Fuarda, "Türkiye'nin Anlam Arayışı" konulu söyleşi gerçekleştiren yazar Prof. Dr. Mahmut Erol Kılıç, "modern dünyanın ruhsuzluğu esas aldığını ve mananın dışlandığını" belirterek, "Mana her zaman bakidir, vardır ama senin kendisiyle ilgilenmeni bekler. Yani sen bir mana erisin zaten. Allah sana kendi ruhunu yüklemişse bundan daha büyük bir emanet olamaz." dedi.
Kılıç, Rönesans'la görünür olanın öne çıktığına, görünmezliğin dışlandığına vurgu yaptı ve "Halbuki görünürde olan şey simülasyondur ama esas olan şey ruhtur. Selefi görüş 'insan öldüğü zaman bitmiştir' işi diye düşünür fakat ölen kişiyi toprağa ruhuyla gömmeyiz." şeklinde konuştu.
İnsanlığın ruh ve mana ilimleri üzerine daha fazla çalışması gerektiğini dile getiren Kılıç, özellikle din görevlilerinin mana üzerine odaklanması, dini "hukuk kitabı" boyutundan çıkarması gerektiğini söyledi.
Kılıç, söyleşisinin ardından kitaplarını imzaladı.
- "Devlet kütüphaneleri bir ulusun hafızasıdır"
Fuara katılan yazar Necip Tosun ise "Bir Kütüphane Kurmak" konulu söyleşisinde 40 yılı aşkın okurluk ve yazarlık serüvenini dinleyicilerle paylaştı.
Tosun, şahsi kütüphanesini oluşturma sürecine ilişkin, "Ben yazarlık hayatımın bir kütüphane oluşturma serüveni olduğunu düşünüyorum. Yazar olmanın birinci şartının kitap olduğunu, yazarlıkla kitap okuma serüveninin iç içe olduğunu gördük. Bizim önümüze sunulan bir okuma listesi yoktu. Arkadaşlarımızla okuma listelerimizi, kitapları birbirimize sunarak belirliyorduk. Şimdi benim evimde 40 yıllık bir kitaplık var. Bu kitaplığa baktığımda kimliğimi ve kişiliğimi yansıttığını da düşünüyorum." açıklamasını yaptı.
Yazarı besleyen unsurların çevre, kitaplar ve arkadaşları olduğuna dikkati çeken Tosun, "Bazı yazarlar sadece kitaplardan beslenirler. Neredeyse hayatın dışına çıkacak kadar kitapla iç içedirler. Kemal Tahir mesela bu türden bir yazardır. Kemal Tahir'in bütün dünyası kitaplardı. Cezaevini de bir nevi kütüphaneye dönüştürdü. Devlet Ana kitabını da kütüphanelerle iç içe kalarak üretti. Virginia Woolf, akademik eğitimi olmamasına rağmen kitaplarla iç içe büyüdüğü için mükemmel bir yazar oldu. Daha sonra kendisine fahri doktora vermek istediler ama bunu kabul etmedi. 'Ben akademinin değil kütüphanelerin yetiştirdiği bir yazarım' dedi." ifadelerini kullandı.
Tosun, Avrupa'da devlet kütüphanelerinin çok yaygın olduğunu, kişisel kütüphanelerin çok az bulunduğunu belirtti ve "Bizde ise bu kadar ulusal kütüphaneler çok yoktur, bu yüzden kişisel kütüphanemizi oluştururuz. Devlet kütüphaneleri bir ulusun hafızasıdır. Örneğin Bosna'daki savaşta Sırpların ilk vurduğu binalardan biri Saraybosna Devlet Kütüphanesidir. ABD'nin de Irak'ı işgal ederken ilk yok ettiği yerler, Bağdat'ın kütüphaneleridir." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'de yapılan okuma listelerinin taraflı ve ideolojik olduğunu savunan Tosun, çocuklar ve gençlerin makul bir entelektüelliğe ulaşabilmesi için devlet yetkililerinin tarafsız okuma listesi hazırlaması gerektiğini söyledi.
Kitap Fuarı kapsamında Lauren Booth, Melih Tuğtağ, Serkan Üstüner, Zeki Bulduk, Gökhan Ergür, Vehbi Vakkasoğlu, Ali Haydar Haksal, Bahadır Yenişehirlioğlu ve Dilek Cesur gibi yazarlar en sevilen kitaplarını imzaladı.
- 250 binin üzerinde ziyaretçi
Fuarın kapanış töreninde konuşma yapan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, 9 günlük fuarı 250 binin üzerinde kişinin ziyaret ettiği bilgisini vererek, "120 yayınevi ve 550 değerli yazarımızın katıldığı fuarın ziyaretçilerinin yüzde 70'ini kadın ve gençlerin oluşturması oldukça gurur verici." dedi.
Türkmen, Üsküdar Kitap Fuarı'nın bir marka haline geldiğini belirtti ve "Fuarımız başladığından bu yana Üsküdar boğazının kokusu, kitap kokusuyla karıştı. Bana göre burası, İstanbul'un bir numaralı kitap fuarıdır. Allah nicelerine eriştirsin." ifadesini kullandı.
Kapanış konuşmasının ardından fuar kapsamında düzenlenen yarışmada ilk 3'e girenlerin ödülleri takdim edildi. Birinciye 100 kitap, ikinciye 50, üçüncüye de 25 kitap hediye edildi.