzel bir ekip kurarak bu amaca yöneldik. Zaman konusunda kendimizi kısıtlamak istemiyoruz. Çünkü sanatın zamanının olmadığına ve aynı duygular ekseninde döndüğüne inanıyoruz." diye konuştu.
"Kalıpları Aşınca: Mit, Efsane ve Masallarla Avrupa'dan Çağdaş Seramik" sergisi, geçmişten bugün anlatılan hikayelerden ilham alan seramik eserlerle kil ve toprağın insanlık tarihindeki izini sürüyor.
İngiltere'de ilham verici ve yenilikçi bir sanat merkezi olan Messums Wiltshire iş birliğiyle hazırlanan sergide, 13 seramik sanatçısının 100'den fazla eseri yer alıyor.
Küratörlüğünü Aliotti'nin yanı sıra Catherine Milner'in üstlendiği sergi, 22 Aralık'a kadar görülebilecek.