Dergi, usta çizer Hasan Aycın'ın mana dolu çizgisiyle açılıyor. Hasan Aycın'ı "Neş'e ile Müyesser" isimli şiiriyle Hüseyin Atlansoy, "Bitmiş ama Uzun Süre Yayınlanmamış Bir Şiirden Gelen Sesler" isimli şiiriyle Ahmet Murat, "Dört Kitabın Manası" isimli şiiriyle Mustafa Akar takip ediyor. Nurullah Genç, Yunus Karadağ, Ervanur Erdoğan, Seyyid Ensar, Said Yavuz, Mehmet Narlı, Emel Özkan, Arif Ay, Mustafa Uçurum, Mustafa Ruhi Şirin ve İbrahim Tenekeci bu sayının diğer şairleri.
📌YUNUS EMRE DOSYASI
Yaptığı dosyalarla dikkat çeken Muhit, Mayıs sayısında da kitap hacminde bir dosyayla Yunus Emre'yi okurla buluşturuyor. Birbirinden kıymetli isimlerin yazılarıyla katkı sunduğu dosya, Haşim Şahin'in "Yunus'un Çağında Anadolu'nun Kültür Atlası" başlıklı yazısıyla açılıyor. Bilal Kemikli "Yunus Emre Bizim Neyimiz Olur? sorusunun cevabını veriyor: "Yunus, bizim dilimizdir… İnandığımız temel değerleri Türkçe dile getirmiş; milletimizi iman ve amelin tatlı meyveleriyle buluşturmuştur." Turan Karataş "Bir Yunus şiiri, okumasını bilene, nice irfan, bilgi, tecrübe ve görgü bağışlayabilir. Onlarca kitapta ancak bulunabilecek, binlerce satırdan alınabilecek duygu, düşünce ve öğüt bir tek şiirde sırlanmış olabilir." diyor "Dışım Derviş İçim Boş" başlıklı yazısında. Ömür Ceylan, Yunus Emre ile hasbihâl ediyor. Mustafa Özçelik "Hangi Yunus Bizim Yunus?" diye soruyor. Mahmut Ulu, Yunus'un dilinden Yunus'un hikâyesini anlatıyor. Ayşe Atıcı Arayancan, Yunus Emre Divanı'ndaki Türkmen geleneklerini yazıyor. Tülay Metin, Yunus Emre'nin yaşadığı çağa ışık tutuyor. Yasemin Ulutürk Sakarya, Türk romanlarında Yunus Emre'nin izini sürüyor. Sevgi Yavuz Oduncu, Elif Günal, Muhsin Macit, Yunus Arifoğlu, İsmail Güleç, Hüsrev Hatemi, Dursun Çiçek ve İbrahim Tenekeci yazılarıyla Yunus Emre dosyasına katkı sunan diğer isimler.
📌DURSUN ÇİÇEK İLE SÖYLEŞİ
Ervanur Erdoğan soruyor, Benim Dağlarım ve Türkünün Ötesi: Neşet Ertaş kitapları Muhit Kitap'tan çıkan Dursun Çiçek cevaplıyor: "Dağ, yüce olanın insana tecellilerinden biridir."
📌ÖYKÜ, DENEME
Muhit'in öykü sayfaları da oldukça zengin. "Sekte-i Hayat, Nükte-i Kalp" isimli öyküsüyle Gökhan Özcan, "Delik" isimli öyküsüyle Güray Süngü, "Taş" öyküsüyle Kâmil Yeşil Mayıs sayısına öyküleriyle zenginlik katan isimler.
Gökhan Gökçek, "İstanbul'un Fethine Dair Ben ve Ötekinin Tarih Kaynakları"nı yazıyor: "Konstantinapolis, 1204 yılında Latinler tarafından ele geçirilmiştir, Latinlerin hakimiyet dönemi "istila" olarak anılsa da II. Mehmet'in zaferi "fetih" olarak yâd edilmektedir." Erol Göka, "Modern zamanların insanı, parayı özgürleşmesinin de yegâne yolu olarak görür, daha doğrusu böyle bir yanılsamaya kapılır. Şeyleşen dünya üzerinde ancak para sayesinde bir hâkimiyet kurabileceğimiz algısı zihinlere yerleşir." diyor "Asrın İdraki ve Para" başlığını taşıyan yazısında. Leylâ İpekçi, "Kendi Kitabının Okuru ve Yazarı Olmak"tan bahsediyor. Celâl Fedai "Küçük Şiirler Nasıl Okunmalı" yazı dizisine devam ediyor. Ali Emre, mültecileri ve muhacirleri yazıyor. Emine Batar "Sevginin İki Yüzü", Tayfun Doğan, "Mümkün Bir Başlangıç İçin", Necip Tosun "Joseph Conrad: Sömürgeciliğin Romanda Biçimlenişi" ve Ali K. Metin "Yerlilik Gerçeği" başlıklı denemesiyle Mayıs sayısına omuz veren isimler oluyor. Ahmet Edip Başaran, Selime Kahraman ve Süleyman Ceren ise inceleme / eleştiri yazılarıyla Muhit'in son sayısında yer alan diğer isimler.